Türkiye’ye giriş yasaklıları artık kabak tadı vermeye başladı...

İnsanlar çeşitli nedenlerden dolayı ki buna sağlık konuları da dahil gidiyorlar ama gittikleri gibi içeri sokulmayıp dönüyorlar!

Hele de çocuklu aileler, onların yaşadıkları travmaları düşünebiliyor musunuz?

En son bizim Evrim sokulmadı...

Düşündük ne suçu olabilir diye bulamadık!

Diyorlar ki, Akıncı’nın ekibindenmiş...

Doğrudur son seçimlerde Akıncı’nın ekibinde yer aldı, kendisine çalıştı ama bir önceki seçimlerde de yine Akıncı’nın seçim ekibindendi, sonra defalarca Türkiye’ye giriş çıkış yaptı o zaman niye geri çevrilmedi, bu sorunun da mutlaka bir cevabı olmalıdır!

Eminiz ki bir çoğunuz şu cevabı verecektir;

Türkiye o zaman Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Akıncı’ya güçlü bir destek veriyordu...

Hani derler ya bu ne perhiz bu ne lahana turşusu diye!

...

Giriş yasakları yıllardır yoktu şimdi niye başladı?

Bu insanlar Türkiye için nasıl bir güvenlik tehlikesi potansiyeli haline geldiler?

Türkiye’de güvenlik riski oluşturuyorlarsa burada olunca melek postuna mı bürünüyorlar?

Burada ne yazık ki yönetim zafiyetimiz vardır...

Bir KKTC vatandaşı eğer Ana dediğimiz bir ülkeye sokulmuyorsa bunun gerekçeleri çoktan Ankara’ya sorulmalı yanıtı da alınmalıydı!

Bu da Cumhurbaşkanlığından tutun da hükümete kadar devlet erkanının tümünün korkaklığından kaynaklanmaktadır...

Hani Anayı yere göğe sığdıramıyorlar ya bakmayın siz onlara maksatları şirin gözükmekten başka bir şey değildir!

Türkiye’ye sokulmayanlar gavur değil kendi vatandaşındır...

Onlara sen sahip çıkmayacak, haklarını korumayacaksan, bunun sorumluluğunu uzaydan gelip birileri mi üstlensin yani!

...

Bu konuda daha önce Büyükelçi Feyzioğlu’na çok kez seslendik, bir kez daha kendisine çağrıda bulunalım;

Bizimkiler pısırıktır, cesaretsiz ve korkaktır!

Kendi vatandaşlarının haklarını koruyup, savunmaktan acizdir...

Sırf bu nedenlerden dolayı sizin devreye girmeniz artık kaçınılmaz hale gelmiştir!

Bu konuda elbette ki sizin yetkileriniz olmayabilir...

Ama eminiz ki bir iki telefon görüşmesi ve yazışma ile bu insanların niye Türkiye’ye sokulmadığını kolayca öğrenip, kamuoyunu aydınlatabilirsiniz!

Zira bu gidişat, gidişat değildir...

İnsanlar ‘acaba ben de mi?’ sorularıyla karşı karşıyadırlar!

Bu tür cevabı olmayan kararlar iki ülke insanı arasındaki ilişkilere de zarar vermeye başlamıştır...

...

Dün yine bir anket çalışması yayınlandı...

Ne kadar sağlıklı bir çalışma bilemeyiz ama Meclis, Cumhurbaşkanlığı ve Meclis’e vatandaşın güveni yokmuş!

Bu şartlarda doğru da sayılabilir...

Buna artık bir de muhalefet ve sivil toplum örgütleri ilave edilmelidir!

Onların icraat hakları olmadığı için sadece eleştiriyorlar ya...

Yaptıkları eleştirilere vatandaş ne kadar güveniyor?

Sahi iktidara gelseler ülke güllük gülistanlık olacak mı?

Bizim bu konuda gözlememiz şudur;

Vatandaş artık topyekün siyasetçilere kızgındır, kırgındır, güven duygusunu da kaybetmiştir...

Bizim asıl sorunumuz da budur!

Siyaset ve siyasetçiye azalan güven, ardında devlete olan güvensizliği de körükleyecektir...

...

 

MESAJ KUTUSU

Sayın Tufan ERHÜRMAN, bazı vekillerinizin hayat pahalığı belirlenmesi konusunda ki eleştirilerinin kurum çalışanlarını derecesiz mutsuz ettiği konuşulmaya başlandı. Onlar ise dünya standartlarına göre çok daha iyi sonuçlar ortaya koyduklarına inanıyorlar, bu konuda eleştirilerin dozunu fazla kaçırmamakta yarar görüyoruz...

...

Sayın Murat ŞENKUL, Eski Eserler Dairesi’ne ait bir müzenin restoran olarak işletilmesi belediyeniz yasalarına göre uygunluk gösteriyor mu? Bu mekan hele de ihalesiz olarak tanınmış bir ailenin kullanımına verilince tartışmanın boyutları çok daha büyük oluyor...

...

Sayın Erdal ÖZCENK, DAÜ’de en azından şimdilik de olsa maddi krizin çözülmesinde katkınızın çok olduğu ve bu konuda ağırlığınızı fazlasıyla kullandığınızı duyduk. Umarız diğer sorunlar da çok gecikmeden çözülür ve DAÜ ile birlikte G.Mağusa’da bundan fazlasıyla payını alır...

...

Sayın Erhan ARIKLI, kurultay hazırlıklarınız yoğun bir şekilde devam ediyor ancak bu çalışmaların bakanlık çatısı altında yapılması da yasal ve etik değil gibi gözüküyor. Tüm siyasilerin kötü bir örneğini sergilediğinizin umarız farkındasınızdır!

...

Sayın Polat GENCE, Güzelyurt ve yöre halkı bayram boyunda kasap dükkanınızda et satmadığı için mağdur olduklarından şikayet eden mesajlar göndermeye başladılar. Parayla çok da fazla saadet olmayacağını hatırlatmamızı istediler, haberiniz olsun istedik!

...

Sayın Koral BOZKURT, İskele bölgesinde açılışını yaparak hizmete koyduğunuz otel sadece konuklar tarafından değil ülkede faaliyet gösteren otel sahipleri tarafından da büyük beğeni kazanıyor. Bu arada yeni yatırımların da devamının geleceğini memnuniyetle öğrendik hayırlara vesile olsun artık...

...

Sayın Cafer GÜRCAFER, ülke genelinde veliler okul tamiratlarının ne zaman başlayacağına dair sorular yöneltmeye başladılar. Bu arada ihale konusu tamamlandı mı, 1 Milyar TL’lik paylaşım adil oldu mu kamuoyuna detaylı bir açıklama yaparsanız yerinde olacaktır...

...

Sayın Talip ATALAY, parti içinde yapılan yoklamalarda kurultay öncesi her geçen gün biraz daha güç kaybettiğiniz gözlemlendiği konuşulmaya başlandı. Sayılı günler kala çalışmalarınızı yoğunlaştırmanız öneriliyor umarız dikkate alırsınız...

...

Sayın Hüseyin Çavuş KELLE, et satışlarındaki tartışmalar devam ede dursun Güneydeki fiyatların nasıl oluyor da yarı fiyatına satılması konusunda özel bir ekip kurarak bilimsel bir şekilde araştırmanız gerektiği yönünde istekler gelmeye başladı. Güney’e geçip alan iyi de geçemeyenler için bir formülünüz var mı?

...