30 Ağustos Zafer Bayramı’nın 101. yıl dönümünde Lefkoşa Dr. Fazıl Küçük Bulvarı'nda resmigeçit töreni düzenlendi.
Törende konuşan Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Doğu Akdeniz’de bir Türk devleti olarak, Kıbrıs Türkü'nün hakkını, hukukunu, çıkarlarını korumak, gelecek nesillere onurlu bir gelecek bırakmak için Türkiye Cumhuriyeti ile birlikte mücadele verildiğini vurguladı.
Cumhurbaşkanı Tatar, “Bizleri Türk milletinden kopartacak, Avrupa Birliği içerisinde bilinmeyen bir maceraya sürükleyecek, aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti’nin garantörlüğünün kaldırılarak, Türk askerinin adadan çekilmesi gibi entrikalar ve sinsi oyunlara asla boyun eğmeyeceğiz” dedi.
Tören, İstiklal Marşı ile bayrakların göndere çekilmesi, tören birliklerinin denetlenmesi ve halkın bayramlarının kutlanması ile başladı.
Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanlığı adına bir subayın yaptığı konuşmanın ardından Cumhurbaşkanı Ersin Tatar da bir konuşma yaptı. Tören resmigeçit ile son buldu.
Törene, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Meclis Başkanı Zorlu Töre, Başbakan Ünal Üstel, Yüksek Mahkeme Başkanı Narin Ferdi Şefik, 2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, 3. Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçisi Metin Feyzioğlu, KTBK Komutanı Tümgeneral Sebahattin Kılınç, GKK Komutanı Vekili Tümgeneral Kadir Bayraklı, ana muhalefet Cumhuriyetçi, Türk Partisi Genel Başkanı Tufan Erhürman, bakanlar, milletvekilleri ve askeri erkan, diğer yetkililer ile vatandaşlar katıldı.
-Sarıkaya
Günün anlam ve önemini belirten konuşma yağan Komando Alayı Piyade Teğmen Berkay Sarıkaya, Büyük Zaferin 101. yıl dönümünü gururla kutladıklarını vurguladı.
Büyük zaferin tarihçesine değinen Sarıkaya, ulu önder Mustafa Kemal Atatürk ve onun silah arkadaşlarının bağımsızlık meşalesini yakarak, “Ya İstiklal, Ya Ölüm” parolasıyla aydınlığa giden yolu açtıklarını anlattı.
Sarıkaya, Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerinin büyük zaferde ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde atıldığını belirterek, “Kazanılan zaferi muhteşem kılan unsur, harbin kadın çocuk, yaşlı, demeden milletçe topyekün bir savaş olarak icra edilmiş olmasıdır” dedi.
Türk tarihine altın harflerle yapılan bu zaferin günümüze kadar yansıyan çok önemli siyasi ve askeri sonuçları olduğunu ve bu sonuçların günümüze kadar yansıdığına işaret eden Sarıkaya, şöyle devam etti:
“Bu zaferle Türk ulusunun son nefesine kadar yok edilmedikçe Türk'ün istiklalinin elinden alınamayacağı, Türklerin yalnız askerleriyle değil, milletiyle topyekün olarak savaştıkları bir kez daha ispatlanmıştır.”
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin azimli ve kararlı bir şekilde halkının güvencesi, düşmanların korkulu rüyası olduğunu söyleyen Sarıkaya, milli egemenlik, milli şuur ve tam bağımsızlık esasına dayanan Atatürk ilkelerinin, bugüne kadar olduğu gibi, gelecekte de Türk Silahlı Kuvvetleri’ne rehber olmaya devam edeceğini vurguladı.
Sarıkaya, ulu önder Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını rahmetle andı.
-Tatar
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar da, Zafer Bayramı’nı büyük bir coşku ve heyecanla kutladıklarını belirterek, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını saygıyla andı.
Büyük zaferin tarihçesini anlatan ve Anadolu’nun topraklarının işgal edilmeye çalışmasına karşı ortaya konan direnişle tüm dünyaya Anadolu’nun bir Türk yurdu olduğunun ispat edildiğini söyleyen Tatar, 101 yıl önce kazanılan zaferle Anadolu’nun işgalden kurtarıldığını kaydetti.
Tatar, Kıbrıs Türk halkının Türk milletinin kopmaz bir parçası olarak Atatürk ve silah arkadaşlarının verdikleri büyük ve onurlu mücadeleden ışık aldığını, mücadelenin Kıbrıslı Türkler için ilham ve güç kaynağı olduğunu vurguladı.
Büyük zaferin, Kıbrıs Türk halkının Kıbrıs’ta verdiği destansı direnişine de ilham verdiğine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Tatar, 1974 Barış Harekatı ile Mehmetçiğin adaya basmasıyla, mücahitlerin kahramanlıklarıyla Doğu Akdeniz’de de bir Türk devleti olmanın mutluluğuna kavuşulduğunu kaydetti.
