Levent Özadam - Mesaj Kutusu

[email protected]

Önce Necmi Karakılıç adlı okurumuzun gönderisi;

“Levent bey günaydınlar,

Hepimizin içi yanıyor, bu çocukların hepsi G.Mağusa ve çevresinden.

Kızımın sınıf arkadaşları da göçük altında…

Aileler ve sınıf arkadaşları perişan durumda!

Çoğunun psikolog hizmeti alması gerekiyor…

Hele cenazeler geldikten sonra yaşanacak travmayı düşünemiyorum bile!

G.Mağusa’da devletin ayarlayacağı ve özel hekimlerin de işbirliği yapacağı bir organizasyon yapılmalıdır…

Bölgedeki onlarca perişan insan ve çocuklar çaresiz bırakılmamalıdır.

Lefkoşa ve diğer bölgelerdeki psikologlar da gelip bu acılı insanlara yardımcı olmaları sağlanmalıdır…

Saygılar!”

Okurumuzun gönderisinin her kelimesine katılırız…

Çünkü umutların her geçen gün tükendiği bir sürece girdik!

Bundan böyle nasıl müjdeli haberler alacağız çok zor görülüyor ama bundan böyle yapılacak olanlar ve yapılması gerekenleri konuşmak ve önlem almak zorunluluğumuz var…

Sağlık Bakanı İzlem hanım da dün bu konuda bir açıklama yaparak bu konuda bir ekip kurulacağını söyledi ama biraz eksik ve hatalı söyledi!

Zira ailesinde can kaybı olanlardan tek bir kişi bile gelip size müracaat etmez…

Kuracağınız ekip de hiçbir işe yaramaz!

Burada görev tamamen bakanlığın hatta devletin omuzlarındadır…

Bu ailelerin tümü de devletin gözetiminde ve kontrolünde olmak zorundadır!

Aileler takip edilmeli, kapıları tek tek çalınmalı ve hiç gecikmeden psikolojik destek sağlanmalıdır…

Söylem güzeldir, eylem daha da güzel olmalıdır!

Ne yazık ki yaşanan deprem nedeniyle açıklama enflasyonu devam etmektedir…

Yine her kafadan ses çıkıyor!

İncir çekirdeğini doldurmayacak açıklamalar kafaları allak bullak etmektedir…

Bu afet sonrası yapılması gereken herkesin susması ve yapılan açıklamaların tek kaynaktan yapılmasının sağlanmasıdır!

Kimi diyor ki, çocuklarımıza çok yaklaştığımızı hissediyoruz…

Kimi umutsuzluğunu dile getiriyor!

Kimi de artık bu iş bitti demeye getiriyor…

Olan da acılı ailelere oluyor!

Lütfen artık bir susun…

Tek bir kelime bile etmeyin!

Zira şu anda hepimizin sinirleri harap olmuş durumda…

Medya Etik Kurulu neden kuruldu halen anlamış değiliz…

Kurulmasına asla karşı değiliz ama bu şekliyle değil!

Buradaki arkadaşlar medya etiği açısından uyarılarda bulunuyor, bunu deprem sürecinde de görüyoruz ama tek bir yetkisi bile olmayınca yapılan uyarılar da boşa gidiyor…

Medyanın bir kısmı ne yazık ki deprem sürecinde habercilik anlayışından daha çok reyting ve tiraj derdine düşmüş!

Etik filan hak getire…

Medya Etik Kuruluna yetki verin, yaptırım gücü verin ki yapılan uyarılar işe yarasın!

Dün akşam CHP Genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun özel danışmanı Ramazan Kubat aradı…

Yaşanan deprem nedeniyle KKTC halkına geçmiş olsun ve başsağlığı mesajlarını iletti…

Duyarlılığından dolayı teşekkür ederiz!

Yunan giderken Rum niye gidemiyor!

!995 Beşparmaklar yangını…

O felaketi en iyi yaşayanlardan biriyiz!

Hadi şu 8 bin hektar alanın kül olduğu…

Yangın daha Ciklos’a ulaşmamıştı!

O zaman sınır kapıları açılmadığı için Güney Kıbrıs’a ait çok sayıda itfaiye arası Ledra girişinde sıraya girmişti…

Amaçları yangına müdahale etmekti!

Ama edemediler…

Çünkü bizim yönetim buna izin vermedi!

Gerekçe tamamen siyasiydi…

Sonra Güney’de yangınlar çıktı bu kez biz yardım talebinde bulunduk!

Bu kez onlar kabul etmedi…

Oysa bunlar tamamen insancıl konulardı!

Siyasetten de Kıbrıs sorunundan da arınmış…

Şu anda yine saçma sapan şeyler olmaya başladı…

Türkiye’de 10 ili çökerten deprem!

Şu an 20 bine yakın kayıp var bu sayının çok katlanacağı iddia ediliyor…

Her geçen gün de umutlar tükendi, tükeniyor!

Bu kez Güney Kıbrıs yardım talebinde bulunuyor…

Türkiye’den bir yanıt gelmiyor ama bizim Dışişleri Türkiye’nin bu talebi kabul etmediğini açıklıyor!

Tuhaf gerçekten çok tuhaf bir durum bu…

Peki niye tuhaf?

Güney Kıbrıs’ın yardım talebi kabul edilmiyor ama Yunanistan tüm teçhizatıyla deprem bölgesinde enkaz çalışmalarına katılıyor…

Türk askeri ile birlikte omuz omuza!

Dahası Türkiye’ye sürekli yardım malzemesi gönderiyorlar…

Şimdi birisi açıklamalıdır;

Yunan giderken, Rum niye insani yardım bile gönderemiyor…

İnsanın içinden lanet olsun sizin siyasetiniz demek geliyor!

Başka bir şey de demeyeceğiz…