Levent Özadam - Mesaj Kutusu

[email protected]

Cumhuriyet Türk Partisi’nin başına saksı düşmüş olmalı…

Türkiye’deki büyük şehir başkanları iki gündür burada yoğun ziyaretler gerçekleştiriyor!

Önceki gün akşam da bir basın toplantısı düzenleyerek ziyaret amaçlarını anlattılar…

Merak ettik biz de gittik!

Bize göre doğul bir ziyaret değildi çünkü bu…

Orada öğrendik ki CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun talimatıyla gelmişler apar topar!

Buradan bir davet yok yani…

Hani bir söz vardır ya bayram değil seyran değil, eniştem beni niye öptü meselesi!

Sahi CHP hiçbir neden yokken belediye başkanlarını niye KKTC’ye gönderdi ki…

Yapılan açıklamalar yerel yönetime destek yönünde!

Ansızın akıllarına gelmiş olmalı…

Şu gariban 28 belediyeye yardım etsinler diye!

Şimdi kapı kapı geziyorlar, hem siyasilerle hem de belediye başkanlarıyla görüşüyorlar…

Basın toplantısında ilk konuşmayı CHP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Ordu Milletvekili Seyit Torun yaptı…

İlk izlenimimiz şu oldu;

Belli ki dersine çalışmamış…

Vermişler eline bir kağıt ziyaret ettikleri yerleri anlatıyor!

Bizim siyasi parti başkanlarının ismini bile telaffuz edemiyor, büyük kelime hataları yapıyor…

Ziyaretin amacının yerel yönetimlerle işbirliği olduğunu söylüyor!

O anlatıyor biz dinliyoruz, kendi inanıyor mu bilemeyiz ama bizi inandıramıyor…

Ziyaretin asıl amacının başka şeyler olduğu izlenimini veriyor!

Bu arada konuşmasından sonra kendisine soruldu;

Burada 28 belediye var, bu sayı normal mi diye!

Cevabıyla herkesi şaşırtıyor;

Belediye sayısı konusunda yorumda bulanmak istemezmiş, konu tamamen bizim siyasilerin inisiyatifindeymiş, karışmak doğru olmazmış!

Yahu insan bir yorumda bulunur, bir avuç ülkede 28 belediyenin olumlu ve olumsuz yönlerini anlatır…

Sonuçta CHP gibi köklü ve büyük bir partinin yerel yönetimlerinden sorumlu genel başkan yardımcısısın!

Yok konu sadece bizi ilgilendirirmiş…

Sayın vekil konuşmasında diyor ki:

Kıbrıs milli davamızdır!

Elindeki kağıtta yazılan o çünkü…

Haliyle bize de sormak düşüyor:

CHP Kıbrıs’ı milli dava olarak kabullenirken ne demek istiyor diye…

Cevap vermeden ikinci soruyu yönlendiriyoruz;

CHP şimdiye kadar milli dava için ne katkı koydu diye!

Milletvekili Seyit Torun iki kelimeyle cevaplıyor;

İki devletliliği savunuyoruz diye geçiştirmeye çalışıyor…

Hemen bir soru daha vacip hale geliyor!

Demek ki Kıbrıs konusunda AK Parti ile aynı kulvardasınız, diye sorunca cevap hiç gecikmiyor:

Kesinlikle bu konudaki siyasetlerinin Ak Parti ile uyuşmadığını belirtiyor…

Ama gelin görün ki, kendi söylediklerini savunamıyor bile!

Doğrusu koskoca CHP’li belediye başkanlarının buraya dersini çalışmadan geldiğini görünce sadece üzülüyoruz…

Bir de CHP’li vekil Kıbrısa ilgisinin olduğunu 2.5 yıl önce yine geldiğini söyleyince gülmemek için kendimizi zor tutuyoruz!

Yatıp kalkıp dua etsinler;

Yani biz biraz daha bastırsak mekandan kaçmasınlar, tansiyon yükselmesin diye yeni sorulardan vazgeçiyoruz!

Başka bir detay daha…

CHP’nin burada bir temsilciliği varmış!

Bir arkadaş da temsilci olarak atanmış…

Bundan o saat haberimiz oldu!

Ak Parti’nin zaten var…

İYİ Parti teşkilat kurmak için hayli yoğun çalışıyor!

CHP’nin de olsun ne zararı var ki?

Ama gelelim asıl meseleye…

CHP’nin kalabalık kadrosu buraya yerel yönetimleri desteklemek için gelmemiştir!

Sonra Kılıçdaroğlu ne alaka buradaki yerel yönetimler ne alaka?

CHP’nin bunda amacı tamamen yaklaşan Cumhurbaşkanlığı seçimleridir…

Amaçları buradaki oy potansiyelinden siyasi rant elde etmektir!

Ama yerel yönetimlerin ardına saklanarak bunu yapma çalışmaları sadece sırıtmaktadır…

Zira bayram değil seyran değildir!

Bir öpücükten ne çıkar ki…

Ama ha keşke bunu Ak Parti gibi delikanlı bir biçimde yapsalardı!

