Serbest Kürsü / Levent Özadam

[email protected]

Sevgili dost Dr. Bülent Dizdarlı...

Sadece sağlık konularında bu kez fazlasıyla ilgili...

Yaşanan salgından dolayı da işin başından beridir tecrübelerini ve görüşlerini kamuoyuyla paylaşıyor!

Çoğuna da katılıyoruz...

Çünkü aklın yolunun bir olduğuna inanıyoruz!

Bakanlar Kurulu’nun Pandemi Hastanesi kararından sonra o da buna destek verip hatta geri sayıma başladı...

45 günde bitirilecek ya!

Bu konuda kamuoyu yaratmaya çalışıyor haklı olarak...

Olacaksa da olacak, bilim insanları ne derse o!

İşin başından beridir bizim aklımızda böyle bir hastane 45 günde biter mi biterse ne kadar sağlıklı olur kuşkularımız var ama bu konuda artık bütün sorumluluk başta Sağlık Bakanlığı ile elbette hükümette...

...

Biraz kurcalayınca aklımıza başka konalar da takılmaya başladı...

Hükümet bu kararı alınca bir müteahhit arkadaşımız hiç gecikmeden hemen şu açıklamayı patlattı!

“Hastaneyi biz yapacağız, 45 günde bitireceğiz, bitmezse de para almayacağız...”

Epey manidar geldi bu söz bize!

Elbette acil bir konu ama bu hastane binasının kim tarafından yapılacağına çok öncelerden mi karar verildi acaba...

Ne demekmiş ben yapacağım!

Bir kere bu binanın ihalesiz yapılmasının imkan ve ihtimali yoktur...

Ancak salgın nedeniyle ki yasalarda da bu belirtilmiştir, elden ihale sistemiyle pek tabi ki yapılabilir!

Onun için biri çıkar da ‘ben yapacağım’ derse bize de bunun ardında bir şaibe arama düşüncesi doğar...

Karar çok önceden muhakkak ki bir bit yeniği de vardır!

...

Aldığımız bilgilere göre bu hastane binasının yapımı için bazı aracılar, Bakanlar Kurulu ile mekik dokumaya başlamışlar...

Bunlar iyi niyetli mi değil mi!

Yoksa bir avanta peşindeler mi!

Biz iyi niyetli olmalarını umuyoruz...

İlgili müteahhit arkadaşın kar gütmeden bu işi yapacağı söyleniyor, bu da çok güzel haber ama!

Yine de deriz ki, acaba gerçekten bu işe 35 Milyon TL gibi ciddi bir para harcamak ne kadar doğru alınmış bir karardır...

Dedik ya, yapılacaksa yapılsın!

Ama eldeki başka imkanlar da göz önünde bulundurularak...

Örneğin GAÜ’den 17 Milyon TL verilerek alınan yarım hastane binası!

Kuz gibi yatıyor orada, karkası da bitmiş durumda...

Orası niçin pandemi hastanesi olarak düşünülmüyor!

Zaten Girne’nin yeni hastanesi orası olmayacak mı?

Alın size işte fırsat...

Önce pandemi olarak sonra da normal hastane olarak hizmet etsin!

...

Sağlık Bakanı Ali Pilli’nin ilk hedeflerinden birisi olan Güzelyurt’taki yine yarım kalmış hastane inşaatı...

O kadar para döküldü ama yıllar oldu bir çivi bile çakılmıyor!

Buyurun size başka bir fırsat...

Hemen kolları sıvayıp başlayın inşaatın devamına!

Eğer bir hastane binası 45 günde bitiriliyorsa, demek ki burası 20 günde biter...

Çünkü düz orantı bize bunu emrediyor!

Tabi ki 45 günlük süre göz boyama ya da bazı şeyleri aceleye getirme gaylesi taşımıyorsa...

Ne güzel değil mi ama!

Önce pandemi sonra Güzelyurt Devlet Hastanesi...

Bundan daha iyi hizmet mi olurmuş!

Bakan Pilli bu konuyu hassasiyetle düşünmeli, 35 Milyon TL gibi büyük bir parayı, bu parasız günlerimizde sokağa atmamalıdır...

...

Değerli bankamız ha keşke maskeleri de siz verseydiniz!

Bazı bankalar müşterilerine mesaj göndermeye başladı...

Diyor ki mesajlarda;

“Sayın müşterimiz lütfen banka işlemlerinde online sistemi kullanın, eğer bankaya gelecekseniz de maskelerinizle geliniz...”

