Güncel

Avrupa Komisyonu’nun Johannes Han’ı Kıbrıs Özel Temsilcisi olarak ataması…

AB’nin Kıbrıs sorunuyla ilgili özel temsilcisi atayarak Kıbrıs sorununa önemli ölçüde dahil olduğu sinyalini verdiği kaydedildi.

Maria Angela Holguin’in BM Genel Sekreterinin Kıbrıs kişisel temsilcisi görevini resmen üstlenmesinin hemen ardından gerçekleştiği için atamayla  ilgili zamanlamanın önemli olduğu da ifade edildi.

Avrupa Komisyonu’nun Johannes Hahn’ı Kıbrıs özel temsilcisi olarak atamasıyla ilgili haberler bugünkü Rum gazetelerinde geniş yer buldu.

Fileleftheros gazetesi habere  “AB’nin Hahn’la Kıbrıs Sorununa Önemli Katılımı” başlığıyla yer verdi.

Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis’in konuyla ilgili açıklamasında bu gelişmenin “anlık bir durumun sonucu olmadığını” belirtmeye özen gösterdiğini kaydeden gazete, Hahn’ın atanmasıyla ilgili zamanlamanın önemli olduğunu, çünkü bunun Maria Angela Holguin’in BM Genel Sekreterinin Kıbrıs kişisel temsilcisi görevini resmen üstlenmesinin hemen ardından gerçekleştiğine işaret etti.

Gazete buna paralel olarak Holguin’in iki toplumla istişarelerde bulunmak için adaya dönmesine birkaç gün kaldığını da kaydetti.

Rum kesiminin Brüksel’le açık bir iletişimde bulunduğunu ve Hahn’ın AB’nin Kıbrıs sorunundaki temsilcisi olarak atanmasını beklediğini kaydeden gazete, Hristodulidis ile Hahn’ın 15 gün önce İspanya’nın Valensiya kentinde gerçekleştirilen Avrupa Halk Partisi toplantısı çerçevesinde bir araya gelmelerinin ise tesadüf olmadığı yorumunu yaptı.

Hahn’ın atanmasının BM’nin Kıbrıs sorununun çözümüyle ilgili çabalarında destekleyici bir şekilde faaliyet göstereceğini ve bunun neredeyse Holguin’in atanmasıyla aynı anda gerçekleştiğine işaret eden gazeteye göre Rum kesiminin tahminlerine göre bu durum BM ve AB'nin Cenevre'de yapılacak olan ikinci genişletilmiş zirvenin başarılı bir şekilde sonuçlanması için gerekli koşulları yaratmak istediğini gösteriyor.

Gazete, Hahn’ın Avrupa Komisyonu başkanına doğrudan rapor verecek olmasının Hahn’ın rolüne atfedilen yüksek düzeydeki siyasi önemi yansıttığını belirtti.

Bu atamanın Holguin’in misyonunu destekleyici nitelikte olduğunu da kaydeden gazete, koordineli iki üst düzey katılımla müzakerelerin yeniden başlamasına dair potansiyelin güçlendirildiğine işaret etti.

Gazete Hahn’ın atanmasının, Avrupa Konseyinin Haziran 2023 ve 2024 tarihli kararlarının sonuçları yanı sıra Avrupa Konseyi ve Komisyonu başkanlarının BM Genel Sekreterine yönelik ortak mektuplarını yansıttığını da belirtti.

Gazete Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis’in Hahn’ın atanmasının ardından yaptığı yazılı açıklama ve Rum Hükümet Sözcüsü Konstantinos Letimbiotis’in sözlerine de yer verdi.

Açıklamasında şu an Hahn’ın misyonuyla ilgili bir zaman takvimi bulunmadığını kaydeden ve Hahn’ın misyonunun Kıbrıs sorununun çözümüyle birlikte çok yakında tamamlanabileceği imasında bulunan Letimbiotis, Hahn’ın atanmasının  önemli bir gelişme olduğunu kaydetti.

Türkiye’nin AB’yle olan ilişkilerinin güçlenmesine ne kadar yatırım yaptığının ve Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis’in göreve geldiği andan itibaren Türkiye’ye yönelik yaklaşımları ve mesajlarının bilindiğini de öne süren Letimbiotis, mesajın “bu önemli noktalarda ilerleme sağlanabilir, yeter ki Türkiye'de buna yönelik  irade olsun” şeklinde olduğunu ekledi.

Alithia gazetesinde yer alan açıklamasında ise Letimbiotis Hahn’ın Cenevre’deki toplantıda olup olmayacağına dair bir soruya yanıtında, AB’nin çok taraflı toplantıda yer almasını istediklerini dile getirdi.

Gazete haberi “İstemediği Şeyle İlgili Memnuniyet Belirtti- Hristodulidis Teknokrata İhtiyacımız Yok dedi” başlıklarıyla aktardı. Haberde Hahn’ın atanmasının Hristodulidis’in taahhütlerine rağmen Avrupa Konseyiyle hiçbir kurumsal ilişkiye sahip olmadığını gösterdiği öne sürüldü.

Hahn’la ilgili “yüksek prestije sahip siyasi bir figür” açıklamasının tam anlamıyla çürütüldüğünü kaydeden gazete, Hahn’ın siyasi olarak müzakere yetkisine sahip olmayan bir teknokrat olduğuna işaret etti.

Atamanın Hristodulidis’in seçim öncesindeki taahhüdünün hiçbir zaman gerçekleşmediğini gösterdiğini de kaydeden gazete, Hahn’ın Hristodulidis tarafından vaat edildiği üzere Avrupa Konseyi tarafından gönderilen bir temsilci değil, Ursula von Der Leyen’in kişisel tercihi olduğuna işaret etti.

Politis gazetesi de konuya manşetten ve iç sayfalardan “Holguin’in Ardından Hahn da Guterres’in Heybesinde - Kıbrıs Sorunuyla İlgili AB Temsilcisinin Atanması ve Brüksel’in İki Korkusu” başlıklarıyla yer verdi. Haberde Hahn’ın üst düzey siyasi bir kişilik olarak addedilmediği, ancak teknokrat olarak  önemli bir tecrübeye ve Avrupa Türk ilişkileriyle ilgili bilgiye sahip olduğu ifade edildi.

Haberde Brüksel’den “kaynakların” Hahn’ın atanmasının BM Genel Sekreteri Guterres ve özellikle de Holguin’in önümüzdeki haftalarda üstleneceği çabalar açısından destekleyici olarak addedildiği de kaydedildi.

Brüksel’in Hahn’ın atanmasıyla ilgili iki korkusu bulunduğunu da kaydeden gazete, bunlardan birincisinin Türk tarafının atamaya olumsuz tepki vermesi, ikincisinin ise Hristodulidis’in bu atamayı kendi açısından kullanmaya çalışılması olduğunu belirtti.

Gazete Hristodulidis’in şimdiden söz konusu atamayı, AB’nin Kıbrıs sorununa müdahil olmasıyla ilgili kendi eylemlerinin sonucu olarak yorumlamakta aceleci davrandığını da ekledi.

Haravgi gazetesi ise konuyla ilgili haberinde AKEL, DİSİ, DİKO ve DİPA’nın Hahn’ın atanmasından memnuniyet duyduklarına dair açıklamalarına yer verdi.