Kıvırmadan, bükülmeden ve insanımızın gözünün içine bakarak mert bir şekilde…

Son bir konu daha…

Bizim de çok sevdiğimiz İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Başbakan Faiz Sucuoğlu’nu ziyaretinde kendisinden Anıt Mezarın bitirilmesi için yardım talebinde bulunmuş…

İşte bu CHP heyetinin KKTC ziyaretinde bize göre tek olumlu gelişmedir!

Denktaş ailesi bu konuda resmen dilenci durumuna düşürülmüştür…

Hükümet edenler bu konuda sessizliğini sürdürürken Casinocular Birliği görev üstlenmek istediklerini bildirmiş ama o da toplumun belli kesimlerinden tepki görmüştür!

Çünkü toplum olarak iş yapanı sevmeyiz…

Bunlar bu ülkenin yasal birer işletmeleri değil mi?

Önlerini açsanız ne kötülük olacak?

Şimdi İstanbul gibi 20 milyona yaklaşan nüfusuyla bir kentin belediye başkanı ayağımıza kadar gelmiş işi bize verin demiştir…

Böyle bir fırsat gelmişken daha neyi bekliyoruz!

MESAJ KUTUSU

Sayın Faiz SUCUOĞLU, önümüzdeki günlerde içki ve sigara gibi ürünlere tarihte görülmemiş okkalı zamların geleceği ve oluşturulacak fonun temel tüketim maddeleri için indirim uygulamasına geçileceğini duyduk. Hem de hiç gecikmeden deriz zira döviz yükseldikte artık insanımızın ruh hali de ayaklar altına iniyor…

Sayın Ozan ELMALI, dün KTOES olarak bir okulumuzda eğitime ara verme kararı aldınız da böyle bir karar alma yetkisini size kimin ne zaman verdiğini açıklamadınız. Bu ülkenin ilgili bakanlığı var, üst kurulu var, bu yasa tanımazlık da neyin nesi?

Sayın Redif NUREL, sizin kredi işi olmayınca daha yeni rozetini taktığınız partinize karşı büyük öfkeli olduğunuz hatta rozeti çıkaracağınız konuşuluyor. İyi de partiye sadece özel nedenlerden mi dolayı mı katılmıştınız? Bu gibi konuları zamana bıraksaydınız daha hayırlı olacaktı sanki!

Sayın Ahmet SERDAROĞLU, son zamanlarda sendika politikası sola yaklaşınca içeride bazı huzursuzluklar başladı diye duyduk. Yeni bir sendika için yakında yeni temellerin atılacağı konuşuluyor, bir de şu sendikanın parasının devlet bankasına yatırılması isteniyor, haberiniz olsun istedik…

Sayın Erçin ŞAHMARAN, UBP’den Alayköy belediye başkanlığı için projelere şimdiden başladığınız bu konuda profesyonel destek aldığınızı duyduk. Yılların belediyecisi olarak sizden daha iyisini bulacaklar değil ya, hayırlı olacaksa olsun deriz…

Sayın Fikri TOROS, TL para biriminden çıkıp Euro için çalışmaların başlatılması konusunda çağrıda bulundunuz da bu teknik olarak sizce gerçekten mümkün olabilir mi? Eğer mantıklı bir formülünüz varsa hiç gecikmeden hükümet edenlerle paylaşınız ki müthiş bir amme hizmeti yapmış olasınız…

Sayın Bertan ZAROĞLU, sanki de hükümetleri yönetenlerin zenginler olduğunu bilmez gibi servet vergisi alınması çağrısında bulundunuz da bunun mümkün olmayacağını bilmez miydiniz? Hükümete gelirseniz bakalım bu ütopik düşünceyi siz gerçekleştirebilecek misiniz, hep birlikte göreceğiz artık!

Sayın Cafer GÜRCAFER, TL iş yapanların paydos yapması en azından bir çözüm yoludur, zaten devlet ihalelerinde artık paralar ödenmiyor, bundan böyle işlere ara verip eve kapanmak ve harcamaları en azda tutmak en doru karar olacaktır…

Sayın Mehmet SAFA, DP’den Lefkoşa milletvekili adaylığı konusunda sonunda karar üretip aktif siyasete ilk adımı atmışsınız. Hadi bakalım hayırlısı, Başkent’te ciddi rakipleriniz olacak en hızlı koşan bir kişi ipi göğüsler…

Sayın Olgun AMCAOĞLU, uyarılarımızı dikkate alarak okulların zamansız tatil edilmeyeceği konusundaki açıklamanız için teşekkürler. Zira bazı devlet öğretmenleri son günlerde bu konuda tatlı bir rüya içine girmişlerdi, şimdi biraz bozulacaklar ama artık bu da onların sorunu!

Sayın Erhan BAŞAY, son birkaç ay içinde 25 kilo verince görenler artık tanıyamaz olmuşlar. Diyeti bırakmanız ve kendinizi tamamen spora vermeniz öneriliyor, şimdi kas yapma zamanıdır…