Levent Özadam - Mesaj Kutusu

[email protected]

Devlet hekimlerinin ikinci iş konusu yıllardır tartışılıyor…

Yasak ama değil!

Devlet, daha doğrusu hükümetler bu konuda aciz kalınca ikinci iş facialarını durdurmak mümkün değildir…

Biz devlet hekimlerinin ikinci iş yapmalarına karşı değiliz!

10 yıl dirsek çürütmüşler, büyük emek harcamışlar, konu kazanımlara gelince elbette kazanacaklar…

Ama ne zaman?

Devletteki mesai saatleri dışında…

Yasalar devlet hekimleri için diyor ki;

Saat 14.00’e kadar bağlı olduğun hastanede ya da sağlık ocağında çalışacaksın…

Sonra ne yaparsan yap!

İstersen sabaha kadar çalış…

Ama devlet hastanelerinde şifa arayan hele de dar gelirli aile mensuplarını ihmal etme!

Bu konuda elimize bazı isimler de geliyor zaman zaman…

Öyleleri var ki;

Sabah 9’da geliyor, bir iki hasta gördükten sonra özel kliniğine kaçıyor…

Polikliniklerde sabahın erken saatlerinden itibaren uzun kuyruklar oluşuyor!

Ama bazı beyefendi ve hanfendiler önce özel kliniklerine gidiyor, 10 gibi devlete geliyorlar saat 12 olmadan yine kaçıyorlar…

Böyle geldi böyle gidecek çünkü bizde denetleme mekanizması çalışmıyor!

Çünkü sendika var arkalarında…

Hani hep şu dert yandığımız sendikalar!

Kendilerini devletin üzerinde görenler…

Hipokrat yeminini çoktan unutanlar!

Dedik ya isim vermeyeceğiz ama şimdilik…

Peki devlette layıkıyla çalışan hekimler yok mu?

Olmaz olur mu hiç!

Çok fazla olmasa da var…

Bunlar kendini hastaya ve mesleğine adamış olanlar!

Çalışma saatlerinden çalmayanlar…

Hatta uzaklardan geldiği için geri göndermeye kıyamayan hekimler!

Mesai saatleri geçtiği halde hastayı hem de şefkatle muayene edenler…

İşte yukarıdaki gruba giren devlet hekimleri kendi arkadaşları tarafından itibar görmüyor…

Aksine düşman ilan ediliyorlar!

Çünkü işini kaytaranlar için kötü örnek oluyorlar…

Geçen gün bir hasta yakını aradı aynen şunları söyledi;

Saat daha 11.00…

Koridorlar hasta kaynıyor!

Ama ilgili sözde doktor arkadaş kendi özel işine gideceği için hemşire bilgisayarı kapatıyor…

Başka bir doktor müdahale ediyor, hastaya bakacağını söylüyor!

Vay sen misin bunu söyleyen…

Müdahale eden doktor ısrar edince hemşire bilgisayarı açıyor!

Yeni gelen doktorun arkasından da ‘bu ne biçim doktor diye’ de söyleniyor…

O günden itibaren artık diğer doktorlarda görev aşkıyla yanan doktor arkadaşa tavır koyuyorlar!

Hatta onun şov yaptığını konuşuyorlar…

Böyle bir memleket işte!

Maaşının hakkını verenlerin sevilmediği aksine horlandığı bir sistem…

Ankara kulisleri…

Gözler yeni kabineye çevrildi sürpriz isimler de gündemde

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yeni kabinesinde sürpriz isimlere yer verebileceği konuşuluyor.

Yeniden Cumhurbaşkanı seçilen Erdoğan'ın yeni kabinesini Perşembe veya Cuma açıklaması bekleniyor. Mevcut bakanların düşünülmediği kabineye sürpriz isimlerin gireceği konuşuluyor.

Erdoğan'ın Özel Kalem Müdürü Hasan Doğan ile 13 yıldır MİT Müsteşarlığı görevini yürüten Hakan Fidan'ın adı kabine için geçiyor.

Fidan'ın Dışişleri veya İçişleri Bakanlığı'na gelebileceği belirtilirken, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın'ın da Dışişleri Bakanlığı için adı dile getiriliyor.

İstanbul Valisi Ali Yerlikaya ile Afyonkarahisar Valisi Kübra Yiğitbaşı'nın da bakan olabileceği belirtiliyor.

MGK'DAN KABİNEYE

Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri Seyfullah Hacımüftüoğlu'nun da Milli Savunma Bakanlığı için adı geçiyor. Trabzonlu olan Hacımüftüoğlu'nun bakan olması bekleniyor. Enerji Bakan Yardımcılığı görevinde bulunan Alpaslan Bayraktar'ın da bakan olacağı konuşuluyor. Washington Büyükelçisi Murat Mercan'ın damadı olan Bayraktar'ın Enerji Bakanlığı'na gelmesi bekleniyor. Böylece Berat Albayrak'tan sonra Enerji'de ikinci damat dönemi yaşanacak. EPDK Başkanı Mustafa Yılmaz'ın adı da Enerji Bakanlığı için geçiyor. Afet ve Göçişleri adı altında iki yeni Bakanlık oluşturulması planlanıyor. Sinan Oğan'ın da adı bakanlık için geçiyor. Halen parti yönetiminde yer alan bazı isimler de kabineye girebilecek.

Genel Başkan Yardımcıları Mehmet Özhaseki ve Ali İhsan Yavuz ile Grup Başkanvekili Bülent Turan'ın adı bakanlık için geçiyor.

CHP’de kurultay hesabı yapılıyor

Cumhurbaşkanlığı seçimi yenilgisi CHP’de kurultay tartışması başlattı. Genel Başkanlık koltuğu için İBB Başkanı İmamoğlu’nun adı öne çıkıyor.

