Serbest Kürsü / Levent Özadam

[email protected]

Yüksek Mahkeme Başkanı Narin Ferdi Şefik üzerine basa basa vurgulamıştı...

11 Ekim tarihinde sadece Cumhurbaşkanlığı seçimleri değil, referandum da yapılacak diye!

Medyadan ve kamuoyundan da açıkça destek istedi...

Bu değişikliğe evet denilmesi hakkında!

Mahkemelerin başında o var çünkü...

Orada yaşanan sıkıntıları yıllardan beridir biliyor, bizzat kendisi yaşamış ve zaten adli yılların açılışında sürekli sitemlerde bulunuyor!

Tabi ki dinleyen yok...

11 Ekim’de Anayasa değişikliği kabul görürse ki bizim tercihimiz de bu yönde olacaktır, sorunlar tamamen olmasa da kısmen çözülecektir, buna da inancımız tamdır!

Sayın Şefik, çok da ince bir detay vermişti...

Anayasa değişikliğin siyasetle ilgisinin olmadığını!

Çünkü zaten en güvenilir kurumlar arasında yer alan mahkemeler gibi kutsal saydığımız bir camiaya bir de siyaset bulaşırsa işte o zaman vay halimize...

...

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday olan isimleri yakından takip etmeye çalışıyoruz...

Açıklamalarına da taraf olmadan yer veriyoruz!

Elbette böyle bir dönemde tüm adaylar muhakkak ki geceleri yastığa baş koyduklarında Cumhurbaşkanlığı hayaliyle gözlerini kaparlar, belki de Saray’ın cazibesi rüyalarına bile girer ama, şimdiye dek hiçbirinden de Anayasa değişikliği konusunda ciddi bir açıklama göremedik...

Ülkeyi adım adım geziyorlar!

Hem de şimdiye kadar hiç gezmedikleri halde...

Seçimi kazandıkları taktirde neler yapacaklarını ya da yapabileceklerini anlatıyorlar!

Hoş söylem ve eylemlerin genelde tutmadığını, seçim öncesi ve sonrası olanları hep birlikte görüyoruz ama bir seçim memleketi olan ülkemizde bunlara biz de alıştık artık...

Sahi onlar için Anayasa değişikliğinin hiç mi önemi yok!

Adalet Mülkün Temelidir ilkesiyle tek görevleri ülkede adaletin tecil edilmesini sağlayan bu kurumun daha da güçlenip onlara olan güvenin daha da artmasını istemiyorlar mı?

Şefik açık oynayıp destek istemiştir...

Eğer konu adaletse de siyasiler hele de adaylar bu desteği vermek gibi bir sorumlulukla yükümlüdürler!

...

Hızlı başlayan seçim sürecinde Türkiye üzerinden siyaset yapılması, bunu kullanarak vatandaştan oy istenmesi gözlerden kaçmıyor...

Bir kesim var ki Kıbrıs sorununu tamamen Türkiye ile bağlantılı olarak görüp bunu seçim malzemesi yaparken, diğer bir kesim de daha ziyade Türkiye’ye karşı dik duruş sergileyeceklerini iddia ederek seçmenden oy kapma peşindeler ve bu da resmen sırıtıyor!

İnancımız odur ki bunu ortasını bulan ve ortaya alternatif çözümler koyabilen, bunu da seçmene inandırabilen adayların şansı diğerlerine göre çok daha fazla olacaktır...

Bir gerçek var ki burada daha fazla ön plana çıkacak olan aslında adaylar değil adaylardan birini Saray’a taşıyacak olandır!

Bu konuda seçmenin sorgulayan, puta tapar gibi siyasilere tapmayan, seçimleri bireysel değil de toplumsal olarak göreni makbuldür...

...

Anayasa değişikliğine dönersek;

Yüksek Mahkeme Başkanının istemine açık destek öncelikle aday olan siyasiler tarafından gereklidir...

Seçim gezilerinde elbette kendilerine oy isteyecekler ama adaletin daha da güçlenmesi için referandumu da gündeme getirip destek istemek boyunlarının borcu olmalıdır!

Tabi ki ülke seçmenine burada büyük görevler ve sorumluluklar düşmektedir...

Referandum siyasetten arındırılmış bir görüş açısıyla değerlendirilmelidir!

Seçmen siyasileri sorgulayabilir ama bu değişikliği hiç sorgulamadan tamamen adaletin daha da güçlü hale gelmesi için gözü kapalı olarak oyunu olumlu kullanmalı ve Şefik’in çığlığını duyup, destek olmalıdır...

MESAJ KUTUSU

Sayın Mehmet BEYKAN, Vakıflar İdaresi Yönetim Kurulu Başkanı olarak İskele sahilinde bir arazinin akıbeti konusunda ciddi bir soruşturma başlatmanız bekleniyor. Zira konunun çok yakında gazete manşetlerinde yer alacağı konuşuluyor, bizden uyarması!

...

Sayın Şemsi KAZIM, iki usta siyasetçinin mahkemelik olması nedeniyle büyük ihtimalle duruşmalarda sizin de adınız fazlasıyla anılacaktır. Şimdiden bu davalara hazırlıklı olmakta yarar görüyoruz, bakalım olayın seyrini nasıl belirleyeceksiniz? Bu arada umarız sağlık ve sıhhattesinizdir...

...

Sayın Mustafa SERÇELİK, Müsteşar olduğunuz kurumda bazı çalışanlar hakkında haksız kazanç elde ettikleri yönünde ihbarlar gelmeye başladı. Derin bir soruşturma başlatırsanız perde gerisini çok rahat aralayabilirsiniz...

...

Sayın Havva DAĞSEVEN, Özgürlük İlkokulu’ndaki iki öğretmenin soruşturma dosyasını bir an önce sonuçlandırın ki kafalardaki soru işaretleri de artık bir son bulsun. Yeni eğitim yılı başlamadan yaşanacak olan sıkıntıların önüne geçmek artık tamamen sizin elinizde!

...

Sayın Adil ÖZYILKAN, Bakanlık ile aranızda çıkan sürtüşme nedeniyle tıp camiası size tam destek kararı aldı. Yine de önemli bir makamda olduğunuz nedeniyle olgunluk göstermek bize kaldı geliyor bize...Allah sabırlar versin artık!

...

Sayın Murat GEZİCİ, Cumhurbaşkanlığı seçimlerine yönelik yeni bir kamuoyu yoklaması çalışması başlatmışsınız. Bu arada son dönemde Türkiye televizyonlarının aranan ismi olmanız da dikkatlerden kaçmıyor. Kıbrıs sevdası böyle bir şey olsa gerek değil mi?

...

Sayın Tufan ERHÜRMAN, partinizin çok değerli iki isminin mahkemelik olup manşetlere düşmesi konusunda arabulucu olmak gibi bir sorumluğunuz ortaya çıktı. Kolay bir mesele olmasa da sorun dallanıp budaklanmadan tatlıya bağlamak gerek...

...

Sayın Rauf DENKTAŞ, her ne kadar babanızın seçimlere katılmasını gönülden desteklemeseniz de iş yine başa düşmüş ve seçim kampanyasının başına geçmişsiniz. Bu arada genç ve dinamik ekip de gözlerden kaçmıyor, gazanız mübarek olsun...

...

Sayın Remzi GARDİYANOĞLU, seçimler sonrası start alacak olan yeni bir oluşumda sizin de adınız anılmaya başlandı. Bu arada 30 yıl önce yaptığınız bir spora yeniden başladığınız ve hayli de başarılı olduğunuz söyleniyor.