Levent Özadam - Mesaj Kutusu

[email protected]

Bir hafta boyunca yalvardık yakardık…

Yasaklayın şu grevi diye!

Sınav haftasında grev yapmak yanlıştı ama…

Hükümetin de grevi bir türlü yasaklamaması da büyük yanlıştı!

Her iki taraf da zıtlaşmayı tercih etti…

Olan öğrencilere oldu!

Peki biz bundan neyi anladık?

Öğrencinin eğitim hakkı filan kimsenin umurunda bile değil…

Her iki taraf da içi boş açıklamalar yaptı sadece!

İyi halt ettiler…

Öyle değil mi ya…

Gelmiş geçmiş tüm hükümetler stratejik olan Ercan ve Kıb-Tek gibi yerlerde yapılan grevleri hep 60 gün süre ile ertelediler!

Çünkü yasalar bu hakkı kendilerine veriyordu…

Ama iş eğitime, öğrencinin haklarına gelince bu konuda bir adım atmadılar!

Tamamen şark kurnazlığı yapmışlar meğerse…

Hükümet sendikaların greve devam etmesini istemiş niye biliyor musunuz?

Sendikanın bankalardaki yüklü parasını eritsinler diye…

Bu konuda 40 Milyon TL gibi bir rakamdan bahsediyorlar!

Grev yapan öğretmeni devlet ödemeyince, sendika ödeyecek ve hesaptaki yüksü para da eriyip bitecek…

Nasıl mantık ama?

Öğrencinin eğitim hakkı hukuku kimin umurunda!

Aslında hükümetin bu tavrında bazı mesajlar da yok değil…

Bizde ki özellikle sol sendikalar hep yaramaz çocuk rolünde olmuşlardır!

Sisteme, rejime hatta Ankara’ya karşı muhalif duruşlarıyla bilinirler…

Bu da demektir ki pek yakında bu ülkede sendikalara türlü operasyonlar düzenlenmeye başlayacak!

Yazın bir kenara;

Sırada maaşlardan kesilen üyelik aidatları bundan böyle kesilmeyecek…

Böylelikle tahsilatı sendikalar yapacak ve gelirlerinde azalma olacak!

Bu düşünce yıllar önce devreye sokulacaktı ama yapamadılar, beceremediler…

Ama bu kez üzerlerinde büyük baskılar var!

Başka bir çareleri kalmadı…

Bakalım hükümetler kendi verdikleri hakları yine kendileri ortadan kaldırabilecekler mi?

Zira böyle bir strateji ülkenin savaş alanına dönmesinden başka bir işe yaramayacaktır…

Artık bunun sonuçlarını hep birlikte görüp yaşayacağız!

Ama kesin olan şu ki filler tepişirken çimenler ezilecek…

Daha önce de çok denendi ama anlaşılan o ki Kıbrıs Türk kimliğinin değiştirilmesi için yoğun bir çalışma vardır…

Anladığımız kadarıyla önümüzdeki süreçte bu çalışmalar daha yoğun hale gelecek ve bunun için her yol mubah sayılacaktır!

Böyle bir eylem planı asla kabul edilemez…

Toplumun huzurunun kaçırılmasından başka bir şeye de yaramaz!

Bundan böyle de uyanık olma ve dayanışma zamanıdır…

Yazın bir kenarlara ve söylemedi demeyin olur mu?

Yazık ama çok yazık ediyorlar, çünkü bu yol dönüşü almayan çok tehlikeli, telafasi imkansız bir yoldur…

Ankara kulisleri…

Reuters’a göre kabinede olması kesin üç isim

28 Mayıs'ta ikinci turu önde tamamlayan Erdoğan'ın kabinesi cuma günü yapılacak yemin töreninden sonra netleşecek. İngiliz haber ajansı Reuters'a göre Mehmet Şimşek'in Hazine ve Maliye Bakanı olarak yer alması beklenen kabine için iki isim daha netleşti...

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Pazar günü yapılan seçim sonrasında Cuma günü hem milletvekillerinin hem kendisinin yapacağı yemin töreninden sonra akşam saatlerinde ya da en geç Cumartesi günü kabineyi açıklaması bekleniyor.

