Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman'ın Türkiye ziyaretinde kendisiyle bir araya geldiklerini ifade ederek, "Dış politika koordinasyonu, söylem birliği, vizyon birliği, eylem birliği konularında neler yapılmalı, neler konuşulmalı, ne edilmeli o konuları genel itibariyle konuştuk detaylı bir şekilde. Verimli ve faydalı bir görüşme oldu. Ben kendisiyle koordineli, verimli ve uyumlu çalışacağımıza da inanıyorum büyük oranda." ifadelerini kullandı.
Hakan Fidan, "Kıbrıs Türkünün, eşit egemen varoluş hakkını kimse alamaz. Yani adada (Kıbrıs Türk halkının) ikinci sınıf statüye düşürülmesine, kendileri de izin vermez, garantör ülke olarak biz de izin vermeyiz. Ya eşitlik içinde var olunur ya da olmaz. Şu andaki iki devletli çözüm olarak tanımladığımız bizim, yani Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin bağımsızlığını esas alan yapı, her iki tarafın da eşitliğini garanti altına alan ve sorun çıkarmayan en iyi yapı." diye konuştu.
Hakan Fidan, A Haber canlı yayınında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
- Avrupa'nın yeni güvenlik mimarisi… “Burada belli sıkıntılar çıkabilir Türkiye'ye. Neden? Yunanistan'dan ve Kıbrıs Rum kesiminden dolayı…”
Avrupa Güvenlik Eylem Programına (SAFE) ve Avrupa Birliği (AB) ile ilişkilere dair Fidan, AB'nin yeni güvenlik mimarisinin en büyük ayağını, savunma sanayini ayağa kaldırma ve savunma ihtiyaçlarının karşılanmasının oluşturduğunu söyledi.
Fidan, bu tartışmanın Rusya-Ukrayna Savaşı'ndan sonra başladığını ve Trump yönetimiyle de hız kazandığını aktaran Fidan, AB'nin savunma sanayiyle ilgili düşük faizli 150 milyar euroluk ortak bir fon oluşturmayı planladığını ve üye ülkelerin bundan yararlanabileceğini anlattı.
Ayrıca, AB'nin mali yükümlülükleri uyarınca bütçe borçlanmasına verilen tavanın kaldırıldığını ve 800 milyar euroluk başka bir fon oluşturduklarını anlatan Fidan, bunun gelecekten para alıp günü kurtarmaya yönelik bir mekanizma olduğunu söyledi.
Fidan, aday ülkeler için geliştirilen kurallar olduğunu kaydederek, "Burada belli miktarda, tabii kaynakların kullanımı için özellikle dışarıdan direkt gelip kullanacaksanız, belli ülkelerin bir oylaşması gerekiyor. Burada belli sıkıntılar çıkabilir Türkiye'ye. Neden? Yunanistan'dan ve Kıbrıs Rum kesiminden dolayı. Ama yeri kalan 800 milyarlık fonun kullanılması ve diğer taraftan da bizim Avrupa Birliği'nde şirketlerimizin artan şekilde firma kurması, ortaklık yapması, buradaki fonlardan gereğince istifademizi mümkün kılacak." diye konuştu.
- "(Cumhurbaşkanı Erhürman ile) Koordineli, verimli ve uyumlu çalışacağımıza da inanıyorum"
Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman'ın Türkiye ziyaretinde kendisiyle bir araya geldiklerini kaydeden Fidan, "Dış politika koordinasyonu, söylem birliği, vizyon birliği, eylem birliği konularında neler yapılmalı, neler konuşulmalı, ne edilmeli o konuları genel itibariyle konuştuk detaylı bir şekilde. Verimli ve faydalı bir görüşme oldu. Ben kendisiyle koordineli, verimli ve uyumlu çalışacağımıza da inanıyorum büyük oranda." ifadelerini kullandı.
AB'nin bir politika tıkanması içerisinde olduğunu, Rum kesimini "bu sorun yumağıyla birlikte kendi içine" dahil ettiğini belirten Fidan, "Şimdi hal böyleyken, şimdi Avrupa Birliği'nin kendi karar alma mekanizmalarında ve yönetim mekanizmalarında normal devletler için getirdiği uygulama esaslarını, karar alma esaslarını bu türden bir yapının, Kıbrıs'ın Rum kesimi gibi bir yapının tabii ele geçirmesi, onu suistimal etmesi, yönlendirmesi tabii Avrupa Birliği'nde de kriz oluşturuyor." değerlendirmesini yaptı.
Fidan, AB'nin karar alma mekanizmasını değiştirmeye çalıştığını, belirli konularda oy birliğini değil oy çokluğunu esas alan bir yapıya geçmeye çalıştığını vurgulayarak, AB'nin birçok konuda karar alamadığını, "Türkiye alanının da" bunlardan biri olduğunu söyledi.
