Levent Özadam - Mesaj Kutusu

[email protected]

Türkiye’de müthiş bir suçlama yarışı başladı…

Daha depremin ikinci gününde iktidar ve muhalefet hem de vatandaşın gözünün önünde birbirine girdi!

Aslında vatandaşı filan düşünen yok…

Eğer yapılırsa önümüzde seçimler var ya!

Konu tamamen siyasi rant meselesi…

Muhalefet iktidarı suçluyor önlem almadı diye!

İktidar da muhalefeti suçluyor, yıkılan binaların 98 yılından önce yapıldığını öne sürüyor…

Binlerce ölüm ve yaralanma kimsenin çok da umurunda değil!

Sadece siyasiler değil medya da ikiye bölünmüş durumda…

Doğru haber değil yalakalık peşindeler!

Buradan bile izleyince insanın sinirleri bozuluyor…

Koskoca Türkiye ne hallere geldi diye!

Türkiye tek yürek filan değil…

Eğer olsaydı, biraz susarlar ve ortak hareket etme kararı alırlardı!

Başaramadılar…

Bunun ceremesini de gözü yaşlı vatandaş çekiyor!

Depremde biz de kurban verirken olgun bir ortam mevcuttu…

Siyasilerde de, medyada da, kamuoyunda da ortak görüşler oluştu!

Ta ki hükümet maaşlardan kesinti yapılma kararı alıncaya kadar…

İki gündür ortalık kalktı oturdu!

En önemlisi de devlete güvensizlik açıklamaları yapıldı…

İnanın hayretler içindeyiz!

Belli bir kesim kesinti kararını sükunetle karşılıyor…

Ama belli kesim de suçlamalara başladı bile!

Karar doğru ya da yanlış…

Eğer teknik hatalar da varsa anında düzeltilmeli!

Burada en önemli şey alınan kararların adil olması…

Olası teknik hataları bir yana bırakırsak bize göre karar doğrudur!

Niye doğrudur?

Bu felaket sonrası herkes elini taşın altına koymalıdır…

Devlet de bu devlette yaşayan herkes de!

Yeter ki adil bir paylaşım olsun, kesilecek paralar da tam adresine ulaşsın…

Bu memlekette deprem konusunda alınacak tedbirler varsa, bu ülkenin ortak sorunudur!

Ne yazık ki en üzüldüğümüz nokta güvensizlik söylemleridir…

Alınan kararlara tepki koyanlar ‘devlete güvenmiyoruz’ demeye başladılar!

İnanın ki içimiz yanıyor…

Ne demekmiş devlete güvenmemek!

Devlete güvenmeyeceğiz de kime güveneceğiz…

Oysa biz toplum olarak seferberlik ilan edilmesi gereken günlerden geçiyoruz!

Daha fazla kenetlenmemiz gerekirken daha çok bölünmeye başladık…

Çok büyük ihtimalle de yapılan tartışmaların arkasında lanet olsun yine siyaset var!

Memleketi yıllardan beridir yiyip bitiren siyaset bu…

Kötü siyaset nedeniyle ülkenin geldiği nokta zaten ortada!

Buna bir de kamuoyu eklenince vay halimize…

Bazıları diyor ki kesinti yapılmasın, bu vebali devlet üstlensin…

Bu ne biçim bir düşünce sakatlığıdır!

Gerçekten anlayamıyoruz artık…

Devlet eksik de olsa görevlerini yapıyor!

Çalışan ve emeklilerin maaşları ödeniyor…

Maaşlardan yüzde 1-5 arası kesinti olsa ne olacak!

Bir de devlete güvenmiyoruz demek de ne demek Allah aşkına?

Bu devlete güvenmeyeceğiz de kime, kimlere güveneceğiz…

Depremde yaşananlar sonrası ağladık, sızladık!

Birbirime sarıldım acıyı birlikte yaşadık…

Bütün bunların hepsi yalan mıydı yoksa?

Hepimiz tiyatronun bir parçası mı olduk acaba?

Bizim şimdi toplum olarak depreme karşı önlemleri çok acil olarak almamız gerekirken devletin güvenilirliği tartışmak kadar saçma sapan bir şey olabilir mi?

Tepki koyanların da elbette haklı yanları yok değil…

Tasarruf yapmamız gerekirken yapılan absürt istihdamlar kesinlikle tepki çekecektir!

Yanlış bir karardır, kesinlikle iptal edilmelidir…

Ama bunun karşılığı da devlete güvensizlik olmamalıdır!

Böyle durumlarda aksine devlete olan güven ve inanç daha da yükselmeli, toplumun bütün katmanları bütünleşmelidir…

Aksi depremden bile dağı ağır sonuçlara katlanma riskini beraberinde getirecektir!

Korktuğumuz başımıza geliyor ya…

En çok da buna üzülüyoruz!