Serbest Kürsü / Levent Özadam

[email protected]

UBP’de kurultay sürecinin bitmesinden dolayı en azından konu artık gündemden düştü ve ülkenin daha önemli sorunlarını masaya yatırma zamanı geldi…

Kurultay hakkında şimdiye kadar hiç yaşanmamış olaylarla karşı karşıya kaldık!

Çeşitli söylentiler yapıldı…

Suçlamalarda bulunuldu!

Özelikle de Faiz Sucuoğlu’nun çelişkili kararları eleştirildi…

Tam da Hasan Taçoy aldığı destekle UBP’nin yeni genel başkanı olarak görülürken, müdahale edenler ani bir karar değiştirip, Ersan Saner’i işaret ettiler…

Genel sekreter olması Saner için yeterliydi, önce Başbakan dün de Genel Başkan seçildi ve böylelikle süreç bitmiş oldu!

UBP muhakkak ki bu sürece çok tartışacak, çok değerlendirecek ama bıkıp usandığımız bir süreç sona erdi diye biz mutluyuz…

UBP’liler bu süreci içlerine sindirdiyse bizim için hava hoştur!

Sorun şimdilik UBP’nin sorunudur, elbette yaşananların gün gelip bir şekilde faturası da ödenecektir ama bundan böyle UBP’den çok daha önemli sorunlar toplum olarak bizi beklemektedir…

Özellikle de muhalefetin de dediği gibi şu bir azınlık hükümeti ülkeyi yönetmektedir…

İşleri hiç kolay değildir, zaten bunu kendileri de bilmektedirler!

Buna rağmen yeni bakanların alt kadrolarının belirlendiği bu günlerde ciddi bir makam savaşının yaşandığını da üzülerek görmekteyiz…

Müsteşarlıklar, müdürlükler ve yönetim kurulu üyeliği için kıran kırana bir mücadele izlemekteyiz!

Sanki bu ülkede salgın ve ekonomi hiç önemli değilmiş gibi, makam kavgalarının yaşanması, hatta bunun için insanların birbirini karalayıp çeşitli söylentiler yaratarak bir adım öne geçme savaşı mide bulandırıcı boyutlara ulaşmıştır…

Belli ki bu dönemde kimsenin elini taşın altına koyma gibi bir düşüncesi yoktur!

Birçok partili yönetim kadrolarında olmak için yoğun bir çaba sarf etmektedirler…

Toplumsal değil de bireysel kavgaların yapılması bu hükümet sürecini de çok fazla başarılı olmayacağının bir göstergesidir!

Özellikle parti başkanları bunu önüne geçmezse zaten parti ve ülke yönetimlerinde başarı şansı yok denecek kadar azdır…

Önce Başbakan sonra da UBP Genel Başkanı olan Ersan Saner’i tebrik ediyoruz…

Şartlar bunu gerektirdi ve her iki makamı da şu anda kendisi yönetiyor!

UBP Genel Başkanlığı kendi partilerinin içsel sorunudur ama Başbakanlık toplumun genelini ilgilendirdiği için hepimiz için önemlidir…

Büyük sıkıntıların yaşandığı böyle hassas bir dönemde ülkeni başına gelmesi de bir talihsizliktir ve gereğinden çok daha çalışıp, halkın yararına icraatlar yapma gibi bir sorumluluğu üstlenmiştir!

Bunun bilincinde olacağından kuşkumuz yoktur ama hem azınlık hem de üç partiden oluşan bir hükümet modelinin ne kadar başarılı olacağı da hem merak konusu olacaktır…

İlk günlerde gördüğümüz eksiklik, kendi ve bakanlar arasında yaşanan iletişimsizliktir…

Örneğin Aralık ve 13. Maaşlar konusunda her kafadan bir ses çıkması görüntü olarak hoş karşılanmamaktadır!

Başbakan olduğunu hep göz önünde bulundurarak gerekirse yapılacak olan tüm açıklar tek bir yerden çıkmalı, kamuoyunda uyumsuzluk olarak algılanmamalıdır…

Aksi haldi Ekim’e kadar bu hükümet dayanamaz ve sonuçta bir yerden patlak verir ve o koltuktaki süreci beklediğinden çok daha az olabilir!

