Tatar: “Garantilere dokunulmasına asla izin vermeyeceğiz”

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Türkiye Cumhuriyeti Genelkurmay Başkanı Orgeneral Selçuk Bayraktaroğlu’nu kabul etti.

Tatar: “Kıbrıs’ta Anavatan Türkiye’nin varlığı, adanın istikrarının teminatıdır”
Tatar: “Kıbrıs’ta Anavatan Türkiye’nin varlığı, adanın istikrarının teminatıdır”
İçeriği Görüntüle

Cumhurbaşkanlığından yapılan açıklamaya göre bugün gerçekleşen kabulde, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Metin Tokel, Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanı Korgeneral Sebahattin Kılınç ve Güvenlik Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral İlker Görgülü yer aldı.

- Tatar: “Bayraktaroğlu’nun ziyareti Türkiye’nin Kıbrıs Türk halkının güvenliğine verdiği sarsılmaz desteğin en güçlü teyidi”

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, görüşmeye ilişkin yaptığı açıklamada, Türkiye Cumhuriyeti Genelkurmay Başkanı Orgeneral Bayraktaroğlu’nun yeni görevi vesilesiyle tebriklerini ileterek, şahsına ve kahraman Türk Silahlı Kuvvetleri’ne (TSK) teşekkür etti.

Mehmetçik’e duyduğu derin minneti dile getiren Cumhurbaşkanı, Bayraktaroğlu’nun ziyaretinin Anavatan Türkiye’nin Kıbrıs Türk halkının güvenliğine ve geleceğine verdiği sarsılmaz desteğin en güçlü teyidi olduğunu kaydetti.

Kıbrıs Türk halkı için Anavatan Türkiye’nin etkin ve fiili garantisinin asla pazarlık konusu olmayacağını vurgulayan Tatar, uluslararası anlaşmalardan kaynaklı bu hakkı korumanın tarihin kendilerine yüklediği çok önemli bir sorumluluk olduğunu belirtti.

Tatar, “Türk askerinin adadaki varlığı, halkımızın varoluşunun ve geleceğinin asli teminatıdır” dedi.

- “Güvenliğinizi tartışmaya açarsanız hem kazanımlarınızı hem de geleceğinizi kaybetmeyi de kabul etmiş olursunuz”

Rum yönetiminin yıllardır aynı politikayı sürdürerek; silahlanmayı artırdığını, düşmanlık siyasetini derinleştirdiğini ve adanın jeopolitik konumunu fütursuzca pazarlık aracı haline getirdiğini kaydeden Tatar, kimi zaman birbirleriyle ihtilaf halinde olan taraflara dahi askeri üs ve erişim imkânı sunarak da Ada’yı askeri bir hedef haline getirdiğini belirtti. Tatar, bu sorumsuzluğun Kıbrıs’ı farklı çıkar hesaplarının sahasına çevirdiğini, mevcut barışı aşındırdığını, istikrarı zayıflattığını ve Kıbrıs Türk halkının güvenliğini doğrudan hedef aldığını söyledi.

Bazı çevrelerin “bu yüzyılda artık savaş, şiddet ve katliam olmaz.” söylemleriyle halkı kandırmaya çalıştığını belirten Tatar, şöyle devam etti:

“Oysa tarih ve gerçekler hepimizin önündedir. 11 Temmuz 1995’te Srebrenitsa’da binlerce masum insan Birleşmiş Milletler'in ve Avrupa’nın gözü önünde katledilmiştir. 24 Şubat 2022’de başlayan Rusya–Ukrayna savaşı milyonlarca insanı yerinden etmiş, yüz binlerce can kaybına yol açmış, şehirleri harap etmiş ve Avrupa’nın gözü önünde süren bu trajedi, etkin, kararlı ve fiili müdahale olmadan hiçbir uluslararası güvenlik iddiasının mümkün olamayacağını bütün dünyaya ispat etmiştir.

Bugün ise Filistin’de büyük çoğunluğu masum kadınlar ve çocuklar olmak üzere 63 binden fazla sivil, dünyanın gözü önünde katledilmiştir ve bu katliam her gün sürmekte, İsrail devleti açıkça soykırıma ve insanlık suçuna devam etmektedir. Bu tablo tek bir gerçeği ortaya koymaktadır. Güvenliğinizi tartışmaya açarsanız hem kazanımlarınızı hem de geleceğinizi kaybetmeyi kabul etmiş olursunuz.”

- “Kimse halkımızı yeniden 1963 ile 1974 arasında olduğu gibi belirsizliğe, korkuya, güvensizliğe ve yokluğa sürükleyemez”

Dengelerin hızla değiştiği, eski dünya sisteminin çöktüğü ancak yenisinin de henüz kurulamadığı kaotik bir ara dönemde Türkiye ve kahraman TSK’nın, sadece Kıbrıs Türk halkı için değil Doğu Akdeniz ve Orta Doğu’nun barışı için de belirleyici güç olduğuna dikkat çeken Tatar, Türkiye’nin istikrar ve barışa olan katkısının Kıbrıs ve Kıbrıs Türk halkı için de en güçlü garanti olduğunu kaydetti.

Cumhurbaşkanı Tatar, “Bizim vizyonumuz nettir. Kıbrıs Türk halkı kendi devletine sahip çıkmaktadır. İki devletin varlığı, egemen eşitlik ve eşit uluslararası statü halkımızın onurlu yarınlarının temelidir. Anavatan Türkiye ile omuz omuza yürüyüşümüz, bu vizyonun en sağlam güvencesidir.” dedi.

Koltuk hesabıyla güvenlik ve garantiler üzerinden seçim vaadi yapanlara sert tepki gösteren Tatar, bu kişilere karşı duruşlarının sarsılmaz ve kesin olduğunu belirtti; devletin onuru ve halkın güvenliğinin pazarlık konusunun yapılamayacağının altını çizdi.

Tatar, “Kıbrıs Türk halkını kandırmayı amaçlayan her türlü girişim boşa çıkarılacağı gibi karşılıksız da kalmayacaktır.” diyerek, kimsenin Kıbrıs Türk halkını yeniden 1963–1974 arasındaki belirsizliğe, korkuya ve güvensizliğe sürükleyemeyeceğini kaydetti, geleceğin koltuk hesaplarına alet edilmesine asla izin vermeyeceklerini vurguladı.