Levent Özadam - Mesaj Kutusu

[email protected]

Çok değil daha geçen hafta…

Türkiye Dinayet İşleri Başkanlığı müşavirlerinden Zeki Sayar buyurmuştu;

Kadınların tek başına 90 kilometreden uzağa seyahat etmeleri caiz değildir diye…

Resmi kurumlardan da bu konuda bur açıklama yapılmadı!

Bu da demektir ki kabul gördü…

Bu arada dikkat çeken başka bir gelişme de ne muhalefet ne de kadın örgütleri bu sözleri duymadı, görmedi ve tepki de koymadı!

Aslında doğru olanı yaptılar çünkü çağ dışı kalmış görüşlere tepki bile koymak bunların reklamını yapmaktan öteye gitmeyen şeyler…

Tabi bu arada biz hala merak ediyoruz ve 90 kilometre sonrasında ne olduğunu, ne olacağını düşünüp duruyoruz!

Bizimki de amma merak değil mi?

Tesadüf budur ki şimdi aynı çatlak sesler bizde de duyulmaya başlandı…

Ülkeye geldiği gün vatandaş da yapılan Din İşlerini Başkanımız Ahmet Ünsal aradan bir süre geçince bombayı patlattı!

Kadınlara diyor ki;

Evinizde oturun!

Kocanızı mutlu mesut edin…

Bolca da çocuk yapın!

Bir, 3 tane yapın demediği kaldı, ha keşke deseydi de tam olsaydı…

İktidar tabi ki doğal olarak sus pus oluyor ve bu konuda kimse bir açıklama beklemesin!

Ama muhalefete de iyi malzeme çıktı…

Tabi ki resmi bir açıklama filan yok!

Partiler ve bazı kadın örgütleri sosyal medyada top atışı yapıyor…

Hatta Ahmet hocayı istifaya davet edenler bile var!

Peki burada sorun Ahmet Ünsal hoca mı?

Daha geniş açıdan bakmak gerek…

Belli ki seçilmiş birisidir, buradaki din işleri artık ondan sorulacaktır!

Dini bütünlüğümüz için buradadır ondan şüphemiz yok…

Bir din adamı da elbette topluma vaaz verecek iyiyi ve doğruyu işaret edecektir ama konu kadın olunca da toplum haklı olarak bunu kadına bir hakaret olarak algılamakta ve sessiz kalmamaktadır!

Gürültü çıktıkça da kötü bir reklam olsa da tüm kesimler tarafından duyulmaktadır…

Oysa sessiz kalın, değeri olmadığını görünce aynı hatayı yapmayacaklardır…

Şu da bir gerçek ki hem Türkiye’de hem de KKTC’de aynı döneme gelen kanıda karşı aşağılama söylemleri hem de resmi makamlar tarafından aynı anda yapılınca ilerisini düşünmek bile istemiyoruz!

Bu asla bir tesadüf olamaz…

Bu arada dün akşam saatlerinde konuyla ilgili Din İşleri Başkanlığından açıklama yapıldı ve konuşmanın cımbızlanarak medyaya yansıtıldığı ifade edildi. İşte bu konuda da haklı yanları var zira bizim medya artık kamuoyunun yararından daha ziyade kendi görüşlerinin doğrultusunda yayın yapmaya başladığı da gayet aşikardır…

Ankara Kulisleri…

6’lıda HDP çatlağı!

Türkiye siyasi tarihinde bir ilk yaşanıyor seçimlere az bir süre kala iktidara karşı kurulan 6’lı masa halen adayını belirlemedi…

6’lı masa olarak biliniyorlar ancak AK Partililer buna 7’li masa diyor çünkü gizli ortak olarak da HDP’nin olduğunu öne sürüyorlar!

Cumhurbaşkanı Erdoğan da bu durumu 1 davul 7 tokmak diyerek ortaya koydu…

İlk başta her şey güzel gidiyordu ancak son iki hafta içinde 6’lı masada HDP konuları gündeme geldikçe çatlak oluştu sızıntı hızla ilerliyor!

Son örneğini İyi Parti ve Deva Partisi arasında geçen diyalogda yaşıyoruz…

İyi Parti HDP’ye karşı kapılarını tamamen kapatmış durumda!

Deva Partisi ise bunun tam tersini düşünüyor ve 6’lı masada HDP’nin önerilerinin dikkate alınacağını söylüyor…

Bu hafta çatlak büyüyecek sızıntı artacak ve büyük ihtimalle de olan olacak!

Bu masaya akil birileri müdahale etmezse vay hallerine…

Türkiye’de seçimler öncesi HDP’nin oyları altın değerinde görülüyor ama ülkücülerin oyları da öyle…

Cumhur ittifakının küçük ortağı MHP zaten ülkücü siyaset anlayışına göre yapılanmış!

Millet İttifakının İyi Partisi de MHP’den koptuğu için ülkücü siyasete devam ediyor, bunun oy getirisini bekliyor…

Şimdi sahneye CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu çıktı ve ülkücülerin yeri CHP’dir demeye başladı!

