Ülkede ardı ardına gelen intiharların sayısı ürkütücü boyuta ulaştı. KIBRIS’ın elde ettiği bilgilere göre; bu yılın ocak ayı ile eylül ayı arasında, yani 9 aylık sürede 14 kişi çeşitli nedenlerle canına kıydı, 9 kişi de intihar teşebbüsünde bulundu. Hayatına kıyanların en küçüğü 19, en büyüğü ise 64 yaşında. Ekonomik sorunlar, ödenemeyen borçlar, aile içerisinde yaşanan gerginliklerden kaynaklanan intihar olaylarının 9 aylık sürede bu kadar artması vatandaşlar arasında büyük bir üzüntüye ve endişeye yol açtı. 
Uzmanlar, yaşanan bu tehlikeli gelişme karşısında hükümetin ciddi önlemler alması gerektiğini ve bazı Avrupa ülkelerinde olduğu gibi psikolojik yönden sorun yaşayanların ücretsiz bir şekilde tedavi edileceği bir uygulamanın başlatılması gerektiğine dikkat çekti. Dokuz aylık sürede 14 kişinin farklı yollarla hayatına son vermesi, 9 kişinin ise canına kıymak isteyip son anda kurtarılması birçok ailenin büyük sorunlarla boğuştuğunu gösteriyor. 2012 yılının Eylül ayına kadar olan sürede neredeyse her ay iki intihar olayı yaşandı. Bu intihar olaylarında kişiler, tarım ve böcek ilacı içme, kendini asma, silahla vurma veya hap içme yöntemlerini kullandı. 


Yapılan araştırmada, 37 yaşındaki Özgür Plaka, 52 yaşındaki Mustafa Saygıer, 54 yaşındaki Niyazi Eserer, 42 yaşındaki Mustafa Kanlıçay, 35 yaşındaki Müslüm Akşahin, 62 yaşındaki İsmail Apucu, 19 yaşındaki Sultan Geçit, 28 yaşındaki Bayram Tırmık, 61 yaşındaki Oktay Erülkü ile eşi 56 yaşındaki Ülgen Erülkü, 64 yaşındaki Türkan Arapoğlu, 49 yaşındaki Aysun Aytaç, 60 yaşındaki İrfan Seviş ve 41 yaşındaki Cemal Çıdam farklı şekillerde hayatlarına son verdi. Yine bu sürede hayatına son vermek isteyen ancak bir şekilde kurtarılan isimler de oldu. Bunlar, 50 yaşındaki Cavidan Ağdaç, 28 yaşındaki Serdar Aksoy, 49 yaşındaki Gültekin Mavigözlü, Dudu Yavuz, 18 yaşındaki Mehmet Mavideniz, 54 yaşındaki Ramazan Öztürk, 51 yaşındaki Ali Aydın, 52 yaşındaki Hüseyin Çançin, 36 yaşındaki Mustafa Türkal’dı.


Plaka, ekonomik bunalıma düşmüştü
 

22 Eylül 2012 tarihinde, İskele kasapları Özgür Plaka’nın ölüm haberiyle sarsıldı.
İçine düştüğü ekonomik bunalımdan çıkış yolunu bulamayan ve borçlarını ödeyemeyen 37 yaşındaki Özgür Plaka, kendisinden beklenilmeyen bir hareketle canına kıydı. İki çocuğunu ve gözü yaşlı eşini hem derin acılar içinde hem de ödenmemiş borçlarla baş başa bırakan Plaka’nın İskele’nin kuzeyindeki Sivri Tepeler ve Yuvarlak Tepe olarak bilinen bölgedeki bir okaliptüs ağacına asılı vaziyette cansız bedeni bulunmuştu.
   

Ağdaç, 250 adet hap içti


13 Eylül 2012 tarihinde, Akddoğan’da ikamet eden ve ekonomik sıkıntılar yüzünden bunalımda olduğu bildirilen 50 yaşındaki Cavidan Ağdaç üçüncü kez intihar teşebbüsünde bulunmuştu. Evinden ayrılan ve kendisinden bir türlü haber alınamayan Ağdaç, Çınarlı (Biladan) köyü ovasında, dağlık bir alanda arabasının içinde baygın vaziyette bulunmuştu. Önce Mağusa Devlet Hastanesi’ne, ardından da Lefkoşa Dr. Burhan Devlet Hastanesi’ne kaldırılan Ağdaç’ın 250 adet hap ile hayatını sonlandırmak istediği bildirilmişti.
   