Törende konuşan Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Doğu Akdeniz’de bir Türk devleti olarak, Kıbrıs Türkü'nün hakkını, hukukunu, çıkarlarını korumak, gelecek nesillere onurlu bir gelecek bırakmak için Türkiye Cumhuriyeti ile birlikte mücadele verildiğini vurguladı.
Tarihe bakıldığında Ağustos ayının zaferlerle dolu olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar, bugünün ayrıca Türk Silahlı Kuvvetleri günü olduğunu, tüm Silahlı Kuvvetler mensuplarının gününü kutladı.
Kıbrıs Türk halkının tarihinden güç alarak bugün de yoluna Anavatan Türkiye ile birlikte yoluna devam ettiğini ifade eden Tatar, büyük önder baş komutan Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını rahmetle andı.
Bugün gelinen aşamada Kıbrıs’ta Kıbrıs Türk halkının bağımsızlık, özgürlük ve hürriyet uğruna verdiği mücadeleye değinen Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Kıbrıs Türk halkının artık federal bir zeminde değil, Kıbrıs’ta egemen eşitlik temelinde kalıcı bir barışa ulaşılabileceğine inandığını, yeni siyasetini de bu yönde ortaya koyduğunu ifade etti.
“Bizleri Türk milletinden kopartacak, Avrupa Birliği içerisinde bilinmeyen bir maceraya sürükleyecek, aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti’nin garantörlüğünün kaldırılarak, Türk askerinin adadan çekilmesi gibi entrikalar ve sinsi oyunlara asla boyun eğmeyeceğiz” diyen Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Türk milletinin kopmaz bir parçası olarak, bağımsızlığın ve özgürlüğün çok önemli olduğunu vurguladı.
Yeni siyasetin milli bir siyaset olduğunu ve bu siyasetin temelinde iki devletli çözüm ve Kıbrıs Türk halkının egemen eşitliğinin, eşit uluslararası statüsünün kabul edilmesi gerektiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Tatar, Anavatanın da desteğiyle bunu tüm dünyaya duyurmaya çalıştıklarını kaydetti.
Son günlerde Pile’de yaşanan olaylara da değinen Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, yıllardır Pile halkının KKTC’ye kolayca ulaşabilmesi için çeşitli alternatiflerin ortaya konulduğunu, ancak hiçbir zaman olumlu yanıt alınamadığını anlattı.
Oradaki halkın refah ve mutluluğu için bir adım atıldığını, Pile yolunun başlamasıyla BM’nin fiziki güçle Kıbrıslı Türkleri engellemeye çalıştığını söyleyen Cumhurbaşkanı Tatar şöyle devam etti:
“Pile ve Güney Kıbrıs arasında yapılan duble yollar, üniversite alışveriş merkezleri, çeşitli farklı inşaatlar var. Askeri makamlardan aldığım bilgiye göre, ara bölgelerde son yıllarda 300’den fazla mevzi, 12 km’lik bir tel örgü hattı ve bütün bunlara seyirci kalan bir BM var. BM’nin bizlerin insani maksatlar için bir yol başlatmasına bu kadar fiziki tepki göstermeleri anlam taşımıyor.”
-BM’nin tepkisi tarafsızlığına gölge düşürdü
BM’nin verdiği tepkinin tarafsızlığına gölge düşürdüğünü vurgulayan Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, en kısa zamanda yol konusundaki müzakerelerin olumlu sonuçlanması ve yolun tamamlanabilmesi arzusunu dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Tatar, en büyük isteklerinin bir anlaşmayla bütün meselelere çözüm bulmak olduğuna işaret ederek, karma köy olan Pile’de Rumlar ve Türklerin yıllardır bir arada yaşadığını, orada yaşayan Rumların BM’yi Türklerin yaptığı yol çalışması konusunda kışkırttıklarını kaydetti.
Kıbrıs Türk halkının yıllardır bu coğrafyadaki varlığının korunduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Büyük Türk milletinin bir parçası olarak, bağımsızlığımıza, özgürlüğümüzden hürriyetimize onurlu bir gelecek için yapılan bütün bu fedakarlıkları unutmadan, kimseye boyun eğmenden milletimize yakışır bir şekilde, kimsenin esaret ve boyunduruğu altına bir yaşamayı seçmeyeceğimiz için yeni siyasetten geri dönüşü olamayacak.”
Cumhurbaşkanı Tatar konuşması sonunda, ulu önder Mustafa Kemal Atatürk, silah arkadaşları, vatan ve mücadele uğruna canını kanını veren tüm şehitleri andı, gazileri yad etti.