CHP'de seçimde alınan yenilgi, kurultay tartışması başlattı. CHP Genel Merkezi, olağan kurultayı seçim gerekçesiyle bir yıl ertelemişti. Genel merkez, kurultayı gelecek yıl mart ayında yapılacak olan yerel seçimler sonrasına bırakmayı hedefliyor.

Seçim sonuçları CHP'yi de ikiye böldü. Partinin bir bölümü kurultay ve genel başkan ile yönetimin değişimini isterken, diğer bir bölümü Kılıçdaroğlu'nun süreci başarıyla yönettiği, ancak yönetimde yer alan bazı isimlerin istifa etmesi gerektiği görüşünde… Kılıçdaroğlu'nun, genel başkan yardımcılarından oluşan MYK'da yenilenmeye giderek kurultay taleplerini yumuşatabileceği belirtiliyor. Ancak PM toplanmadan bu yönde bir adım atması beklenmiyor.

İMAMOĞLU MU GELECEK?

CHP'de kurultay 2 yılda bir gerçekleştiriliyor ancak parti, seçim nedeniyle kurultayını bir yıl erteledi. Yasal olarak 2023 yılı içinde kurultay takviminin başlaması gerekiyor. Genel merkez tarihi Mart 2024'teki yerel seçimler sonrasına bırakmak istiyor. Olağanüstü kurultay beklentisinde olanların da delegenin desteğini alması gerekiyor. Milletvekili listelerinde kendine yer bulamayanlar ile 40 kadar il başkanının İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nu desteklediği belirtiliyor.

Kılıçdaroğlu'nun karşısındaki tek potansiyel rakip “Oğlum” dediği İmamoğlu… İmamoğlu'nun seçim sonrasında yaptığı ilk açıklamada “Değişim” vurgusu yapmas dikkat çekti. Ancak İmamoğlu'nun Cumhurbaşkanı adaylığı sürecinde karşısına çıkan siyasi yasak ile ilgili dava dosyası Yargıtay'a bekliyor. Cezanın onanması durumunda İmamoğlu siyasi yasaklı hale gelebilir.

MESAJ KUTUSU

Sayın Nazım ÇAVUŞOĞLU, dünkü sorumuzu bir kez daha sormak ihtiyacı hissettik çünkü vatandaştan bu talep geldi. Öğretmenlerin grevini yasaklama yetkiniz olduğu halde niye yasaklamıyor ve krizin derinleşmesini sağlıyorsunuz. Çocukların eğitim hakkı sizin için bu kadar mı değersiz!

Sayın Sunat ATUN, okullarda din derslerinin imamlar tarafından verilme teklifi çok ama çok kötü bir denemeydi. Yine de bunu biz nabız yoklama olarak değerlendiriyoruz ve gerisinin de geleceğini tahmin ediyoruz. Hem de seçim öncesi vatandaşı çileden çıkarmamak gerek değil mi?

Sayın Murat RÜSTEMOĞLU, Akçay ve civarı yerleşim yerlerine hizmet edecek olan kapalı Jimnastik salonu için bir girişim başlattınız ama nedense devlet desteği görmediğinizi üzülerek öğrendik. Buna kimler niye destek değil ama köstek oluyor, isimleri deşifre etmeyi düşünür müydünüz?

Sayın Alişan ŞAN, dün sabah ilk uğrak yeriniz olan mekanın fazlasıyla tehlikeli bir toplanma yeri olduğunu biliyor muydunuz? Şaka bir yana hayli ilgi gördüğünüz ve önemli siyasi değerlendirmeler yapıldığını duyduk, hadi bakalım hayırlara vesile olsun artık…

Savaş ATAKAN, milletvekilliği ara seçimleri en fazla sizi ve aileyi ilgilendirdiğinden önümüzdeki 25 gün gece ve gündüz demeden bir çalışma programı hazırlamanız öneriliyor. Özellikle de zayıf noktalar olan Lefkoşa dışında özel ekipler kurarak aileye bir vekil kazandırmanız hiç de zor değil…

Sayın Ertan BİRİNCİ, ülkenin en istikrarlı yayın kuruluşu olan Genç TV’nin 26’ncı kuruluş yıldönümünü kutlar geçmişte olduğu gibi bundan böyle de mesleğe genç arkadaşlar kazandırmanızı temenni ederiz.

Sayın Sami ÖZUSLU, ara seçimlerde aday olmanızdan hemen sonra televizyon programları ve günlük yazılara ara vermeniz kamuoyunda memnuniyetle karşılandı. Adil bir seçim olması bakımından düşünceniz hayli önemli bulundu, başarılar dileriz…

Sayın Figen Yaman LESİNGER, milletvekilliği ara seçimlerinden önünüzdeki en büyük engel tanınmış bir isim olmadığınız gösteriliyor. Bu konuda hem sizin hem de partinizin daha çok tanıtım toplantıları düzenlemesi gerektiği konuşuluyor, umarız Erhan başkan bu konuda fazla gecikmez…

Sayın Cem DANA, işletmelerinizde çalışanlar iş bitiminden sonra çorbadan daha ziyade kebaplı partiler düzenlemenizi istemeye başladılar. Bonkör birisi olarak bu konuyu bir yerlere yazmakta yarar görüyoruz…

Sayın Kerem TOKA, pek kıymetli validenizin vefatını üzüntü ile öğrendik, Merhumeye tanrıdan rahmet size ve tüm aileye sabırlar temenni ederiz. Allah geride kalanlara sağlıklı uzun ömürler nasip etsin inşallah…