Bu ülkede artık akıl almaz şeyler oluyor…

Adı üstünde bunun adı sağlık!

Doğduktan sonra ölene kadar herkesi ilgilendiren konu…

Haliyle sağlık konuları da ilgili bakanlığın sorumluluğunda!

Aynı zamanda da hükümet edenlerin…

Devletin başındakilerin yani!

Devlet deyince de bizim aklımıza hep ‘biz kurduk biz yaşatacağız’ diyenler geliyor doğal olarak…

Allah onların da sağlık ve afiyetlerini versin de!

İşte devlet diye hamasi nutuklar atınca yeterli olmuyor her zaman…

Çünkü nutuk sadece bir söylem!

Ama eylem yoksa hiçbir işe yaramaz…

Kanser hastası bir kadın, Allah şifalar versin ki bu konuda artık iş Allah’a kaldı gibi gözüküyor, dün önceki gün Sağlık Bakanlığındaydı…

Şikayetini dile getirdi!

Kanser hastalığı bu şaka kaldırmaz…

Belirli sürelerde ki bunu işin uzmanları belirliyor kemoterapi alması gerek!

Hastaneyi gittiğinde hekimler çaresizlikten söylemişler…

Senin kullandığın ilaç bitti!

Ne zaman geleceği de belli değil…

Bunu duyunca da doğal olarak bakanlığa gitmiş, aldığı cevap şu;

İlacın gelmesi bir iki hafta kadar sürer!

Empati yapın lütfen…

Hayati bir hastalıkla boğuşuyorsunuz ama hastanede ilaç yok, bakanlık da sadece ileri bir tarihte geleceğini söylüyor!

Bu insanların hayatıyla oynamaktan başka bir şey değildir…

Tamam kasıt olmayabilir ama!

Adına beceriksizlik de denir basiretsizlik de…

Ne demek ilaç yok!

Devletsen ya da bu işin başındaki bakan isen yaratacaksın…

Laf ebeliğini, gezmeleri tozmaları, fotoğraf çektirmeleri bir yana koyup hastaya ilaç tedarik edeceksin!

Yapamazsan da gereği belli zaten…

Dün sabah Mağusa’dan bir okurumuz aradı!

Onun şikayeti de bambaşka…

Geçen ay MR için randevu almış, dün gitmiş aldığı cevap şu;

Biraz araştırdık meğerse Mağusa Devlet Hastanesinde 3 haftadan beridir bel ve boyun MR’ı çekilmiyoruz!

Gerekçe de cihazın kartı yanmış…

Lefkoşa’ya sevk ediyorlar!

Ne demektir 3 haftadır MR çekilmiyor…

Kart sipariş vermişler bekle babam bekle!

Hastalar da eziyet çekerek bekliyorlar…

Atlayıp gitsene Türkiye’de kartı al ve gel, hastanın şifasını ver!

Plan nerede, program nerede, hasta hakları nerede…

Başka bir vaka…

Mağusa’da MR çekilmiyor ama Lefkoşa Hastanesi ondan eksik kalır mı?

Orada da batın filmleri çekilmiyor…

Cihaz arızalı!

Ne zaman tamir edilecek kimse cevap bile veremiyor…

Mağusalı Lefkoşa’ya, Lefkoşalı da Mağusa’ya koştursun!

Cihazların ne zaman tamir edileceği de tam bir muamma…

Sağlıkta zaten işkence yaşanıyordu şimdi bu tam bir Çin işkencesine dönüştü!

Kanser hastaları Allah’a emanet, eğer cebinde para yoksa çaresiz ve tükenmiş…

Parası olan zaten devletin hastanelerini değil yurt dışını tercih ediyor!

Yıllarca çalışıp devletine yatırımlarını yapanlar da devletin sağlık olanaklarından tam olarak yararlanamıyor…

Birileri bunun hesabını vermeli!

İlgili bakan da mensubu olduğu hükümet de…

Gerisi de palavradan ibarettir, bunu söyler bunu biliriz biz!

Kanser ilacı yoksa o koltuklarda siz niye varsınız…

Bu devletin insanı hastanelerden yararlanamıyorsa, özel hastanelere muhtaç haline gelmişse sizin o makamlarda işiniz gücünüz nedir!

Ayna bakın ve bu sorulara cevap verin…

Tabi ki o cesaretiniz varsa!

MERAKLI KÖŞE?

40 dakika film mi olur?

UBP-HP Hükümetinin 100 günlük icraatlarını anlattığı basın toplantısı…

Biz katılmadık ama katılan meslektaşlar en çok 40 dakikalık filimi eleştirdiler!

Bu kadar uzun olur mu diye…

Haksız da değiller tabi ki!

Görsellik elbette önemli ama, bu kadarı da insanı sıkar, bezdirir, konsantresini .allak bullak eder…

Bir dahaki sefere bunun da dikkate alınması gerektiğini ifade ediyorlar!

Kumsal Parkı'nda mı yapsaydılar?

Hükümetin basın toplantısına yapılan eleştirilerden birisi de toplantının Lefkoşa Merit Otel’de yapılmasıydı…

Niye lüks bir otel seçildi diye bu konuda basın açıklaması yapan bile oldu!

Yapılan masrafı da soranlar yok değil…

Yani bu kadarı da pes dedirtiyor!