Kabinenin açıklanmasına ilişkin törenin yabancı konukların katılımının programlanması nedeniyle netleşmediği belirtiliyor.

ŞİMŞEK’TEN SONRA İKİ İSİM DAHA NEREDEYSE KESİN

Reuters’a bilgi veren üst düzey yetkililer ve partililer, kabinede daha önce Maliye Bakanlığı ve Başbakan Yardımcılığı görevlerinde bulunan Mehmet Şimşek‘in yanı sıra Cumhurbaşkanlığı sözcüsü İbrahim Kalın ile Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanı Hakan Fidan’ın da kabinede yer almasının neredeyse kesin olduğunu söyledi.

ŞİMŞEK YARDIMCILIĞI KABUL ETMEDİ, BAKANLIĞI İSTEDİ

Yetkililer, Erdoğan’ın Şimşek için cumhurbaşkanlığı yardımcılığı görevini düşündüğünü ancak Şimşek’in “icranın doğrudan başında olmayı” tercih ettiği için Hazine ve Maliye Bakanı olabileceğini belirtiyorlar.

Konu hakkında bilgi sahibi üst düzey bir yetkili, “Cumhurbaşkanı zaten Pazar gecesi yaptığı balkon konuşmasında Şimşek’i tarif eden ifadeler kullandı. Pazartesi günü iki buçuk saat görüştüler ve oldukça iyi bir görüşme oldu. Sadece birkaç nokta üzerinde çalışılıyor. Onlar da kısa süre içinde tamamlanır” dedi.

İSTİHDAM ODAKLI ÜRETİM EKONOMİSİ

Erdoğan Pazar günü seçimi kazanmasının ardından yaptığı konuşmada, “Uluslararası itibara sahip finans yönetimi, yatırım ve istihdam odaklı bir üretim ekonomisi tasarlıyoruz” demişti.

Aynı yetkili, Şimşek’in cumhurbaşkanı yardımcısı olması durumunda daha önce Hazine Bakanlığı yapmış TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı olan ve seçim beyannamesinin yazılmasına katkı veren Cevdet Yılmaz’ın Hazine ve Maliye Bakanı olmasının gündemde olduğunu belirtti.

Yetkili, daha önce Hazine ve Maliye Bakanlığını yapan Lütfi Elvan’ın da ekonomi ile ilgili bir bakanlık üstlenmesinin öngörüldüğünü söyledi.

36 yıl sonra milletvekili seçilen Mustafa Sarıgül, dün mazbatasını aldıktan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile görüştüğünü belirterek, "Kılıçdaroğlu'nun morali iyiydi, seçim raporumu istedi. Revizyon yapacak, kadrolarını planlayacak" dedi.

Mustafa Sarıgül, Halk TV'de İsmail Küçükkaya ile 'Yeni Bir Sabah' programına konuk oldu. 36 yıl sonra Meclis'e CHP listesinden giren Sarıgül, gündeme dair soruları yanıtladı.

"Erzincan bana da sürpriz oldu. Böyle bir talebim yoktu." diyen Sarıgül, Kılıçdaroğlu ile yaptığı görüşmeye ilişkin şunları söyledi:

"Keyifli bir görüşme yaptık. Erzincan'ı nasıl kazandığımızı anlattım. Morali iyiydi, Eksiklerin, hataların nerede olduğunu gördü. 8 ay sonraki seçimlerde ciddi bir çalışma yapacağı intibası bende oldu. Ben dün sayın Genel Başkanı bir lider olarak gördüm. Revizyon yapacak, kadrolarını planlayacak. Ona göre çalışma yapacak. Benimle yerel yönetimlerde neler yapılması gerektiği konusunda konuştu. Özellikle seçimlerdeki raporumu istedi. Birebir görüştük."

"Kılıçdaroğlu oy kaybetmedi, biz kazandıramadık"

"Kılıçdaroğlu oy kaybetmedi, biz kazandıramadık. Yazıklar olsun bize. Ben ayrıntı anlatmak istemiyorum. Altılı masadaki liderler tek tek çıkıp neden gidip miting yapmadılar. Meral Hanım bir tek dolaştı. Sayın Genel Başkan Kılıçdaroğlu biraz yalnız bırakıldı. 14 Mayıs'tan sonra psikolojik üstünlüğü iktidara kaptırdık. Birinci turda kaybeden iktidardı, biz alana çıkamadık."

