İlk başta gayet tatlı tatlı başladılar…

Özellikle Türkiye konusunda!

Protokolü biz imzalarız dediler ama…

İmzaladıkları 6 aylık protokolün maddelerini bile yerine getirmediler!

Aralarında uyum olsaydı çoktan getirirler, başları dik olarak bu iş tamam gelsin 3 yıllık protokol derlerdi…

Bir kenara yazın lütfen;

3 Yıllık protokol artık hayal oldu…

Şansları varsa ve Ankara insafa gelirse yeni yıldan itibaren artık 1 yıllık protokol imzalanacak!

Çünkü verdikleri sözü yerine getirmediler…

Bunun elbette bir bedeli olacak!

Cumhurbaşkanlığı adaylığı ona keza…

Ersin Tatar söz verdiydi vermediydi tartışmaları hala devam ediyor!

Bu konuda hiçbir zaman açıklığa kavuşmayacak çünkü kimin ne dediği, ne söz verdiği belli değil…

Bu konuda sadece aracılar konuşuyor!

Onları konuşturanlar ise sessizliği yeğliyor…

Sessiz kaldıkça da sorunlar yumağı büyüyor!

Yumurta kapıya dayanıp da adaylık günü gelip çatınca hükümet ortakları arasında tam bir savaş başlayacak…

Onu dediydi bunu dediydi iddiaları ortadan kalkacak yerini seçim rekabeti alacak!

Ersen Tatar’ın adaylığı tamam ama…

Özersay’ın kafası hayli karışık ve hükümetten çekilme bile gündemde!

Son bomba imar konusunda patladı…

HP’li bakan asla geri adım atmam diyor!

Ama UBP artık tek ses halinde bu plan bize göre değil demeye başladı…

UBP’li belediye başkanı olumsuz kararını açıkladı!

UBP Genel Sekreteri ‘ötelenebilir’ diye ilk mesajları vermeye başladı…

Bir masa etrafında oturup da sağlıklı ve birlikte bir karar alma şansları da artık kalmadı!

Hükümeti bozmak için alın size başka bir neden…

Uyum çoktan gitti, yerini aldı koca bir uyumsuzluk!

Jeneratörler konusu da daha çözülmedi…

UBP’li başkan istifa mektubu cebinde geziyor!

HP’li üyeler sessiz ve derinden gidiyor…

Onlar çünkü parti başkanlarının gözünün içine bakıyor!

Parti başkanı bu konuya pek fazla girmek istemiyor…

Ama işte ağızdan çıkmış bir söz var!

Geri adım atar mı çok zor…

İhale konusunu şimdilik askıya aldılar ama!

Bu konuda öyle bir tantana kopacak ki…

Ankara bile dahil olacak bu kavgaya!

Yeni muhaceret yasası tam bir patlamaya hazır bomba…

Dün bunu ilk mesajlarını vermeye çalıştık!

Hükümetin bozulması için en büyük nedenlerden bir tanesi olmaya aday bir konu…

Ülke güvenliği ve asayişi için hayati bir konu olsa da, bu yasadan rahatsız olan çok kesim var!

Bu konuda ciddi bir telefon trafiği yaşanmaya başlandı…

UBP de rahatsız ama!

Tam olarak seslendiremiyor bu sıkıntısını…

Sonuçta bu hükümetin artık uyumlu bir hükümet olduğunu söylemek için gerekçe yok gibidir, tabi ki Kıbrıs konusunu, çözüme bakış açısını, Türkiye ile ilişkiler konusunu ayrı bir yere koyarsak!

Ve naçizane bir öneri…

Bu hükümet Nisan ayına kadar bir şekilde böyle gitmelidir!

19 Nisan’da Cumhurbaşkanlığı seçimleri de var ya…

İki seçimin bir anda olmaması için hiçbir neden yok!

Hükümet bozup hükümet kuracaklarına, çıksınlar er meydanına, kursunlar sandıkları…

Hepsinin eni boyu belli olsun diye!

MERAKLI KÖŞE?

Asil Nadir haksız mı?

Asil Nadir’in Kıbrıs Gazetesi’ndeki başyazısında hükümet edenleri beceriksiz olarak nitelendirmesi aslında hükümete de bir mesaj niteliğindeydi…

Bu tabi ki hükümetin kendi sorunudur!

Nadir, bu yazıda ‘gerekli hallerde asker de kullanabilir’ diyor ama, bu biraz zor bir ihtimal…

Askerle sivilin iç içe görüldüğü nerede görülmüş ki!

Bize göre artık Asil Nadir için Geçitkale meselesi bitmiştir…

Hoş Nadir de haklıdır, askeri meselelerin bu kadar reklam edilmesi konusunda!

Asker demek güvenlik demektir, güvenlik de gizlilik ister istihbarat ister…

Sağolsun bizimkiler sanki de oraya panayır kuruluyor gibi açıklamalar yaptılar!

Reklamdan öteye gidemediler!

Nadir’e ne verecekler?

Asil Nadir Geçitkale Havaalanını kiraladı ama yükümlülüklerin de yerine getiremedi…

Kendisiyle nasıl bir sözleşme imzaladılar bunu bilmiyoruz ama, Asil Nadir de burasını kolayca bırakacağa benzemiyor!

Zaten bu konuda dedikodular da ayyuka çıktı…

Kimi diyor bazı borçları silinecek!