Aksoy, kurtarıldı
 

13 Eylül 2012 tarihinde, Lefkoşalı 28 yaşındaki Serdar Aksoy, hamile eşini geride bırakıp, hayatına son vermek istemişti. Lefkoşa Türk Belediyesi’nde zabıta olarak görev yapan Serdar Aksoy isimli genç, ikametgâhında ilaç içerek intihara yeltenmişti. Olay yerinde yapılan ilk müdahalenin ardından  “112 Acil Servis” ekiplerince Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’ne kaldırılan Serdar Aksoy, midesi yıkanarak kurtarılmıştı.
   

Saygıer, kimseye veda etmedi


22 Ağustos 2012 tarihinde, Lefke’de sakin 52 yaşındaki Mustafa Saygıer, evinin avlusunda bulunan üzüm asmasının talvarına kendini asarak intihar etmişti. Bir kere evlenip boşandığı öğrenilen Saygıer’in şizofreni hastası olduğu bildirilmişti. Evinin avlusunda kimseye bir şey söylemeden, veda etmeden canına kıyan Saygıer, sırlarıyla sonsuzluğa göç etti.
  

Eserer, karnına bıçak soktu
 

19 Ağustos 2012 tarihinde Göçmenköy’deki evinde karnına bıçak sokarak canına kıyan 54 yaşındaki Niyazi Eserer’in, psikolojik tedavi gördüğü hastaneden bir gün önce taburcu edildiği öğrenilmişti. Aile yakınları, Eserer’in, taburcu olmadan bir gün önce doktorunu uyardığını ve ne şekilde intihar edeceğinin ayrıntılarından söz etmişti. 


Mavigözlü, Başbakanlık önündeydi
  

27 Temmuz 2012 tarihinde, Girne Vergi Dairesi’ndeki görevinden 2006 yılında uzaklaştırılan, ancak 16 ay gibi bir süre sonra yeniden göreve getirilen 49 yaşındaki Gültekin Mavigözlü isimli vatandaş, Başbakanlık önünde intihar girişiminde bulunmuştu. Başbakanlık’ın önünde bulunan ağaca kendini asmaya çalışan ve polisler tarafından engellenen Mavigözlü, eşi ve kendisinin kalp rahatsızlığı olduğu için tedavi amacıyla bir bankadan para talebinde bulunduğunu fakat olumsuz bir sonuç çıktığı için böyle bir girişimde bulunduğunu anlatmıştı.
   


Yavuz, hap içti
 

25 Temmuz 2012 tarihinde, Güney Kıbrıs’ta yaşayan ancak sosyal yardım maaşı kesildiği için kirasını ödeyemeyince sokakta kalan Dudu Yavuz, yaşadığı bunalım sonucu hap içerek intihara teşebbüs etmişti.Borçları nedeniyle 7 yıl önce Güney Kıbrıs’ta yaşamaya başlayan Dudu Yavuz, Rum hükümetinden ayda 670 Euro sosyal yardım maaşı alıyordu. Türkiye kökenli eşi ile Güney Lefkoşa’da düşük fiyatla ev kiralayan Dudu Yavuz’un maaşı Rum hükümeti tarafından ‘sürekli güneyde ikamet etmediği’ gerekçesiyle kesilince, kirasını ödeyemediği evinden eşyalarıyla birlikte sokağa atılmıştı. 


Apucu, kendini astı
  

13 Temmuz 2012 tarihinde, beş çocuk babası olan 62 yaşındaki İsmail Apucu, evinin bahçesindeki asma talvarının üzerinde asılı vaziyette bulunmuştu. Aile fertlerini olduğu kadar, Paşaköy’deki arkadaşlarını ve komşularını üzüntüye boğan İsmail Apucu’nun, maddi sıkıntı yaşadığı, ancak bu konuda yakınlarına detaylı bilgi vermediği öğrenilmişti. 
Oğlu Süleyman, babasının talvara asılı cansız bedenini sabah saat 05.30’da bulmuştu. 1974’ten sonra Türkiye’den ülkemize gelerek yerleşen İsmail Apucu’nun evlatlarını Kıbrıs’ta dünyaya getirdiği öğrenilmişti. 
   

