Serbest Kürsü / Levent Özadam
Hükümete yapılan eleştirileri doğal karşılarız zira biz de genelde eleştirir ama eleştirirken de yapıcı olmaya çalışırız...
Ülke çok hassas bir dönemden geçmektedir!
Kaynaklar da belidir...
Kimse kimseye gökten zembille para göndermez!
Bu dönemde hükümet elindeki kaynakları eğer vatandaşına eşit bir şekilde dağıtıp insaflı davranırsa kim ne derse desin başarılıdır...
Bunun lafı cimi yoktur!
Sürecin başından beridir hep elimizi taşın altına koymaktan bahsettik, doğrusu da buydu zaten...
Bu hükümet para filan basmıyor!
Gelirleri toplayıp çalışanı ödeyecek, emekliyi ödeyecek, yapabildiği oranda sektörleri destekleyecek...
Bunu da genelde yapmıştır!
Kesintili de olsa memurunun maaşını, üreticiye borcunu ödeyebiliyorsa ellerinde sihiril değnek olmadığına göre bundan fazlası da beklenmemelidir...
...
Salgın döneminde hükümet elini taşın altına koymuştur...
Sendikalar da çalışanlar da öyle!
Hele de yardım paketleriyle tek istekleri karın doyurmak olan dar gelirli vatandaş eli taşın altında canı en fazla yanan olmuştur...
Bunun aksini söyleyen varsa çıksın açıklasın!
Peki ya patronların bu dönemde canı ne kadar yanmıştır...
Bu zorlu sınavda hükümete ne kadar katkı koymuşlardır!
Ya yanlarında çalıştırdıkları emekçilere?
Yıllarca bu ülke toprakları üzerinde kazanıp servetlerine servet katan çok sayıda patron vardır...
Hem de yanında çalıştırdıklarının ensesinden sürekli ceplerine para toplayan!
Onların emeğinin karşılığını tam olarak vermeyen, konu onların hakları olduğu zaman hep cimdi davranan patronlar...
Aynanın karşısına geçip kendilerine bakmalarını öneririm, tabi ki bir kısmını da çok ayrı bir yerde tutarak!
Çünkü içlerinde emekçi dostu olanları da gayet iyi bilmekteyiz...
...
Ticaret Odası dün bir basın açıklaması yaptı...
Nedense açıklamanın altında imza yoktu!
Şimşekleri üzerlerine çekmesinler diye hep böyle yaparlar...
Açıklamada hükümete eleştiri vardı!
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faiz Sucuoğlu da hedef olarak gösteriliyordu...
Hükümet ve bakanlık salgın döneminde yeteri kadar önlem almamış!
Bu konuda kendilerine hiç danışılmamış derdindeler...
Yani bu sözler üzerine sinir olmamak elde değil!
Bir kez daha vurgulayalım;
Hükümet olarak kriz ortamında eldeki kaynaklara göre hem sağlık hem de maddi konularda başarı sağlanmıştır...
Eldeki kaynaklar bölümünün altını kalınca çiziyoruz!
Dışarıya büyük oranda kapalı tanınmayan bir ülkeyiz...
Türkiye’den bu dönemde yeteri kadar beklenen oranda maddi kaynak aktarılmamıştır!
Bu şartlarda bile hükümet memuruna kesintili de olsa maaş ödemiş, özel sektör çalışanlarına hatta patronlara bile bin 500 TL tutardın da para ödemiştir...
Bunları hesaba katmadan sırf eleştiri olsun diye basın bildirisi karalamak ne yazık ki ucuz siyasetten başka bir şey değildir!
...
Hep hükümetten medet uman başta Ticaret Odası Başkanı olmak üzere, yönetim kurulu ve tabi ki tüm üyeler kalem kalem açıklamak zorundadır bundan böyle...
Böyle kritik bir dönemde hanginiz elinizi taşın altına koyarak bu ülkeye ve insanına destek çıktınız!
Kaçınız servetlerinin çok küçük olsa da bir bölümünü masaya koyarak salgında insanlık görevinizi yerine getirdiniz?
Kaçınız yanınızda çalıştırdıklarınıza tam maaş ödeyerek adam olduğunuzu gösterdiniz?
Uzaktan palavra sıkmak elbette en kolayıdır...
Hükümeti ve bakanları suçlamak da öyle!
Bu hükümet de muhalefet de, sivil toplum ve vatandaş da bir şekilde elini taşın altına koymuş karınca kararınca yardımını esirgememiştir...
Ayıp denen bir şey vardır!
Hep devletten destek bekleyeceğinize bu devlet ve insanları nedeniyle köşe olurken artık gerçekleri görme zamanı gelmedi mi?
Allah sizi bilidği gibi yapsın!
Patronları mutlu etmenin kolay olmadığını biliriz de böyle bir ortamdayken gerçekleri görmemeye çalışmak bu ülke insanına yapılan en büyük haksızlıktır...
