Levent Özadam - Mesaj Kutusu

[email protected]

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Hasan Taçoy ile geçenlerde ayaküstü görüştük, sağlık sorunu çözülmüş, maşallah turp gibiydi…

Hastalığı konusunda yakın arkadaşlarının espirilerini aktardı, gülüştük, şakalaştık o sohbet konusu kesinlikle bizde kalacaktır, kimse de merak edip sormasın, biz ser verip sır vermeyenler grubundanız!

Bu arada yeni asgari ücret konusunda bir paylaşımda bulundu, asgari ücretli hoşnut olurken işveren yine küplere bindi…

Taçoy asgari ücret konusunda aklındaki rakamı da brüt 14 bin 800 TL olarak açıkladı!

Şu anda bu rakam 11 bin 800 TL’dir…

Yetiyor mu, kimseye yetmiyor!

14 bin 800 TL olarak artırılsa yetecek mi kesinlikle yine yetmeyecek…

Çünkü hayat pahalılığı yerinde saymayacak!

Haliyle bu rakam da yetmeyince yeni rakamlar gündeme gelecek…

Bu bir çare midir, kesinlikle değildir!

TL’nin erimesinden kaynaklanan hayat pahalılığı sorun çözülmediği sürece de tavan yapacaktır, bunu bilmek için de ekonomist filan olmaya gerek yoktur…

İster Bakan Taçoy olsun, isterse diğer bakanlar ya da Başbakan…

Yeni asgari ücretlerin ne kadar olacağı konusunda her hangi bir rakam düşünmesinler bile!

Hayat pahalılığı konusunda devlet çalışanlarının ya da emeklilerin şimdilik bir sıkıntısı yok…

Devlet bir şekilde borçlanıyor ve ödüyor!

Elbette banak borçları konusunda sağlıklı ödeme planları da yapıyorlardır…

Ama özel sektör öyle değil!

Asgari ücret dendiğinde birçoğunun tüylerinin diken diken olduğundan kuşkumuz yok…

Çünkü bu ülke insanı yaşanan olumsuzluktan ne kadar etkilendilerse onların durumu da çok farklı değil!

Biraz daha üstlerine gidildiği taktirde ya çalışan sayısını azaltıp bu kez işsizlik gündeme gelecek ya da kepenk indirerek pes edecekler…

Asgari ücrete artış çözüm değildir!

Ayrıca bu kolaycılıktan başka bir şey anlamına da gelmez…

Bu ülkede artık seferberlik ilan edilmesinin tam zamanıdır…

Seferberliğin ilk maddesi de tasarruftur!

Ama gelin görün ki ne hükümet, ne muhalefet ya da sivil toplum örgütleri şimdiye kadar tasarruf konusun hiç gündemlerine almamışlardır…

Çünkü sıkı bir tasarruf öncelikle can yakacaktır!

Yakmak zorundadır da…

Gökten zembille para yağmayacağına göre bu konuda tüm çevrelere düşen görev hiç gecikmeden tasarruf dönemi sürecini başlatarak en azından kötü gidişatın durdurulması ve yeni bir programa geçilmesinin önünü açmak olmalıdır!

Güney Kıbrıs bu yöntemle önce zorlu bir dönem geçirmiş ama sonunda düzlüğe çıkmıştır…

Bunun başka bir çaresi de en azından mantıken görülmemektedir!

Geçenlerde bir arkadaş anlatıyor;

Kasapta sıra bekliyormuş…

En öndeki müşteri 100 gram kıyma istemiş, alıp evine gitmiş!

Sıradaki 250 gram kıyma ile ayrılmış kasaptan…

Bizimkisi utanmış, sıkılmış ve bir kilo kıyma alacağına 500 gram alarak mekandan ayrılmış!

Ülkenin şu anki gerçeği ne yazık ki budur…

Ankara Kulisleri…

Times: Erdoğan seçimde yenilirse kaos çıkarabilir

Dünyanın önde gelen basın kuruluşları, 14 Mayıs seçimlerini yakından takip etmeyi sürdürüyor. İngiliz The Times gazetesinde yayınlanan yazıda, “bin odalı sultan” gibi davranan Erdoğan’ın kaybetmesi halinde sonuca itiraz edip kaos yaratabileceği yorumunu yaptı. Yazıda, Erdoğan sonrası bir hükümetin Türkiye’nin yabancı dostları tarafından memnuniyetle karşılanması gerektiği ifade edildi.

İngiliz The Times gazetesinde Roger Boyes imzasıyla yayınlanan “Zayıf Cumhurbaşkanı Erdoğan yenilirse kaos çıkarabilir” başlıklı yazıda, Erdoğan'ın seçimi kaybederse sessizce gitmeyeceği yorumu yer aldı.

Batılı ülkelerin seçmenin Erdoğan'ın 20 yıllık iktidarını sona erdirmesini umması gerektiğini kaydeden Boyes, Cumhurbaşkanı'nın sağlığıyla ilgili endişelere de değindi. Hastalığı sonrasında Erdoğan'ın geri dönüşüne dikkat çekilen yazıda “Diktatör liderler ekonomi kötüyken ya da daha önemlisi 20 yıllık iktidarlarında şansları tükeniyor gibi görünürken böyle bir performans göstermek zorunda” ifadelerine yer verildi.

Erdoğan'ın seçimde yeterli desteği göremezse iktidara tutunmak için Rusya lideri Putin'den taktik alabileceği kaydedilen yazıda, Erdoğan'ın iktidarında “bin odalı sultan” gibi davranarak Osmanlı topraklarında Türkiye'nin etkisini artırmaya çalıştığı ve tıpkı Putin gibi kendisini ülkesi için vazgeçilmez gördüğü ifade edildi.