Kanlıçay, tarım ilacı içti
 

10 Temmuz 2012 tarihinde aracını yol kenarına çeken polis çavuşu Mustafa Kanlıçay, tarım ilacı içerek canına kıymıştı.
 Gazimağusa Polis Müdürlüğü’nde görev yapan Mustafa Kanlıçay, gerek aile içinde, gerek arkadaş çevresinde, gerekse meslektaşları arasında çok sevilen bir kişiliğe sahipti.
 Biri kız, diğeri erkek iki evlat sahibi olan ve birkaç ay önce eşinden boşanan Kanlıçay’ın, polislik mesleği dışında ufak çaplı müteahhitlik işleriyle uğraştığı ve ekonomik kriz nedeniyle işleri bozulunca borçlandığı öğrenildi. Boşanma ve borçlar nedeniyle sıkıntılı günler geçiren Kanlıçay’ın piyasaya olan borçlarının aile bireyleri tarafından kapatıldığını belirten yakınları, canına kıymasına anlam veremedi.
   

Akşahin, kendini tavana asmıştı
  

17 Haziran 2012 tarihinde, Lefkoşa’daki Bekiroğlu İş Hanı’nda çalışan ve son zamanlarda kumar alışkanlığı yüzünden parasız kaldığı bildirilen 35 yaşındaki Müslüm Akşahin, sabah çalıştığı iş yerinde kendini tavana asarak yaşamına son vermişti. Aslen Şanlıurfalı olan ve Bekiroğlu İşhanı’nda uzun yıllar çay ocağı işleten Akşahin’in evli ve altı çocuk babasıydı. Çevresinde çok sevilen ve hayat dolu bir kişiliğe sahip olan Akşahin’in arkadaşlarına bıraktığı notta Lefkoşa’daki bir casinonun adını vererek “Sonumu getirdi” dediği öğrenilmişti.
   

19 yaşındaki Sultan, 
herkesi üzmüştü


27 Mayıs 2012 tarihinde, Gazimağusa’nın Maraş bölgesinde bulunan Antalyalılar Mahallesi’nde ikamet eden 19 yaşındaki Sultan Geçit, evinin yatak odasında kardeşi Şaban Geçit tarafından ölü olarak bulunmuştu. Sultan Geçit’in yatak odasında, içerisinde ilaç kalıntısı olan boş bir bardak bulunmuştu.  
   

Böcek ilacı içmişti


24 Mayıs 2012 tarihinde, Karpaz’a bağlı Taşlıca köyünde ikamet eden ve hayatı binbir mücadele içinde geçen 28 yaşındaki Bayram Tırmık, geç saatlere kadar arkadaşlarıyla yiyip içip eğlendikten sonra sahil kenarına gitmiş ve burada, ablası Sevdiye’nin cep telefonuna gönderdiği mesajda “Evi ipotekte kaybettim, anneme iyi bakın” diyerek hayatına son vermişti. Gazimağusa’da kısa bir süre önce kız arkadaşından ayrılan 28 yaşındaki Bayram Tırmık, kız arkadaşının sosyal paylaşım sitesinde başka bir kişiyle ilişkisi olduğunu açıklaması üzerine dayanamayarak böcek ilacı içerek yaşamına son vermişti.
  

Erülkü çifti şok yaşatmıştı


6 Mart 2012 tarihinde, Kuzey Kıbrıs’ın tanınmış işadamlarından Oktay Erülkü (61) ile eşi Ülgen Erülkü’nün (56) Bufavento Kalesi yakınlarında ölü vaziyette bulunmaları büyük bir üzüntü yaratmıştı.Lefkoşa-Ercan ana yolu üzerinde faaliyet gösteren Erülkü Market’in sahibi Oktay Erülkü ile eşi Ülgen Erülkü’nün cesetleri, Bufavento Kalesi yakınlarında park edilmiş araç içerisinde bulunmuştu.KIBRIS’ın elde ettiği bilgilere göre; Erülkü çiftinin JV 514 plakalı aracında Laneit 90 adlı tarım ilacı ve boş ayran şişesinin yanı sıra, birlikte çekilmiş çok sayıda fotoğrafları bulundu.
  