MESAJ KUTUSU
Sayın Turgay DENİZ, hükümete bu kadar yüklenmek hem de bu şartlarda biraz ayıp kaçmadı mı? Başta siz ve diğer tüm patronlar salgın döneminde ne kadar elinizi taşın altına koydunuz hele bir onu açıklayın da ondan sonra hükümet edenleri hep birlikte yerden yere vurur derslerini veririz!
...
Sayın Ali PİLLİ, son bir haftada yapılan test sayısındaki düşüş vatandaşın kafasında çeşitli soru işaretleri yaratmaya başladı. Elimizde kit mi kalmadı yoksa bilmediğimiz başka nedenler mi var acaba dersiniz. Şeffaflık adına küçük bir açıklama lütfen!
...
Sayın Mustafa AKINCI, hükümet tam da güney ile temasa nasıl geçeceğini kara kara düşünürken biraz da onlara ders olsun diye kapıların açılması konusunda Rum liderle görüşerek yine bir adım öne geçtiniz. Yani fırsatları müthiş değerlendiriyorsunuz da şu karantinasız geçişler de milleti fazlasıyla düşündürmeye başladı!
...
Sayın Cemil KARZAOĞLU, geçmişten bugüne hangi bakan ve müsteşar ya da müdür Orman Dairesi’ne torpille vasıfsız istihdam yaptırdıysa bunu da açıklamak size düşer değil mi? Her ne kadar siyasilerin tepkisini alacak olsanız da eğer bunu yaparsanız gayet yetirde bir amme hizmeti yapmış olursunuz...
...
Sayın Suphi COŞKUN, imkanlara göre çok da başarılı belediye başkanlığı görevinden sonra ilk genel seçimlerde milletvekili adayı olacağınızın artık kesinleştiğini duyduk. Birileri buna çok bozulacak ama değişim için neden olmasın ki! Kimbilir belki de bölgenin kötü kaderinin de önüne geçmiş olursunuz...
...
Sayın Abdullah İŞKEY, meşhur Londra ziyaretini parti yetkililerine bildirmeyince Kıbrıs Sigorta’nın yönetiminden alındığınızı üzülerek öğrendik. Oysa çok da gayretli ve heyecanlı bir çalışma ortamı içindeydiniz değil mi? Hayırlara vesile olsun artık...
...
Sayın Osman AMCA, Güney’e geçemeyip şu anda işssiz kalanların buradaki inşaatlarda çalışma çağırınız şaka mıydı yoksa gerçek mi? Yani orada üç katı fazla maaş alanların burada çalışmalarını beklemek çok da ciddi olmaz değil mi?
...
Sayın Ahmet SENNAROĞLU, bugün Lefkoşa’da bir basın toplantısıyla çok detaylı bilgiler aktaracağınızı duyduk çok da sevindik. Zira bazı suçlamalar eğer gerçek dışı yapılmızsa insafla bağdaşmaz. Bu sabah gözümüz kulağımız sizde olacak...
...
Sayın Harun MADEN, orman yangınları nedeniyle ülke genelinde ağaç dikme kampanyası memnuniyetle karşılandı. Vatandaş da gereken ilgiyi yeteri kadar gösterirse en azından gelecek nesil yeşil alan konusunda sıkıntı çekmeyecektir.
...
Sayın Fikri ATAOĞLU, ülke genelinde özellikle esnaf ve üreticilere yaptığınız ziyaretler dikkatlerden kaçmıyor. Sanki de bir erken genel seçim kokusu almış gibi bir durum var ortada. Bu arada üçlü koalisyon hükümeti konusunda da mutfakta bir şeyler pişiyormu dersiniz acaba!
...
Sayın Nazım ÇAVUŞOĞLU, vatandaş son günlerde son iki aydır kapalı olmalarına rağmen istenen ücretlerden şikayet eden mesajlar göndermeye başladı. Burada serbest piyasa ekonomisi olabilir ama yine de yaşana kiriz ortamı nedeniyle ilgilenmekte yarar görüyoruz...
...
Sayın Hüseyin BULDUK, bayka bir partili arkadaşınız ile buluştunuz diye parti değiştirdi diye anlamlar yükleyenler fena halde canınızı sıkmış olmalı ki bu konuda açıklama yapma ihtiyacı duymuş olmalısınız.Yine de o şapkayı giyip fotoğraf çektirmek gibi bir hataya düştüğünüzü kabul etmeniz gerekir değil mi?
...
Sayın Mahmut KANBER, bazı kuaförlerin yasak olmamasına rağmen kadınların saçına fön çekmemesi nedeniyle öfkeli mesajlar alıyoruz. İlgili derneği uyarmanız ve doğru neyse onu yapmalarını gerektiğini bildirmeniz isteniyor...