Lefkoşa’nın göbeğinde merkezde bir otel…

Başbakan ve ekibi canlı yayında icraatlarını açıklıyor!

Hadi icraatlarını beğenmeseniz anlarız da…

Acaba bundan sonraki basın toplantıları Kumsal Parkı'nda mı düzenlense!

Bundan memnun olur muydunuz?

Sürpriz aday kim?

UBP’de yarın Parti Meclisi toplanacak ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerini konuşacak…

Büyük ihtimalle de yöntem belirlenecek!

Adayın nasıl belirleneceği yönünde…

Üyelere gidilsin diyen de var, parti meclisi seçsin diyenler de!

Bu arada son iki gündür parti kulislerinde sürpriz bir adayın olduğu konuşuluyor…

Bize de soruyorlar!

Tamam kulağımız deliktir de sizin bilmediğinizi biz nasıl bilelim ki…

Sabredin görün!

Kim bilir belki de safsatadan ibarettir…

Özel Güvenlik Yasası ne oldu?

Polis teşkilatına 100 kişilik istihdam yapılmasına karar verildi ancak Ercan’ın yeni binası açıldıktan sonra buraya 150 polis memuru gerekli olacağı söyleniyor…

Demek ki çok daha polise ihtiyacımız var demektir ama!

Türkiye de dahil tüm dünya artık bu yerlerde devletin polisini değil özel güvenlik kurumlarından hizmet alıyor…

Bizde de yasa hazırlandı ama bir türlü uygulama geçilemiyor!

Devenin neresi doğru ki?

MESAJ KUTUSU

Sayın Ersin TATAR, kabinedeki bazı bakanlarınız sorunlara çözüm üreteceklerine makam odalarında süs gibi oturuyorlar! Hele de sağlık gibi hayati önem taşıyan bir konuda basiretsizlikler sadece kendisine değil size ve hükümete de olumsuz yansır.

Sayın Ahmet BAŞTAŞ, sizin şu Esentepe’deki meşhur marinanın bazı çevreler tarafından mercek altına alındığını ve bu konuda yakında önemli gelişmeler yaşanacağını biliyor muydunuz? Bu sıralar temkinli olmakta yarar görüyoruz…

Sayın Kamil KAYRAL, bakan Çavuşoğlu da öğretmen sınavlarının okullar açıldıktan sonra yapılacak olmasını hayli eleştirdi ama sizden bir yanıt gelmedi. Muhakkak vardır bir bildiğiniz ama bunu kamuoyuyla paylaşmak doğru olur düşüncesindeyiz!

Sayın Ali PİLLİ, kanser hastaları ilaç bulamazken, devlet hastanelerine cihaz arızası nedeniyle vatandaş derman bulamazken içiniz rahat mı acaba? Özellikle de bir onkoloji hastanesine gidin de sorunları ilk ağızlardan dinleyin deriz…

Sayın Mustafa AKINCI, Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde rakipler en fazla sizin örtülü ödenek meselesini gündeme getirerek vurmaya hazırlanıyorlar haberiniz olsun. Gelin açıklayın şu sır gibi saklanan listeyi, siz de kurtulun merak edenler de…

Sayın Serdar DENKTAŞ, partiye yakın kaynaklar seçimlerde sizin bağımsız olarak aday olacağınız ve o tarihten itibaren de yeni bir parti başkanı belirleyeceğinizi konuşmaya başladılar. Peki kazanamazsanız geri dönecek misiniz yoksa artık havlu mu atacaksınız?

Sayın Nazım ÇAVUŞOĞLU, veliler eğitimde tam güne geçilmesi için girişimleri hızlandırmanızı ve pilot bölgelerle ilk adımı atmanızı isteyen mesajlar gönderiyorlar. Acaba diyoruz bir Ankara ziyareti gerçekleştirip destek mi isteseniz!

Sayın Reşat AKAR, sizin Cumhurbaşkanlığı adaylığı anket sonuçlarından sonra bu işin ciddiye bindiği ve karar aşamasında olduğunuz konuşuluyor. Muhtarları iyi örgütleyebilirseniz niye olmasın ki? Bu arada sürpriz teklifler var mı?

Sayın Ali ÖZOK, oğlunuz Hasan Özok'un gerek üniversite sektörü gerekse inşaat sektöründeki başarılı atılımları otomotiv sektöründe yakaladığı ivmeyi devam ettireceğinin de göstergesi olarak yorumlanıyor. Sizin de bu başarıyı Beylerbeyindeki malikaneden izleyeceği ve dost ziyaretlerine ağırlık verileceği tahmin ediliyor. Keyfini çıkarın deriz…

Sayın Ersan SANER, parti genel sekreterlik görevi Lefkoşa’da olunca ve parti merkezi de restoranlara yakın olduğu için kısa sürede kilolarda önemli artışlar olduğunu duyduk. Bu arada en azından akşamları bir spor salonuna yazılır ki böylelikle dengeyi korumuş, yengeyi de kızdırmamış olursunuz.

Sayın Arif ÖZAKÇA, KOTON mağazasının yeni yerinde işlerinizin hedeflerinizden fazla artış göstermesi sizi çok mutlu etmiş. Sıfırdan başlayarak ticaretin zirvesine çıkışınız çevrenizdeki kişiler tarafından takdirle karşılanıyor. Başarılı işlerinizle ilham kaynağı olmaya devam etmenizi temenni ederiz.