Levent Özadam - Mesaj Kutusu

[email protected]

Ceza Değişiklik Yasa Tasarısı,

Müfsidane yayınlar Değişiklik Yasa Tasarısı,

Özel Hayatın ve Hayatın Gizli Alanlarının Korunması Değişiklik Yasa Tasarısı…

Gündemin en tepesinde bu yasaların geçirilmeye çalışılması var!

Önce iktidar tarafına bakmak gerek;

Yeni hükümet kurulduktan sonra o kadar çok acele edildi ki şimdi yaşanan kargaşanın asıl nedeni de budur…

Bir de önüne ‘ivedi’ kelimesini koydular!

Burada da hata yapıldı…

Bu ülke halkı zamlar altında eziliyorsa ve bu yasalar için ivedilik kararı alınıyorsa bırakın iktidarı muhalefeti çok daha önemli olan kamuoyunun genelinin onayını alamazsınız!

Biraz da can havliyle alınmış karar oldu bu…

Bakın bu yasalar güncellenmesin demiyoruz!

Kesinlikle de bir takım değişikliklere ihtiyacı var ve günün koşullarına göre mutlaka daha çağdaş normlar getirilmelidir ama adı üstünde yasa değişikliğidir bu, kimsenin tartışmasına olanak sağlamazsanız şu anda yaşananları da artık kabul etmek durumundasınız…

En garibi de nedir biliyor musunuz?

İktidar vekillerinin hatta bakanlarının bile böyle bir yasa değişikliğinden haberdar edilmemesidir…

Bu değişikliklerden haberi olmayanlar aslında buna ateş püskürüyorlar ama işte gelin görün ki bir türlü bunu yüksek sesle söyleyemiyorlar!

Çünkü iki yanlışın bir doğru etti bir ülkede yaşıyoruz biz…

Muhalefet kesimine de bakmak gerek…

Hükümet kendi elleriyle malzeme vermiş bir kere!

Al beni yerden yere vur demiş…

Niye böyle bulunmaz bir fırsatı kaçırsınlar ki?

Dikkat ederseniz onların da tek gündemi haline geldi…

Vurun abalıya misali vurdukça vuruyorlar, bunun için de kendilerini kınamıyoruz, adı üstünde muhalefet çünkü!

İyi de ses getiriyorlar…

Bunu siyasi getirisini de elbette görecekler!

Ama bazı önemli detayları da görmemezlikten gelmemek gerek…

Bu memlekette hele de son günlerde ifade ve düşünce özgürlüğü altında o kadar yanlış şeyler yapılıyor ki, bugün sanaysa yarın da bana olabileceğini bir kenara kesinlikle yazmak gerek!

Onların mantığı da şu;

Bu yasa tasarıları tamamen ortadan kaldırılsın, insanlar birbirine hakaretler savursun çok da önemli değil…

Maruz olanlar gidip mahkemelerde haklarını savunsun diyorlar!

İktidar bu konuda fazla acele davranıp yanlış yapıyorsa muhalefet de bazı saldırıların cezasız kalması için aynı hatayı tekrarlıyor…

Lütfen dikkat ediniz…

Son günlerde bazı basın organlarında yapılan ve kasıtlı olan yalan haberleri kimse eleştirmiyor!

Ülkenin çok önemli kurumları elde hiçbir kanıt ve belge olmadan yerden yere vuruluyor, sonra yapılan açıklamalarla doğru olmadığı ortaya çıkıyor ama ne iktidar ne de muhalefet buna ses çıkarmıyor!

Bunun adı da kesinlikle düşünce ve ifade özgürlüğü değildir…

Bu ülkede basın, ifade ve düşünce özgürlüğü vardır ve tabi ki de olmalıdır ama özellikle iletişimciler iyi bilirler, bazı özel durumlarda bu konularda uygulanan kısıtlamalar da yok değildir!

Birileri eğer ülkenin birlik ve beraberliğine kast edip ülkeyi karıştırmak için her türlü gayreti gösteriyorsa devletin hak ve hukuku vardır, belli nedenlerde rejim karşıtlığı yapanlar da yargı önünde hesap verebilmelidir…

Bir süredir bazı KKTC vatandaşlarının Türkiye’ye girişi engellenmektedir…

Bu konuda birkaç eleştiri yazısı yazılmış, muhalefet sert açıklamalar yapmış ama sonu gelmemiştir!

Hatta unutulup gitmiştir…

Ne iktidar ne muhalefet bunu takipçisi olmamıştır!

Bırakın ifade ve düşünce özgürlüğünü seyahat özgürlüğü kısıtlanmıştır…

Daha da kötüsü yasaklı listesine girenler niye yasaklı olduklarını bile bilmemektedir!

Türkiye’de okuyan, orada evlenen ve bireysel dostluklar edinen insanları kara listeye almak, hem de gerekçelerini söylemeden bunu yapmak bize göre bu ülke gündeminin ortak paydası haline getirilmeli ve hiç olmazsa gerekçelerin ortaya konması için çaba sarf edilmelidir!