MESAJ KUTUSU

Sayın Süleyman ULUÇAY, belediye başkanlığı görevinden sıkılınca kendinize ücretsiz gönüllü danışmanlar görevlendirmeye başladığınız konuşuluyor. Konuyla ilgili ayrıntılı bir açıklama yaparsanız yanlış değerlendirmelerin de önüne geçmiş olursunuz, haberiniz olsun istedik…

Sayın Ali BAŞMAN, yapılan ziyaretlerde hayli ilgi gördüğünüz söyleniyor ama siz yine de Lefkoşa’daki yeni vekilleri de yanınıza almaya bakın deriz. Zira olası bir ergen genel seçim her an kapıda, birçoğu bir daha seçilmeme kaygısı yaşamaya başladılar…

Sayın Mine ATLI, özel okulların astronomik zamlarını Rekabet Kurulu’nu götürmeniz kamuoyunda büyük memnuniyet yarattı. Olumlu bir sonuç çıkması çok zor olsa da yine de vatandaşın yüreğine bir nebze su serpildi, en azından diğer siyasiler gibi başınızı kuma sokmamış oldunuz…

Sayın Serhan AKTUNÇ, milletvekilliği ara seçimlerinde partiniz şimdiye kadar görülmemiş çok büyük organizasyonlar yapmaya hazırlanıyor. Böylesinin genel seçimlerde bile görülmediği söyleniyor, hadi bakalım hayırlara vesile olsun artık…

Sayın Erhan ARIKLI, 25 Haziran ara seçimlerinden sonra meclisin yeni aritmetiğine bakılarak siyasette sürpriz gelişmeler yaşanabileceği ve bundan da en fazla sizin olumsuz etkileneceğinin konuşulmaya başladığını biliyor muydunuz? Bu sıralar ortakları takibe almanız öneriliyor…

Sayın Ali PİLLİ, bu sıralar Ankara ziyaretlerini bir hayli artırdığınız ve bir takım temaslarda bulunduğunuzu duyduk. Özellikle de seçim bölgenizde bu konuda hayli kaynıyor, hayırdır inşallah memleket sürprizlere hazırlansın mı?

Sayın Sadık GARDİYANOĞLU, yerel seçimler sonrası yeniden Lefkoşa ilçe başkanlık makamına getirilince bazı eski dostlarla aranıza kara kediler girdi diye duyduk. Siyasette rekabet elbette olacak ama dostlukları kaybetmeye değer mi bir düşünmek gerek değil mi?

Sayın Talip SANCAR, partinize rağmen ara seçimlerde bağımsız milletvekili adayı olmanız nedeniyle parti içinde bir takım tedirginlikler yaşanmaya başlamış. Kazanma şansınız çok olmasa da partinize zarar verebileceğiniz iddia ediliyor…

Sayın Murat GEZİCİ, seçimlerde ikinci tur sürecinde sessizliğinizi korudunuz ama seçim sonuçları belli olduğu halde bu kez de derin bir sessizlik dönemine girdiğiniz söyleniyor. Bu arada bazı televizyon kanallarının da şahsınıza karşı ambargo uygulamaya başladığı belirtiliyor…

Sayın Tahsin ERTUĞRULOĞLU, takımı şampiyon olar yakın dostlarınız en azından kuru da olsa bir tebrik etmenizi bekliyordu ama sanırız gurur yaptınız ve hala bir kutlama yok. Bu arada kulübe İcardi’ye almaları hususunda dilekçe yaptığınız da iddia ediliyor…

Sayın Nazım ÇAVUŞOĞLU, sendikaların banka hesaplarındaki paraların erimesi için grev yasağı kararı almamanız çok da etik bir davranış olmadı. Eminiz ki bu kendilerini daha fazla kamçılayacak ve olan da özlemle tatil bekleyen öğrencilere olacak…