Aralık ayı maaşları elbette ödenmelidir…

Ama bir gelenek olan 13. Maaşlar da hiç gecikmeden hesaplara yatmalı ve çarşının da beklediği nefes verilmelidir!

Şu kadar eksikmiş, bu kadar lazımmış gibi açıklamalar sadece kafa bulandırır, kamuoyunun da güvenini sarsar…

Bu halk zaten sıkıntıları bilmektedir ve bunları kara haber müjdecisi olarak sizlerden duymak istememektedir!

Biz ne eğreti bir başbakan he de eğreti bir hükümet konuşup yazmak istemiyoruz…

NOT: Hafta sonu küçük bir operasyon geçirdik, şükürler olsun sağlığımız yerinde, arayan soran, tüm sevenlerimize teşekkür ederiz. Elimiz kalem tuttuğu sürece vatandaşın sesi olmaya devam edeceğiz…

MESAJ KUTUSU

Sayın Göksel SAYDAM, Yönetim Kurulu Başkanlığını devretmeye hazırlandığınız Şeker Sigorta’da her hangi bir duyuru yapmadan açık artırma usulü gibi gösterilerek bazı araçların satılması belki kılıfına uygun gibi göründü ama çok da etik olmadı. Son günlerde sizin gibi tecrübeli bir isim daha tetikte olmalıdır diye düşünüyoruz…

Sayın Hasan TOSUNOĞLU, Kalkınma Bankası Yönetim Kurulu Başkanlığı için en güçlü adayın sizin olduğu ifade edilmeye başlandı. Fikre bey bu konuda son kararı vermiş ve iş sadece atamaya kalmış. Hayırlı ve uğurlu olsun, yeni görevinizde başarılar dileriz…

Sayın Koral ÇAĞMAN, üst düzey atamalar konusunda en fazla sıkıntı çekeceğiniz konuşulmaya başlandı. Zira bir makama birden fazla aday olduğu için işiniz bir hayli zor görülüyor. Umarız ipin ucunu başkalarına bırakıp da teslim olmazsınız!

Sayın Ahmet YÖNLÜER, Vakıflar İdaresi Yönetim Kurulu Başkanlığınız hayırlı olsun. Bu karar daha hükümet kurulmadan önce alındı ve başka ir rakibiniz de yok. Her ne kadar epey tartışma konusu olacaksa da alacağınız doğru kararlarla bu algıyı ortadan kaldırmak sizin elinizde olacaktır…

Sayın İbrahim ALKAN, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Özel Kalem Müdürlüğü için adınız anılmaya başlandı bile. Bu makama da bir hayli talip olduğu için işi şansa bırakmamak gerek zira bakan beyin aklı bir hayli karışık…

Sayın Mehmet SAFA. Kooperatif Bankası yönetim kurulu yeni üyeleri arısında ilk sıradasınız. Hesap kitap uzmanı olduğunuz için de kimsenin itiraz etme gibi bir hakkı yok, şimdiden hayırlara vesile olsun artık…

Sayın Afet ÖZCAFER, DP içinde görev bekleyenler arasında sizin de olduğunuz ve bu konuda ciddi bir göreve getirilmeniz için düğmeye basıldığını duyduk. Bakalım torbadan hangi makam isabet edecek bunu da hep birlikte göreceğiz artık…

Sayın Kemal Deniz DANA, Şeker Sigortada bazı yöneticilerin yangından mal kaçırır gibi bazı araçları değerini çok altında satışının yapıldığı yönünde ihbarlar gelmeye başladı. Özellikle çok lüks bir aracın satış yöntemini masaya yatırmanız isteniyor, haberiniz olsun istedik!

Sayın Resmiye CANALTAY, Meclis Başkanlığı için bir hayli kulis yaptığınız özellikle de bölgenizde büyük destek aldığınız konuşuluyor. Bu makam ilk kez bu kadar fazla aday olacak ve bakalım 5 adaydan hanginizin yüzü gülecek.

Sayın Mert ÖZDEŞ, minik İrem’in dünyaya geldiğini ve babalık mertebesine ulaştığınızı memnuniyetle öğrendik. Zira yüzünüzdeki gülümseme ve gözlerinizdeki ışıltı mutluluğunuzun da bir göstergesiydi, minik yavruya bir ömür sağlık ve mutluluklar diler, çiçeği burnundaki anneyi de kutlarız…