Hadi tamam kabul ettik de...

Bizi bu kadar değerli bankalarımız;

Acaba diyoruz, madem ki vatandaşın sağlığını bu kadar çok düşünüyorsunuz, şu maskeleri siz temin edip de müşterilerinize hediye etseniz günaha mı girersiniz...

Yıllardır onların ensesinden kazandıklarınıza sayarsınız!

Marketler gevşemeye başladı!

İlk sıralar gayet iyiydiler...

Bir çok market işi ciddiye almış ve önce kasiyerlerine maske taktırmışlardı!

Sonra ölümler başlayınca kapı girişlerinde dezenfekte ilaçları ve kolonyalar konuldu...

Daha sonra da ellerinde sıcaklık ölçen çalışanlar aletleri alnımıza dayadı, ateşimizi ölçtü!

Ama işte gelin görün ki gevşeme başladı...

Bu gelenekleri bozanlara sürekli soruyorum;

Niçin şimdi kapıda kimse yok diye...

Cevap hep şöyle oluyor;

“Çalışan eksikliğimiz var...”

Çok inandırıcı gelmedi bize zira artık neredeyse market çalışanlarının hepsini tanıyoruz ve akraba olma seviyesine kadar geldik!

...

MESAJ KUTUSU

Sayın Ali PİLLİ, Pandemi Hastanesi konusunda umarız birilerinin baskısıyla bu işi aceleye getirmezsiniz zira bilirsiniz genelde acele işe şeytan karışır. Elimizde yarım kalmış hastane binaları varken, bir kamyon dolusu parayı sokağa atmanın alemi yok değil mi?

...

Sayın Halil TALAYKURT. Bu sıralar MİK’in bilgisi dahilinde olmayan şaibeli ihalelere dikkat. Devletin menfaatlerini koruma sorumluluğu da bulunan önemli bir kurumun başındasınız. Hafiyeler gibi dikkatli ve sorgulayıcı olmanızı bekliyoruz...

...

Sayın Serdar DENKTAŞ, salgın nedeniyle yaşanan ekonomik kiriz nedeniyle yaptığınız uyarılar ve öneriler kamuoyunda büyük ilgi görerek takip ediliyor. Hele de eşit maaş konusunda söyledikleriniz gönülleri fethetti...

...

Sayın Ali KAMACI, yapılması düşünülen pandemi hastanesi konusunda aceleciliğiniz meslektaşlarınız tarafından tepkiyle karşılandı. Dolayısıyla şimdi bütün gözler bu ihaleye çevrildi. Bu arada kimden garanti aldığınız da merak konusu oluyor!

...

Sayın Ersan SANER, UBP içinde Cumhurbaşkanlığı seçimleri için izinsiz para toplayanların türediğini biliyor muydunuz? Şu uyanıkları bir bulup da deşifre edebilecek misiniz bakalım?

...

Sayın Zeki ZİYA, yıllardan sonra ilk kez bu kadar sizi isyan ederken gördük. Bazıları işverenler olmadan çalışanların da olmayacağı gerçeğini göremiyorlar belli ki! Bu arada acaba uzun bir süredir balığa gidememenin de stresi mi var üzerinizde dersiniz!

...

Sayın Cafer GÜRCAFER, yeni hastane konusunda meslektaşlarınız haklarını korumak ve adaleti temin etmeniz için girişimde bulunmanızı isteyen mesajlar gönderiyor, haberiniz olsun istedik...

...

Sayın Alihan PEHLİVAN, hükümetin bir kara üretip sizi ambülans şoförü olarak görevlendireceğini duydunuz mu? Yakında meslek değiştireceksiniz desenize...Şimdiden sürüş kurslarına başlamanız tavsiye ediliyor! Bu arada artık radarlar da sizi bağlamayacak değil mi?

...

Sayın Ercan TURAN, casinocular olarak ciddi bir örgütlenme kararı alıp hükümete resmen savaş ilan ettiğiniz konuşuluyor. Haksız yönleriniz de yok değil, gazanız mübarek olsun artık!

...

Sayın Ahmet ÇALUDA, Güzelyurt’ta bazı evlerde gizli toplantılara katıldığınız hatta yönetim kadrosunda olduğunuzu duyduk. Ama yeni kabine için değil de bazı bakanları koruma altına almak için çalışma başlatmışsınız. Hayırdır teşkilat günlerine geri mi döndünüz yoksa!