- "Provokasyonları uzun zamandır görüyoruz"
KKTC içinde ve Güney Kıbrıs Rum Yönetiminde (GKRY) zaman zaman ortaya çıkan provokasyonlara ilişkin soruya yanıt veren Fidan, "Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde de aslında bulunan bazı kesimlerin provokasyon yaptığını biz uzun zamandır görüyoruz. Gerçekten standart bir Rum'un çok daha ötesinde Türk düşmanlığı yapan, Türk tarafında olan, kendine Türk diyen insanlar da var." ifadelerine yer verdi.
Fidan, bunların “marjinal, belli çıkar odaklarının ağlarında var olan gruplar” olduğunu belirterek, "Yolumuza devam edeceğiz burada. Kıbrıs Türkünün, eşit egemen varoluş hakkını kimse alamaz. Yani adada (Kıbrıs Türk halkının) ikinci sınıf statüye düşürülmesine, kendileri de izin vermez, garantör ülke olarak biz de izin vermeyiz. Ya eşitlik içinde var olunur ya da olmaz. Şu andaki iki devletli çözüm olarak tanımladığımız bizim, yani Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin bağımsızlığını esas alan yapı, her iki tarafın da eşitliğini garanti altına alan ve sorun çıkarmayan en iyi yapı." diye konuştu.
Bakan Fidan, Rum-Yunan propagandasından dolayı uluslararası toplumun bunu benimsemesinin, "başka bir çözüme de sıcak bakıyorlarmış imajını, illüzyonunu vermelerinin tarihi bir yanılsama" olduğunu dile getirdi.
Fidan, "Şu anda adanın kuzeyinde Türkler yaşıyor, güneyinde Rumlar yaşıyor ve Türk askerinin varlığından dolayı da 74 yılından itibaren de bir kişi bile burnu kanamadan hayatına devam ediyor. Gerçekten bir barış operasyonu diyorduk, bir propaganda için barış operasyonu değil, bunun getirdiği barış ve huzur ortamından en fazla Rumlar istifade ediyorlar aşağıda." ifadelerine yer verdi.
- "AB medeniyetler üstü entite olamadı"
Türkiye'nin AB üyelik sürecindeki mevcut duruma ilişkin soruya cevaplandıran Fidan, şu anda "yeni bir şart ve psikoloji seti" içerisinde olduklarını ve buna uygun davranış ve politikalar üretmeleri gerektiğini söyledi.
Fidan, "Burada belirleyici temel birinci unsur, Cumhurbaşkanımız (Recep Tayyip Erdoğan) 2023 Mayıs ayında tekrar seçildikten sonra Avrupa Birliği konusundaki ortaya koyduğu irade, beni de Dışişleri Bakanı olarak atladıktan sonra bir köşeye çekti 'ben senden bu konuda elinden geleni yapmanı istiyorum' dedi. Bir talimat olarak bunu verdi, Avrupa Birliği konusundaki iradesi." ifadelerini kullandı.
AB'nin kendi içerisinde başarılı bir proje olduğunu kaydeden Fidan, "(Avrupa Birliği) Kendi içerisinde bir başarılı bir proje oldu birçok açıdan diğer emsallerine kıyasla. Bir ulus üstü entite olmayı başardı. Ama medeniyetler üstü entite olamadı." değerlendirmesini yaptı.
Fidan, Türkiye'nin AB'den büyük fonlar almadan kendi altyapısını, üst yapısını, temel hizmetlerini, enerji altyapısını, savunma altyapısını, sağlık altyapısını, haberleşme altyapısını, eğitim altyapısını tamamlayıp bitirdiğini belirterek, "Birçok Avrupa ülkesinin standartlarının çok üstünde bir altyapısı var şimdi Türkiye'nin ve nüfusu da 90 milyona yaklaşmış durumda." dedi.
- Almanya Başbakanının Türkiye'ye AB üyeliği konusundaki destek sözleri "önemli bir irade tazelemesi"
Fidan, "Biz gerçekten, gerek Avrupa Birliği'nde olsun, gerek doğumuzda, gerek kuzeyimizde, gerek Akdeniz'de, bütün ortaklarımızla refaha dayalı, bir işbirliğini hayata geçirmek istiyoruz. Artık bu mümkün." ifadelerini kullandı.
"Avrupa Birliği ile ben burada yeni dönemde bir takım ilerlemeler olacağını düşünüyorum." diyen Fidan, "Sayın (Almanya Başbakanı Friedrich) Merz'in Ankara ziyareti esnasında çıkıp 'biz Türkiye'nin Avrupa Birliği'nde olmasını istiyoruz' demesi önemli bir irade tazelemesi olmuştur. Bunun Almanya'dan geliyor olması, bu önemlidir. Biz bunu kıymetli buluyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Fidan, bununla ilgili çalışmaların devam ettirilmesinin önemine dikkati çekti.




