Serbest Kürsü / Levent Özadam

[email protected]

Belki bugünkü konumuz bu olmamalıydı ama YDP’de yaşanan bazı gelişmeler, biraz da YDP’li dostların istemiyle yazı konumuz oldu…

Zira yine pandemi döneminde UBP içinde yaşanan sıkıntılara hep birlikte şahit olduk!

Partiye müdahaleler damgasını vurdu…

Sonuçta şimdi UBP uzaktan bakıldığında sessiz sakin gözükse de içine girince durum bambaşka!

Herkes birilerine bileniyor…

Kurultay ve genel sekreterlik gündeme gelince yine kavga büyüyecek!

YDP’de ise kavgalar çok ama çok erken başladı…

Aslında bu yazının başlığı ‘YDP’de zamansız kavga’ olacaktı ama bazı YDP kurmayları ile konuştuktan sonra ‘bitmeyen kavga’ daha uygun oldu!

Bu da demektir ki YDP içinde şu anda yaşanan erk kavgası şimdi değil kurulduğu ilk günden itibaren yaşanmaya başladı…

Nisan ayı içerisinde de patlayacak gibi görülüyor!

Şahsen YDP’nin bir Türkiyeli partisi olarak kurulmasına ilk baştan tepkimizi koyduk ve koymaya da devam ediyoruz…

Çünkü bu iç barış açısından hayli tehlikeliydi!

Ama öyle ya da böyle kuruldu…

YDP’yi kuranların elbette haklı yönleri de vardı çünkü UBP ve DP gibi partiler hep Türkiyeliler üzerinden siyaset yaptı, onların oylarıyla iktidar oldu ama iş devlet kaynaklarının dağılımına gelince cimrilik yaparak onları ‘dış kapının mandalı’ olarak nitelendirdiler!

Geçmişte Yeni Doğuş Partisi örneğini unutmamak gerek…

Hızla yükselen iktidara kadar gelen bir partiydi ama birileri rahatsız oldu ve büyük partilere yem oldular!

Şimdi bunun devamı Yeniden Doğuş Partisidir ve şu anda parti içinde yaşanan kargaşalar dışarıdan değil içeriden vurulan darbelerdir…

Parti içinde şu anda ciddi bir erk kavgası yaşanıyor!

Bu da kamuoyuna bir hizmet değil de bireysel kazanımlar algısı olarak yansıyor…

YDP aslında iktidara gelmeden önce denenmediği için özellikle de Türkiye tabanı tarafından umut partisi haline gelmişti…

Daha açık yazmak gerekirse TC’li ezilen ve itilen insanların beklentisi ilk seçimlerde kendini gösterdi ve 2 vekil de olsa Meclis’e girme başarısını gösterdiler!

Muhalefet dönemimde de yükselen tek partiydi…

Anketler yapılacak ilk genel seçimlerde en az 7 vekil ile Meclis’te temsil edeceğini gösteriyordu…

Ta ki YDP iktidara gelince kadar!

Hem de sağlık ve ekonomik sorunların tavan yaptığı bir dönemde YDP’nin hükümet ortağı olması parti için büyük bir riskti…

Çünkü herkes biliyor ki muhalefet olmak ile iktidar olmak arasında dağlar kadar fark vardır, muhalefette atıp tutanlar iktidar olunca asıl ülke gerçekleriyle yüzleşirler, elleri kolları ansızın bağlanır!

Sonra da gelsin oy kaybetmeler…

Tabi bazı YDP’liler bu dönemde ‘hizmet aşkının’ önde tutulduğunu söylüyorlar hadi ona da saygı duyalım!

YDP’deki iç çekişmeler kendini ilçe kurultaylarında fazlasıyla sırıtmaya başladı…

Çünkü her seçimde iki vekilin de adayları yarıştı!

Bunun da adına demokrasi dendi ama şimdi Nisan ayındaki kurultay tarihi yaklaştıkça hizipleşme fazlasıyla kendisini göstermeye başladı…

Bertan Zaroğlu kurultayda aday olacağını açıklayan ilk isim oldu!

YDP7li bir çok isim diyor ki;

Zaroğlu şu anda güç ve gövde gösterisi yapıyor…

Bu mümkündür çünkü Zaroğlu bakanlık konusunda hakkını Arıklı’ya verdi ama atamalar konusunda da tam yetki aldı!

Atamaların önemli bir kesimi yapılmadığı için Zaroğlu şimdi ağırlığını daha fazla koymaya başladı…

Sahi bu atamalar niye bu kadar geciktiriliyor?

Zaroğlu cephesi Arıklı’nın hükümet içinde yeteri kadar ağırlığını koymadığını iddia ederken, Arıklı cephesi de Başbakan’ın atamaları geciktirdiği yönünde görüşler öne sürüyor…

Gecikme oldukça da içeride gerginlikler tavan yapıyor!