Kimisi de yüklü bir tazminat alacak…

Cumhurbaşkanlığı seçimleri de yaklaşmışken, hükümeti bu konuda sıkıntılı günler bekliyor!

Bir terslik var ama…

TSK kanalıyla artık bizim de nur topu gibi bir İHA’mız oldu…

İsteyen var istemeyen var ama bize göre bu işte bilmediğimiz bir şeyler de yok değil!

Hatırlarsanız İHA’ların Geçitkale’ye geldiği haberleri geçtiğimiz Pazar günün yayınlandı…

İnternete düşen ilk haberlerin ardından Dışişleri Bakanı Kudret Özersay anında bir açıklama yaparken bu haberleri yayınlayarak, İHA kontrol ünitelerinin kurulmaya başlandığını açıkladı!

Bu açıklamadan 12 saat sonra ise İHA Dalaman’dan havalanarak Geçitkale’ye indi…

Çocuk oyuncağı değil ya bunlar!

Kontrol merkezinin kurulması bu kadar kolay bir şey olmasa gerek…

Ya da diyoruz acaba bizimkiler bu olayın çok mu gerisinde de bilgi eksiklikleri var!

Avcılar uyarıyor!

Avda kalp krizi geçiren Nazım Tekman adlı vatandaşımız hayatını kaybetti…

Bu üzücü olaydan sonra konu en fazla avcılar arasında konuşulmaya başlandı!

Her biri de ava tek başına gitmenin olumsuz yönlerini ortaya koyan açıklamalar yaptılar…

Doğru bir görüştür bu!

Sonuçta sabahın köründe doğa ile baş başasınız…

Başınıza ne geleceği de belli değil!

Umarız avcı örgütleri bu konuda çeşitli uyarıları yaparlar ve böyle acılı ölümler bir daha yaşanmaz…

MESAJ KUTUSU

Sayın Mustafa AKINCI, her ne kadar komşuyu eleştirmekten sakınsanız da dünya birincisi kızımızı geç de olsa kabul ederek yapılan büyük bir hatayı ört bas etmeye çalışmanız memnuniyet vericidir. Bu sıralar seçim hattına girilmişken oy kaygınızı da tabi ki anlamakta güçlük çekmiyoruz!

Sayın Fikri ATAOĞLU, çiçeği burnunda bir genel başkan olarak yeni hükümet modelleri konusunda çeşitli kulisler yaptığınız konuşuluyor. Bu arada zaman zaman Denktaş’a eleştirileriniz de dikkatlerden kaçmıyor yani!

Sayın Jale ROGERS, Kıbrıslı Türk kadınlardan alınan tükürük örneklerinin sonuçları hakkında elinize ulaşan bir bilgi var mı, eğer varsa bunları kamuoyuyla paylaşmayı düşünüyor musunuz? Zira bilirsiniz genetik bilgiler hayati önem taşımaktadır!

Sayın Mustafa TAŞÇIOĞLU, Kolan Hastanesi Acil Servisinde çalışmak üzere, başkanı bulunduğunuz Tabipler Odası'na yaklaşık 3.5 ay önce dilekçeyle müracaatta bulunan pratisyen hekiminin onayını, tüm yasal prosedürleri yerine getirmiş olmasına rağmen vermemekte ısrar ediyormuşsunuz.. Kolan Hastanesi'nde çalışıyor olmanızla bir bağlantısı var mı yok mu açıklamanız gerekecek!..

Sayın Tufan ERHÜRMAN, Cumhurbaşkanlığı adaylığınız hayırlı ve uğurlu olsun. Bölge ziyaretleriniz gözlerden kaçmıyor ama sizin için her şeyden önemlisi parti içindeki küskünleri geri döndürmek olacaktır. Zira başarının sırrı da onların vicdanında yatıyor!

Sayın Erdal ONURHAN, kuruma alınacak olan 8 çağrı merkezi elamanı için iki siyasi partinin kurmaylarının ciddi bir yarış içinde olduğunu biliyor muydunuz? Sınavlar yapılsın mülakat sonuçlarında epey başınız ağrıyacak gibi sanki değil mi?

Sayın Ersan SANER, formayı üzerinize çekip bir de fotoğraf çektirmeniz fazla kilolarınıza ortala çıkarmış oldu. Yeni yılda siyasette daha enerji dolu olmanız için diyet ve spor zamanınız gelmiş de geçmiş gibi görülüyor. Uyarmadı demeyin olur mu?

Sayın Mehmet HARMANCI, Cumhurbaşkanı Akıncı’nın özellikle de Lefkoşa’da en büyük partiden daha ziyade sizsiniz. Özellikle genç kesim üzerinde büyük etkiniz var buna bir de hizmetleri artırabilirseniz ipi göğüsleyebilirsiniz…

Sayın Rasıh REŞAT, fazlasıyla iyi bir iş teklifi aldığınızı ancak şimdilik kabul etmediğinizi öğrendik. İyi de yaptınız zira o taraflarda işler göründüğünden de karışık ve yeni depremler bekleniyor diye duyduk!

Sayın Fevzi TANPINAR, ülkenin en kaliteli şarabını üretmek için bağ işlerini epey yoğunlaştırdığınız ve bu konuda epey de iddialı olduğunuz konuşuluyor. Bu işlere spor olsun dile girmediğiniz de artık ortaya çıkmış oldu, hayırlı işler dileriz…