Girne Amerikan Üniversitesi (GAÜ) Siyasal Bilimler Fakültesi, Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü öğrencisi ve GAÜ Siyaset Bilimi ve Uluslararası ilişkiler Kulübü Başkan Yardımcısı Murat Can Zengin Pençe-Kartal Operasyonu hakkında bir makale yayınladı.


Aslında mesaj çok açık bir şekildedir.
‘’Bir gece ansızın vurabiliriz’’ Gece yarısı Milli Savunma Bakanlığı’nın resmi sosyal hesabından paylaşılan bir yazı ile bilgilendirildik. Operasyon bazı kişilere, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin PKK’ya yönelik düzenlediği normal bir operasyon gibi gözükebilir. Son dakika olarak ajansların belirttiği alt yazılar, emekli askerlerin ve akademisyenlerin canlı yayına alınması, haritaların üzerinden bölgedeki operasyonun saniye saniye anlatılması dikkatleri üzerinde çekmeyi başarmıştır. Ancak bu operasyonun üzerinden bir gün geçmesine rağmen önemli bir konu hiç yaşanmamış bir hale bürünmüştür.

“Vurulan hedef çok stratejik bir noktadadır”

Altını çizerek belirtmek istiyorum ki operasyonun yapıldığı yer ülkemiz için çok kritik bir konumdadır. Pençe- Kartal Harekâtı TSK’nın Irak’ın Kuzeyine yaptığı en kapsamlı harekâtlarından biridir. Operasyonun planlanıp harekete geçirilme şeklinden bahsetmeyeceğim. Vurulan hedef çok stratejik bir noktadadır. Bilindiği üzere bugüne kadar üç Pençe Operasyonu yapılmıştır. Yapılan bu harekât önceki operasyonlardan daha kararlıdır. Bu bölgede yapılan operasyonlar genellikle Gir-Çık şeklinde ilerlemiştir fakat bu sefer TSK bu bölgedeki terörü tamamen bitirmeyi hedef almıştır. Uzun zamandan beri TSK, PKK’nın sınırdan içeriye sızıp eylem gerçekleştirmesini önlemek için Kuzey Irak topraklarında bir askeri üs inşa edip belirli bir sayıda asker konuşlandırmıştır.

“Türk Ordusu’nun olmazsa olması ‘’Sivil Hassasiyet’’ en üst düzeyde tutulmuştur”

TSK’nın bunu yapmasındaki etken; Türkiye’ye geçişleri önlemek ve Kuzey Irak’taki PKK alanlarını daha ciddi anlamda daraltmak için bu yolu izlemiştir. Bu bölgedeki arazi yapısının fazla dağınık ve engebeli olmasına rağmen bölgede büyük bir zafer kaydedilmiştir. Harekâtın başlamasıyla birlikte PKK güçlerinin yaklaşık olarak 25-30 kilometre Irak’ın iç kesimine doğru geri çekilmek zorunda kalmıştır. Harekâtta birçok hava üssü kullanılmıştır. Başta; Diyarbakır, Malatya, Eskişehir olmak üzere operasyon desteklenmiştir. Bilindiği üzere Türk Silahlı Kuvvetleri, Irak’ın Kuzey’ine birçok kez hareket düzenlemiştir. Bu harekât ağırlıklı olarak PKK’nın hâkimiyet sağlamaya çalıştığı Sincar, Zap, Avaşin, Hakurk ve tabiki Kandil gibi önemli noktalara yapılmıştır.Yerli ve Milli silahların kullanıldığı operasyonda, Türk Ordusu’nun olmazsa olması ‘’Sivil Hassasiyet’’ en üst düzeyde tutulmuştur. Terörün özü itibari ile ülke sınırların ötesinde kendine güvenli bir alan veyahut bölge bulunduğunda terörün bitirilmesi hiç de kolay olmamaktadır. Son zamanlarda Türkiye Hükümeti’nin silah sanayisine yaptığı yatırım ve verdiği önem ile birlikte üretilen silah teknolojisinin bölgede Türkiye’yi bir adım daha ileriye çıkaracaktır.



 



Dünya basınında da yer almış olan İHA ve SİHA teknolojisinin kuşkusuz sıfır hata prensibi ile yola çıkarılmasından dolayı sınırlarımızı terör ayak bastırmayacaktır.Bu demek oluyor ki; ordumuzun silah kapasitesinin geliştiğini çok ciddi operasyonlarla şahit olabiliriz. Yıllarca başta Kandil ve Irak’ın Kuzeyi olmak üzere PKK’nın daimi kalesi olma işlevini görmüştür. Silah Teknolojisinin ve askeri araçların yetersizliğinden kaynaklı teröre yerinde bir darbe yapılamamıştır. Fakat günümüzde TSK, terör örgütünü çok net bir şekilde havadan vurabilir bir hale gelmiştir ve Kandil artık teröristler için güvenli bir konum olmaktan çıkmıştır. Bu operasyonlar sınırdaki gerginliği ilerleyen zamanlarda ne derecede etkileyeceğini göreceğiz.

PKK, bölgesel bir terör örgütü olmaktan çıkıp uluslararası bir terör örgütü haline gelmiştir. Türkiye’yi bölme amaçları tamamen tükenmiştir diyebiliriz. PKK Terör Örgütü’nün dış güçlerden aldığı mühimmat ve ekonomik kaynaklar dışında tutunacak dalları artık kalmamıştır.

“Irak Hükümeti bu operasyondan şikâyetçi mi?”

 Irak’ta yayın yapan medya kuruluşu Al Sumaria’ya göre bu operasyon tamamen Irak’ın egemenliğine yapılmış bir saldırı olduğunu öne sürmüştür. Bu haberden de anlıyoruz ki; bu harekâttan belirli bir kesim bir hayli rahatsız olmuş durumdadır. Türkiye’nin vermiş olduğu mesaj çok net bir şekildedir. Irak Hükümeti, terör örgütünü temizlemez ise Türkiye Devleti operasyonların koşulsuz devam edeceğini ve gerekli kontrollerin sağlanıp gereğinin yapılacağını göstermiştir. Aynı şekilde İran Hükümetine ‘de PKK uzantısı olan PJAK’ın, Türkiye’ye yönelik saldırıları engellenmediği takdirde operasyonların bu bölgelere doğru genişleyebileceğini hatırlatmış oldu. ABD ve Rusya’ya verilen mesaj ise; PKK destekçilerinin Suriye Topraklarında terörü barındıramayacağını mesajı açık bir şekilde belirtmiştir.