‘ERDOĞAN’A KARŞI OLMAK İÇİN 3 NEDEN’

Öte yandan Putin'den bir yaş genç olan Erdoğan'ın yorgun göründüğünü yazan Times, Türkiye'deki seçmenin Erdoğan'a karşı çıkmasının üç nedenini de şöyle sıraladı: “Uluslararası amaçları büyük oranda büyüklük yanılsamasından kaynaklanıyor, enflasyon kontrolden çıkıyor ve son depremlere verilen yetersiz yanıt devletin ne kadar zayıfladığını gösterdi.”

Muhalefetin de CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu liderliğinde birleştiğine dikkat çeken İngiliz gazetesi, genç seçmen için ekonomik açından daha yetkin ve daha hoşgörülü bir iktidar vaadinin ikna edici olabileceğini belirtti.

Batılı ülkelerin seçim sürecinde kamuoyu önünde taraf tutmaktan kaçınmaya çalıştığını aktaran gazete, Erdoğan'ın kaybetmesi halinde sonuca itiraz edip kaos yaratabileceği yorumunu yaptı. Yazıda, yazarların ve gazetecilerin hapisten çıkmasını sağlayacak, Türkiye'yi çift taraflı bir NATO üyesi olmaktan çıkacak Erdoğan sonrası bir hükümetin Türkiye'nin yabancı dostları tarafından memnuniyetle karşılanması gerektiği ifade edildi.

Türkiye Raporu tarafından 14 anket şirketinin ortalaması alınarak hazırlanan ‘Anketlerin Anketi’ni sonuçları açıklandı.

Sonuçlara göre Millet İttifakı’nın adayı ve CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, cumhurbaşkanı seçiminin ilk turunda yüzde 47.64 oranında oy alıyor. AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan‘ın oy oranı ise 44.22 olarak görülüyor.

Muharrem İnce yüzde 5.37, Sinan Oğan yüzde 2.78 oy alırken seçim ikinci tura kalıyor.

Seçimin ikinci tura kaldığı senaryoda ise yedi anket şirketinin verileri baz alındı. Buna göre Kılıçdaroğlu yüzde 52.03, Erdoğan yüzde 47.97 oranında oy alıyor.

Milletvekilli seçiminde ise yedi araştırma şirketinin anketlerinin ortalaması alınarak elde edilen sonuçlar şöyle:

Cumhur İttifakı: Yüzde 42.8

Millet İttifakı: Yüzde 38.6

Emek ve Özgürlük İttifakı: Yüzde 11.9

Memleket Partisi: Yüzde 3

Diğer: Yüzde 3.7

MESAJ KUTUSU

Sayın Nazım ÇAVUŞOĞLU, özel okullar önümüzdeki eğitim yılı için ücretlere 3 katı kadar zam yaptılar ve haliyle veliler de isyan etmeye başladı. Onların mali politikalarına karışma yetkiniz olmasa da devreye girmeniz fiyat indirimi önermenizi isteyen mesajlarınız geliyor…

Sayın Tufan ERHÜRMAN, ara seçimde adaylık konusunda parti içinde bir bölünme yaşandığı ve başka isimlerin de artık telaffuz edilmeye başlandığı konuşuluyor. Bir an önce kararınız verin zira partinin isim konusunda bölünme riski olduğu ifade edilmeye başlandı…

Sayın Metin FEYZİOĞLU, Millet İttifakı liderinin sizi buradaki görevinizden alma kararı bir çoğu tarafından talihsiz ve erken bir karar olarak görüldü. Oysa sizden önce görevden alınacak o kadar çok kişi var ki burada belli ki istihbaratı zayıf çalışıyor Bay Kemal’in…

Sayın Sinan GÜNEŞ, hiç beklenmedik bir şekilde Girne Kaymakamlığı görevinden alındıktan sonra bazı nüfuzlu kişilerin isimleri de deşifre olmaya başladı. Onları siz mi açıklayacaksınız yoksa yasal olmayan yapılaşmalar ile birlikte biz mi açıklayalım? Bu konuda amme hizmeti yapmak bize göre size düşer…

Sayın Serhan AKTUNÇ, 25 Haziran’daki ara seçimlerde daha ziyade sessiz çoğunluktan beklentiniz olduğu ve çalışmaları bu kesime yönlendirdiğinizi duyduk. Doğru ve yerinde bir karar ama artık sizin de sokağa inmeniz ve kendinizi tanıtmanız şart oldu gibi geliyor bize…

Sayın Fırtına KARANFİL, Türkiye’deki 14 Mayıs seçimleri için oy kullanırken bunu kamuoyuna yansıtmak çok da hoş karşılanmadı. Siyasette küçük gibi görülen hatalar bir kenara yazılır ve sandıklar kurulunca bunun elbet bir bedeli olur. Bu ülkede her vatandaşın vekili olduğunuzu unutmamanız gerekiyor…

Sayın Devrim BARÇIN, bazı basın mensuplarına Türkiye tarafından giriş yasağı konulması doğru bir icraat değil ama en azından siz onların vekil olarak onların haklarını savunup gerekli girişimleri başlatabilirdiniz değil mi? Muhalif olmak el ense çekmek değildir ya…

Sayın Katip DEMİR, tüm Kıbrıs’ın en modern hayvan barınağı konusunda proje başlattığınızı memnuniyetle öğrendik. Zira bir çok belediye başkanı bu konuda sözler verdi ama seçimler sonra verilen sözler yerine getirilmedi…

Sayın Özden KESER, G.Mağusa Kaymakamlığı görevine atanmanız bölgede memnuniyetle karşılandı bu atamaya itiraz eden de çıkmadı. Bölgede denge unsuru olarak anılıyorsunuz umarız bu özelliğinizi iyi değerlendirirsiniz, hayırlı olsun…