CHP’nin meşhur 6 ok amblemi var ya…

İşte onlardan birisi milliyetçiliği temsil ediyormuş!

MHP bir yana İyi Partinin böyle bir yoruma nasıl yanıt vereceği merak konusu olmuş…

Anlayacağınız eğer bozulmazsa Millet İttifakı sadece Ak Parti ve MHP ile değil birbiriyle de yarışacağa benziyor!

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bir konuşması sonrası generaller alkış tutunca muhalefet epey huylandı…

Diyorlar ki askerlerin alkış tutması hoş değildir eşitlik ilkesine de ters düşer!

O konuşmayı bulduk dinledik…

Öyle Kılıçdaroğlu’na eleştiri filan yok!

Cumhurbaşkanı kendi döneminde yapılanlardan övgüyle bahsediyor…

General de insan olduğu için memleket için yapılanlara alkış tutuyor!

Ancak hele de seçim döneminde askerler kışlada kalıp bu tür etkinliklere katılmasın derseniz onu da gayet mantıklı buluruz…

Şu gerçeği de unutmamak gerek, asker artık eski asker değil!

Yetki artık tamamen Cumhurbaşkanlığında…

Doğru ya da yanlış artık ona da toplum ve tabi ki seçmen karar verecek!

MESAJ KUTUSU

Sayın Sibel TATAR, Din İşleri Başkanı Ahmet bey kadınlar konusunda absürt bir açıklama yapınca buna cevap vermek de ancak size yakışır gibi geldi bize. Duymamaktan mı geleceksiniz yoksa okkalı bir açıklama mı yapacaksınız kamuoyu merakla beklemeye başladı, haberiniz olsun istedik…

Sayın Ahmet ÜNSAL, kadınlar konusunda açıklamanızı aslında çoğu erkek beğendi ama hanımlarından çekindikleri için tepki gösteriyor gibi yapıyorlar. Bu arada ülke kadınlarına bir özür borcunuz var gecikmeden bu görevi gecikmeden yerine getirmeniz bekleniyor…

Sayın Oğuzhan HASİPOĞLU, partinizin yayın organlarından Güneş TV’nin de uydu ücretini ödemediğiniz için yayınlarının kesilmesi ülkenin en büyük partisine yakışmadı. Ha keşke ne yapıp edip bir yerlerden kaynak yaratsaydınız, ziya CTP’ye de iyi bir örnek teşkil ederdi…

Sayın Barış SEL, bölgenizde yükseğe çıkarak hayatına kıymak isteyen genç arkadaşa ilk müdahaleyi yaparak belki de hayatta kalmasını sağladınız. Bundan böyle artık kahraman lakabıyla anılacaksınız, tebrik eder başarılarınızın devamını dileriz. Bu arada hafta sonu yapılan derbinin sonucu size hatırlatmayacağız bundan emin olun!

Sayın Talip ATALAY, parti içinde bazı kesimler etrafınızda toparlanıyor diye kulislerde bir takım konuşmalar yapılmaya başlandı. Bu da demektir ki Erhan başkan gün gelir hükümeti bozmaya yeltenirse siz başka kararlar üretip iktidara destek vermeye devam edeceksiniz…

Sayın Turgay AVCI, tartışılan diplomalarınız kamuoyunda yankı uyandırmaya devam ederken Cumhurbaşkanı’nın size verdiği destek açıklaması aynı zaman kefiliniz olduğu yönünde de algı yarattı. Ancak yazın bir kenara iyi bir isim bulunduğunda bu görevinizden hiç tereddüt etmeden alınacaksınız, bekleyin ve görün!

Sayın Dimağ ÇAĞINER, rahmetli babanız sadece turizmin duayeni değil ülke sevdasının da en büyük liderlerindendi. Bu arada sektörde çıtayı hayli yükseltti bundan sonra artık bayrak sizin elinizde ve sorumluluğunuz çok büyük…Bir kez daha başınız sağ olsun nurlar içinde uyusun…

Sayın Umut ÖKSÜZ, akaryakıt istasyonlarından sonra şimdi de üyeniz ve meslektaşlarınız olan bazı eczaneler de stokçuluk yapıp karaborsacılığa soyundular. Bu konuda bir ihbar hattı oluşturup denetleme mekanizmasını hayata geçirmenizi isteyen mesajlarınız geliyor…

Sayın Resmiye CANALTAY, meclisteki çoğu kadın milletvekili Din İşleri Başkanı Ahmet hocaya tepki koyan açıklamalar yaparken şimdi gözler sizin üzerinize çevrildi. Bakalım merak ve heyecanla beklenen açıklama tarafınızdan gelecek mi?

Sayın Günay CAYMAZ, rastlantı da olsa sizi yıllar sonra görüp ayak üstü sohbet doğrusu bize iyi geldi. En azından siyasetin ve siyasetçinin geçmişte saygınlığı olduğunu bir kez daha anlamış olduk. Sağlık ve afiyetler dileriz…