BAŞYAZI

KOVİD-19, YA SONRASI

Kovid-19 adı verilen hastalığa yol açan koronavirüs, Antarktika hariç tüm kıtalara ve KKTC dahil 120'den fazla ülkede yayılmaya devam ediyor.

Sağlık alanındaki küresel mücadele, dünya ekonomisine yön veren ülkeler ve uluslar arası kurumların ekonomik alanın istikrarına yönelik işbirliği ile yeni bir döneme girmekte.

Sağlık sisteminde görülen ulusal mücadelenin ötesinde uluslar arası ve küresel ekonomik mücadeleye dair  Kovid-19 yeni bir dünya yaratmakta.

Uluslararası Para Fonu (IMF), yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınıyla mücadele için 1 trilyon dolarlık kredi fonunun hazır olduğunu açıkladı.

Kovit-19 ile mücadele için Dünya Sağlık Örgütü, Kızılhaç ve Kızılay gibi uluslararası organizasyonlar üzerinden gerekse doğrudan yerel kuruluşlar üzerinden 8,3 milyar dolar bağışta bulunuldu.

Bu bağışlarda ilk sırayı 6 milyar dolarlık fonuyla Dünya Bankası aldı. ABD 1,29 milyar dolar, Çin Tencent Vakfı 214,7 milyon dolar, Alibaba 144 milyon dolar, Avrupa Birliği 140 milyon dolar ve Almanya 55 milyon dolar bağışta bulunurken Bill ve Melida Gates vakfı da 100 milyon dolar bağış sözü verdi.

Koronavirüs salgının çıkış noktası olan Çin'de, hükümet hastalıkla mücadele için farklı kurum ve kuruluşlar aracılığıyla 16 milyar dolar ayrıldığını açıkladı.

İtalya Başbakanı Giuseppe Conte, koronavirüsle mücadele için hükümetin 25 milyar euroluk acil durum kaynağı ayırdığını bildirdi.

ABD Başkanı Donald Trump koronavirüs salgını ile mücadele için 8,3 milyar dolarlık ek bütçe öngören tasarıyı onayladı.

Japon hükümeti koronavirüsle mücadele ve dolaylı olarak sebep olduğu ekonomik kayıpları karşılamak için iki ayrı paket halinde 15,3 milyar dolarlık kaynak ayrıldığını açıkladı.

Çin'den sonra hastalığın sıçradığı ilk ülkelerden biri olan Güney Kore sağlık alanına 1,9 milyar dolar tahsis ederken ekonomiye destek olmak amacıyla 2,5 milyar dolar kaynak ayırdı.

İngiltere Merkez Bankası da küçük ve orta ölçekli işletmelere düşük faiz oranları ile toplamda 100 milyar sterlinin üzerinde kredi olanağı sunacağını duyurdu.

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ekonomik tedbirler ile ilgili 100 milyar Türk Lirası kaynak ayrıldığını açıkladı.

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ise ekonomiye 700 milyon euro destek kaynak aktarılacağını belirtti.

Dünya artık, Kovit-19 ile mücadelesini sağlık alanından ekonomik sistemin korunmasına kaydırmakta ve bu yönde önlemler almakta.

Dünya devletleri küresel ekonomiyi kurtarmak için önemli adımlar atarken ciddi oranda yeni kaynaklar yaratarak da gerek ulusal gerekse uluslar arası ekonominin Kovit-19 salgını sonuçlarından en az zarar ile çıkması için politikalar üretmekte.

Peki Kıbrıs’ın kuzeyinde ekonomiye dair alınan tedbirler ve atılan adımlar neler?

Tek derdimiz, ay başı Devletin maaşları ödeyip ödemeyeceğinden başka bir şey değil mi yine?

Fedakarlık zamanında yine mi olması gerekeni yapmayacak, Akdeniz şımarık çocukları?

Nasıl olsa arkamızda kapı gibi anavatanımız var değil mi?

Gün gelir sövsek de gün gelir anamız olur, nasıl olsa.

Anavatan Türkiye, Kuzey Kıbrıs’ta salgının görüldüğü ilk günlerde sağlık alanındaki malzeme yardımlarını yapmaya başladı.

Ada olma ve üstelik ambargolar altından doğrudan ticarete yasaklı bir coğrafyada var olabilmek elbette kolay değil ve elbette böylesi zor günlerde anavatan Türkiye tarih boyunca olduğu gibi dişinden tırnağından artırarak yine yardıma gelir.

Ama artık toplum olarak da siyaset kurumu olarak da farklı bir şeyler yapmanın zamanı gelmedi mi?

Kovid-19 ve sonrasını düşünmek ve kararlar almak toplum olarak tek işimiz olmalı.