Birkaç günden beridir sosyal medyada yer alan laikliğe ve anayasaya aykırı Kıbrıs Türk Kadınına ayar vermeye çalışan mercilere ben de, birkaç cümle ile buradan karşılık vermek istedim. Bir kere biz şahsımıza münhasır bir toplumuz ve hiç bir topluma benzemeyiz. Benzetilmeye çalışanlara da karşı durmasını çok iyi biliriz. Ne geçmiş tarihimizde, ne de bugünümüzde dayatmalara mahal vermeyiz. Bizim kadınlarımız erinin ardında değil, yanında yer alır. Bizde idare genelde kadınların iki dudağının arasından çıkacak kelimelere bakar. Geçmişte olsun, bu günde olsun çalışan, üreten, işten kaçmayan güçlü ve özgürdür kadınlarımız bu topraklarda. Anaçtır, kol kanattır, örnektir, güçtür, mahirdir, paylaşımcıdır, eş’dir ve eşittir. Tarihte, her alanda, her koşulda eri ile omuz omuza mücadele vermiştir bu ülkenin, bu toprağın kadınları ve canı pahasına toprak bütünlüğünü, yaşam mücadelesini göğüslemiştir. Her birinde bir kahraman ruhu, bir efe ruhu yatmaktadır. Bu coğrafyada yetişen kadınlarımız , kızlarımız, canının çektiği şekilde giyinir, kim ne diyecek düşüncesine takılmaz. Ruhunda özgürlük, karakterinde namus kavramı çokça kuvvetlidir. Namusun belden aşağı değil, beyinde bittiğine inanırız. Örf, anane ve kültürümüzde dini inançlarımız önce yüreğimizde, sonra vicdanımızdadır. Kızlarımız kiminle evleneceğine ve zamanını, kendi hür iradesi ile aile dayatması olmadan ve ailesinin de rızasını alarak karar verir. Bizlerin ezelden beri yaşam standartları, yaşam şekilleri ve yaşam koşulları bu dayatmaları yapmaya çalışanların tam aksine bir yapıda hüküm sürmektedir. Sizler istiyorsunuz ki, Ortadoğu ülkelerindeki gibi, gerici, erine el pençe divan duran, her yıl çocuk doğurarak dizini kırıp evde hem hizmetçi, hem de itaatkar bir kadın modeli yaratasınız. Bize uymaz, bize ters. Bu dayatmaları gidin köklerinizin doğduğu ve var olduğu topraklarda uygulayın. Bu topraklarda Kıbrıs Türk Kadını fikri hür, iradesi hür Atatürk ilkeleri ile yol alan kadınlardır. Medeniyetin içinde doğup büyüyen, beşikten bu günlere, modern tarzda yetişen kadınlar olmuşuzdur. Bu dayatmalar ile ve gerici yobaz zihniyet ile, uygulamak istediğiniz arap kültürü, bu topraklar üzerinde doğup büyüyen kızlarımız ve kadınlarımız için tam manası ile asla kabul görmeyecek bir yaşam biçimidir. Bu zihniyet ile bu topraklarda asla ve asla kök salamazsınız. Buna müsaade etmeyiz, buna boyun eğmeyiz ve buna yeltenenlere de haddini bildiririz. Bu böyle biline. Gidin geldiğiniz yerde, kabul gördüğünüz ülkelerde zihniyetlerinizi uygulayın. Bu böyle biline. Vesselam.