Bu ülke insanı ortak sorunlarına bile ortak bir çözüm üretemiyorsa ülkenin geleceği konusunda haklı olarak endişe duyarız…

Sonuçta aceleye getirilen 3 yasa tasarısı çok da gecikmeden geri çekilmeli ama yasaların güncellenmesi için de girişimde bulunulması gerekmektedir…

Şu anda acele işe şeytan karışmış ve o şeytan da altımızı oydukça oymaktadır!

Bu arada asıl aceleye getirilmesi gereken tek şey vatandaşın düştükçe düşen refah düzeyinin yükseltilmesi için gerekli girişimlerin başlatılmasıdır…

Geçen her bir gün aleyhimize işliyor!

Kimse de bunun farkında değil bile…

Sahayı ‘Duman’ ettiler!

Geçtiğimiz Pazar günü akşamı 20 Temmuz Mete Adanır Stadında konser vardı…

Millet sanatçı Duman’ı izlemeye gitti!

Sadece gençler değil aileler de oradaydı…

Ve Pazartesi sabahı kalan görüntüler de böyleydi!

Duman parayı kapıp gitmişti ama…

O güzelim stadı da duman etmişti resmen!

Yazık ki ne yazık…

MESAJ KUTUSU

Sayın Ünal ÜSTEL, toplumun büyük kesimi çok aceleye getirilen 3 yasa tasarısı hakkında olumsuz görüşlere sahip olduğu için bunları gözden geçirmenizi belirten sayısızca mesaj gönderiyor. Bu arada hayat pahalılığı konusunda az alana daha fazla artış açıklamanız da dar gelirlileri hayli umutlandırdı…

Sayın Nazım ÇAVUŞOĞLU, Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı ana okullarda velilerden artık eğitim yılı öncesi yüklü paralar istenmeye başlayınca ortalık fena halde kalktı oturdu. Hele de ekonomik sıkıntıların yaşandığı böyle bir dönemde hizmetlerin artık paralı olması çok da hoş kaçmadı…

Sayın Ziya ÖZTÜRKLER, Merkezi Cezaevi ziyaretinizin haberinin medyaya fotoğrafsız olarak dağıtılması medya kuruluşları tarafından hayli yadırgandı. Bu arada devletin yayın organları bu olayı nasıl atladı onu da anlayamadık. Bu arada artık telefonlara eskisi gibi bakmadığınızdan şikayetler geliyor, umarız eski günleri unutmazsınız…

Sayın İzlem GÜRÇAĞ, uyarımız üzerine Güzelyurt Sağlık Ocağı duvarlarının bakım ve onarımını yaptırmanızı memnuniyetle öğrendik. Özellikle de sağlıkla ilgili kurumlarımız hem temizlik hem de hijyen bakımından kusursuz olmalı değil mi? Hassasiyetinizden ötürü teşekkür ederiz…

Sayın Ulaş BARIŞ, gayet başarılı olarak program yaptığınız televizyon kurumundan hiçbir gerekçe gösterilmeden yayınlarınızın sonlandırılması basın camiasında üzüntü ve endişe ile karşılandı. Demek ki basın özgürlüğü yanında iş güvencesi endişelerini de artık gündeme getirmek gerek değil mi, büyük geçmiş olsun…

Sayın Ersin TATAR, toplumun epey gergin olduğu böyle bir dönemde artık bir takım açıklamalarınıza da son vermek gerekiyor. Siz onlara malzeme vermediğiniz müddetçe onlar da mümkün omluğu kadar size karşı olan muhalefetin dozunu mutlaka aşağıya çekeceklerdir…

Sayın Özay ÖYKÜN, Belediye Başkanlığınız döneminde sırf çalışanların maaşlarını ödemek için yaptığınız fedakarlığın şimdi sizi mahkeme koridorlarına düşürmesi asla kabul edilemez bir durumdur. Umarız adalet sonunda yerini bulacak ve en azından art niyetli olmadığınız ortaya çıkacaktır…

Sayın Ali YELTEKİN, kamuda çalışan taşeron işçilerin içinde bulunduğu sıkıntıları dile getiren tek sendikacı olarak açıklamalarınız onlar için umut ışığı oluyor. Eğer diğer sendikalar da destek verirse onların yaşadıkları sorunları çözmek çok daha kolay hale gelecektir…

Sayın Oğuzhan HASİPOĞLU, UBP Genel Sekreteri olarak ak sakallı haliniz partililer tarafından yadırganmaya başladı. Biraz daha babanız bile sizden çok daha genç olarak tabir edilecek usturayı hiç gecikmeden elinize almakta yarar görüyoruz…

Sayın Güven ARIKLI, dillere destan olacak sünnet düğününüz hiç kuşku yok ki yıllarca konuşulup bir çoğuna da örnek teşkil edecek cinstendi. Tüm siyasi ve sendika camiasını buluşturmanız da dikkatlerden kaçmadı. Minik yavruya bir ömür boyu sağlık ve mutluluklar dileriz…