(Kamalı Haber) – Lefkoşa Ağır Ceza Mahkemesinde 2 kilo 111 gram hintkeneviri türü uyuşturucu madde alma ve tasarrufu suçlarından yargılanan Samuel joseph Mansaray 6 yıl hapse mahkûm edildi.

Dipkarpaz-Zaferburnu yolunda ve Gazimağusa İskele Anayolu’nda yol çizgi çalışmaları yapılacak
Dipkarpaz-Zaferburnu yolunda ve Gazimağusa İskele Anayolu’nda yol çizgi çalışmaları yapılacak
İçeriği Görüntüle

Füsun Cemaller’in başkanlığında, Kıdemli Yargıç Vedia Berkut Barkın ve Yargıç Gülay Uğur’dan oluşan heyetin verdiği kararı Başkan okudu. Başkan, sanığı kendi ikrarı, olgu ve emareler doğrultusunda aleyhindeki her iki davadan da suçlu bulup mahkûm ettiklerini açıkladı. Başkan, uyuşturucu suçları için yasaca öngörülen azami cezanın 15 yıla kadar hapis cezası olduğunu belirtti. Başkan, uyuşturucu suçları için öngörülen hapis süresinden suçların ciddiyeti ve vahametinin rahatlıkla görüldüğünü belirtti. Başkan, “maalesef uyuşturucu suçları oldukça yaygınlaşmış olan ve toplumumuzu ve özellikle toplumumuzun gençlerini tehdit eden suçlar arasında olup, bu gibi suçların cezalandırılmasında kamu menfaatinin ön planda tutulması gerekmektedir” dedi. Uyuşturucu türü suçlarda ceza takdirinde uyuşturucunun nevi, miktarı ve ne maksatla tasarruf edildiğinin de dikkate alınması gerektiğini kaydeden Başkan, “Huzurumuzdaki meselede suça konu uyuşturucu 2 kilo 111 gram hintkeneviri olup bu miktar yüklü bir miktardır. Miktarın yüksek oluşu dikkate alındığında bu uyuşturucu toplumda birçok kişiyi zehirlemeye yöneliktir. Bu hususu ceza takdirinde ağırlaştırıcı faktör olarak dikkate alırız. Diğer taraftan türünün hintkeneviri olup sağlığa en az zararlı olan uyuşturucu türü olmasını ise sanık lehine değerlendiririz” ifadelerini kullandı.

Suçun işleniş şekline bakıldığı zaman sanığın bir başkasının yönlendirmesi ve talimatları doğrultusunda uyuşturucunun dağıtımını yaptığının görüldüğünü kaydeden Başkan Cemaller, kararına şöyle devam etti: “Ülkemizde uyuşturucu maddelerin varlığının bu denli artması, sanık gibi hareket eden kişilerin uyuşturucunun dağıtımını yapmasından kaynaklanmaktadır. Sanık bir başkasının talimatı ile bu işi yapmakla birlikte dağıtımında direkt rol almaktadır. Sanığın bir yandan kurye olarak kullanıldığı, bu uyuşturucuyu satarak sattığı uyuşturucu parasını temin eden kişi olmadığı gerçek olmakla birlikte, uyuşturucunun dağıtımını yapan, ülkemizde oldukça yüklü miktardaki uyuşturucunun yaygınlaşmasına ve birçok insanın zehirlenmesine sebep olan sanığa hoşgörü ile bakmamız mümkün değildir. Dolayısıyla belirmiş olduğumuz suçun işleniş şekli ve sanığın rolünü ceza takdirinde değerlendirdik. Sanık suçunu kabul ederek adaletin erken tecellisine katkı sağlamıştır, avukatı vasıtasıyla özür dileyip pişmanlığını dile getirmiştir. Genç olup hayat tecrübesinden yoksun bir kimsedir. Gönüllü ifade vererek polise yardımcı olmuştur. Sanık 12 Mayıs 2025 tarihinden itibaren önce poliste daha sonra da Merkezi Cezaevinde tutuklu kalmış, özgürlüğünden hali hazırda mahrum olmuştur. Sanık dilini bilmediği bir Cezaevinde tutukluluk yaşamaktadır. Bunlarla birlikte sanık sabıkasız bir kimsedir. Tüm bu hususları sanık lehine hafifletici olarak dikkate alırız. Ancak uyuşturucu suçları toplumu tehdit eden ve oldukça yaygınlaşmış suçlar arasında olup olgular da değerlendirildiğinde sanığa hapis cezası dışında bir ceza verilmemesinin kamu menfaati açısından elzem olduğu kanaatine varırız.”

Başkan, hürriyeti bağlayıcı cezanın süresine karar verirken, işlenen suçun vahametini, suça konu uyuşturucunun miktar itibariyle çok oluşunu, diğer taraftan sağlığa en az zararlı tür olup sanığın da suçtaki rolünü ve kişisel durumunu, yukarıda belirtilen ağırlaştırıcı ve hafifletici faktörleri tezekkür ettiklerini söyledi. Başkan Cemaller, sanığı mahkum ettikleri 2 davadan 6 yıl hapse mahkum ettiklerini açıkladı.