Türkan Arapoğlu, derivasyonda bulunmuştu


7 Mart 2012 tarihinde, Bostancı’da sakin 64 yaşındaki Türkan Arapoğlu da, Aşağı Bostancı’daki Türel Özdaş’a ait mandıraların yanındaki derivasyon kanalında ölü bulunmuştu. Cesedin yanında ise birkaç kutu da hap görülmüştü. Türkan Arapoğlu’nun eşi Mehmet Arapoğlu, aldığı ölüm haberi üzerine şok geçirmiş ve hemen Güzelyurt Sağlık Merkezi’ne kaldırılmıştı.
  

Aysun Aytaç’ın cesedi sahildeydi


22 Şubat 2012 tarihinde, Lefkoşa’da ikamet eden 49 yaşındaki üç çocuk annesi Aysun Aytaç, geride gözü yaşlı bir eş ve büyük bir acıyla yüzleşen 3 kız çocuğu bırakarak, yaşamına son vermişti. İlksen Kooperatif Bankası’nda görev yaptığı belirtilen Aysun Aytaç’ın, herkesi perişan eden böylesi bir harekette bulunması iki nedene bağlanmıştı. KIBRIS’a konuşan bir aile yakını, Aysun Aytaç’ın görev yaptığı İlksen Bankası’nın tasfiye haberini aldığını, gece ise eşiyle birlikte Lefkoşa’daki bir casinoya gittiğini söylemişti. Aile yakınına göre, eve gideceğini söyleyerek eşinin yanından ayrılan Aysun Aytaç, aracını Girne’ye sürmüş ve Dome Otel yakınlarından denize girmişti. Aytaç’ın bir süre yüzdükten sonra kaybolduğu öğrenilmişti.
   

İrfan Seviş, kredi borcunu ödeyememişti


9 Şubat 2012 tarihinde, Lapta’da sakin 60 yaşındaki İrfan Seviş evinin avlusunda yetiştirdiği çam ağacına kendini asarak hayatına son vermişti.Seviş’in bankadan çektiği yaklaşık 15 bin TL tutarındaki kredi borcunu ödeyemediği için canına kıydığı öğrenilmişti. Büyük oğlu ve geliniyle evde birlikte çay içtikten sonra arkasında bir sayfalık mektup bırakarak hayatına son veren Seviş, mektubunda “Bu borçlarından dolayı bu hayat yaşanmaz, çekilmez” ifadelerini kullanmıştı.
  

Çıdam, tanınmış bir isimdi
  

6 Şubat 2012 tarihinde Lefkoşa’nın tanınmış simalarından, Mr. Mobile adlı cep telefonu ve teknoloji mağazalarının sahibi 41 yaşındaki üç çocuk babası Cemal Çıdam, evinde av tüfeğiyle intihar etmişti. Çıdam’ın evinin arkasında bulunan ve tuvalet olarak kullanıldığı öğrenilen konteynır içerisinde hayatına kıydığı bildirilmişti.Çıdam’ın neden intihar ettiği bilinmiyor.
   


Öztürk’ün midesi yıkandı


13 Haziran 2012 tarihinde kanser hastası olduğu bildirilen ve daha önce de birkaç kez Maliye Bakanlığı’ndan yardım amaçlı ilaç parası aldığı öğrenilen 54 yaşındaki Ramazan Öztürk isimli kişi, yardım talebiyle gittiği bakanlık binasında “Durum müsait değil, temmuz ayında olabilir” cevabını alınca, cebinden çıkardığı böcek ilacını memurların gözü önünde içerek canına kıymak istemişti. Hemen hastaneye kaldırılarak midesi yıkanan Öztürk yoğun bakıma kaldırılmıştı.
  

Mavideniz’i arkadaşı kurtardı
  

30 Mayıs 2012 tarihinde, Gazimağusa’da 18 yaşındaki Mehmet Mavideniz isimli bir genç, Sakarya Bölgesi’nde bulunan “World Star Betting” isimli işyerinin tuvaletinde, jiletle boğazını keserek intihara teşebbüs etmişti. İşyerindeki bir garsonun dikkati sayesinde fark edilen olay sonrası Mavideniz kaldırıldığı hastanede tedavi edildikten sonra, canına kastettiği için polis tarafından tutuklanmıştı.Söz konusu gencin psikolojik problemleri olduğu ve sürekli olarak aynı yönetme başvurduğu öğrenilmişti.