Erhan Arıklı ve Bertan Zaroğlu daha fazla gecikmeden oturup artık karar vermek zorundadırlar…

Parti içinde yaşanan ciddi görüş ayrılıklarına daha geniş bir açıdan bakıp partinin bu kavgalarla hiçbir yere varamayacağını görürlerse ne ala!

Ama biz biliyoruz ki bunu hiçbir zaman yapmıyorlar…

Bir de aralarında iş karıştıranlar, laf taşıyanlar var!

Onların kafalarıyla giderlerse artık vay hallerine…

Madem ki kurdunuz bir parti, iktidar da oldunuz, oturup paşa paşa konuşacaksınız, bireysel menfaatleri bir yana koyup toplumsal menfaatler konusunda karar kılacaksınız!

Türkiye kökenli seçmenin bir hayli fazla olduğu bu ülkede eğer ayağınıza kadar gelen fırsatı teperseniz, hem partiliniz hem de ülke insanı için sadece hayal kırıklığı olursunuz…

Tercih sizin!

MESAJ KUTUSU

Sayın Ali PİLLİ, Ankara’ya davetli giden 17 belediye başkanının dönüşte karantinaya alınmayacaklarını duyan vatandaşlar endişelerini yoğun bir şekilde aktarmaya başladılar. Alınan kararlarda torpil yapılmasının kabul edilemez olduğunu ifade ediyorlar…

Sayın Rifat GÜNAY, banka yönetim kurulu atamalarında biraz duygusal davrandığınız yönünde şikayetler gelmeye başladı. Geçen yıl çek yasağında olan birinin atanmasına onay verip şimdi vasıflı ve yasal sıkıntısı olmayan bir kişinin atamasına karşı çıkmanız konusunda bir açıklamanız olacak mı?

Sayın Mustafa DEVECİ, Gümrük Dairesi’nde hem de yönetici konumunda bulunan iki kişinin rüşvet suçlamasıyla dosyalarının hazırlandığını ve bakanlığa iletildiğini biliyor muydunuz? Bakalım büyük ikramiye kime isabet edecek önümüzdeki günlerde hep birlikte göreceğiz artık!

Sayın Bertan ZAROĞLU, YDP genel başkan adaylığı konusunda biraz erkenci davrandınız ama parti içinde bir çok kesim aday olmayacağınız şeklinde yorumlarda bulunuyor. Umarız sizin kurultay da UBP’de yaşanan gelişmelere benzemez, aksi halde yazık bütün emeklere!

Sayın Ali ÇAYGÜR, otel korumalarına arka kapıdan aşı torpili birkaç gün içinde patlayacak ve bu konuda bazı sendikalar greve gidecek. Bu iş skandala dönüşmeden geri adım atmanız öneriliyor. Uyarmadı demeyin olur mu?

Sayın Erhan ARIKLI, parti içinde daha fazla otoriter olmanız sözü dinlenen bir parti başkanı olarak anılmanız gerektiği yönünde görüşler geliyor. Bir de atamalar konusunda eğer UBP’ye sözünüzü geçiremiyorsanız burada büyük bir eksiklik var demektir!

Sayın Koral ÇAĞMAN, bin 500’lik destek katkılarının işçilere değil de işverenin hesabına yatırmanız tartışma konusu olmuş ki bu konuda çok sayıda mesajınız gelmeye başladı. Acaba diyoruz paraları ceplerine atan insafsız patronlar da mı var dersiniz!

Sayın Ersin TATAR, eğer bu ülkeye başkanlık sistemi gelecekse bizler bunu niye Türkiye basınından öğreniyoruz! Bu sıralar küçük detaylara dikkat etmek gerek zira vatandaş şu sıralar fazlasıyla gergin bir durumda kime patlayacağını düşünüyor!

Sayın Dursun OĞUZ, esnafa söz verilen 5 yıl vadeli krediler için hangi bankalara müracaat edilmesi konusunda vatandaşla bilgi eksikliği var ki hiçbir bankadan yanıt alamıyorlar. Konuyu aydınlatmakta yara görüyoruz…

Sayın Metin BİLMEM, Merkezi Cezaevi’nde bazı kameraların çalışmadığı yönündeki bilgiler size iletilmiş ancak maddi sıkıntılar nedeniyle bu dosyayı ilgili yerlere göndermemişsiniz. Ha keşke ilgili bakanlığa gönderip üzerinizdeki sorumluluğu devretseydiniz…

Sayın Nidai GÜNGÖRDÜ, Girne Belediyesi’ne ait dükkanlardan iki ay süre ile kira almama kararıyla gönülleri bir kez daha fethettiniz. Umarız bu tüm belediyelere yansır ve esnaf bir nebze nefes almış olur…

Sayın Fırat ATASER, bölgede dün başlattığınız ihtiyaçlı kesime aşevi uygulaması bölge insanları arasında memnuniyetle karşılandı. Bakalım yine bölgedeki iş insanları bu konuda belediyeye ne kadar katkı koyacaklar!