Covid-19 tedbirleri kapsamında çevrimiçi olarak düzenlenen etkinlikte, tasarımcı ve akademisyen Vildan Açan, “Femvertising: Grafik Tasarımda Feminist Yaklaşımlar” başlığı altında kadın odaklı reklamlar hakkında bilgi verdi.  

İngilizce bir kelime olan Femvertising’in temelde feminizm ve reklamı birleştiren bir tanımlama olduğunu aktaran Açan, bu kapsamda hazırlanan reklamların kadınları güçlendirme ve özsaygı kazandırmayı amaçladıklarını dile getirdi.

Açan, cinsiyet ve toplumsal cinsiyet kavramlarının birbirinin eşiti olmadığına dikkat çekerek, “Cinsiyet doğuştan gelen biyolojik farklılıklardır. Kromozomlarımız,  cinsel organlarımız gibi doğuştan tespit edilen biyolojik farklılıklar, toplumsal cinsiyet ise eril ve dişil toplumsal sınıflandırmalardır” ifadesini kullandı.

Toplumun kız ve erkek çocuklarına birey olarak öğrettiklerinin toplumsal cinsiyetin bir parçası olduğunu aktaran Açan, basitçe bunların “kız çocuğu futbol oynamaz, erkek çocuğu bebekle oynamaz ya da erkekler gülmez gibi kalıplardır” dedi.

Toplumsal cinsiyet eşitliği mücadelesine de değinen Açan, toplumların bireyleri belirli cinsiyetçi kalıplarla yetiştirildiğini, ancak 21. yüzyılda artık bireylerin insan olarak hak, sorumluluk ve fırsatlara ulaşım bakımından  eşit olması gerektiğinin altını çizdi.  

Tüm dünyada eşitlik konusunda aşılması gereken ciddi sorunlar bulunduğuna işaret eden Açan, “ayrımcılık öncelikle anne babadan başlıyor. Çocuklar doğar doğmaz pembe ve mavi renkler kullanılarak ayrımları yapılıyor” dedi. Açan, çocuğun öncelikle gözlemlediğini, sonra taklit ettiğini ve verilen tepkilere göre sonrasında toplumsal cinsiyetine göre nasıl davranması gerektiğini öğrendiğini ifade etti.

Açan medyanın ise gözlemleyerek öğrenme imkanı sunduğu ve toplumsal cinsiyet kalıplarını pekiştirdiğini vurguladı. Grafik tasarımın medyanın talepleri doğrultusunda bu kalıpları kullanmayı tercih ettiğini dile getiren Açan, bu sayede toplumsal rollerin kanıksanmasına yardımcı olduğunu belirtti.

“Neden femvertising?” sorsunu da soran Vildan Açan, konuşmasında iki genel yaklaşım bulunduğu bilgisini verdi, “Birincisi ticari yaklaşımdır. Kadınlar ekonomik olarak güçlenmeye başladılar, para kazanıyorlar. Biz artık kadınları yok sayamayız. Ekonomik güç olarak karşımızdalar. İkincisi de kültürel yaklaşımdır. Çağ ve dönem değişti” şeklinde konuştu. Bu durumu “zamanın ruhu” olarak da ifade eden Açan, femvertising çalışmalarıyla birlikte klişelerin dışına çıkma cesareti, reklamlarda kullanılan dilin ve reklamverenin samimiyetini sorgulama gibi yaklaşımların geliştiğinin altını çizdi. Yapılan eleştirilere de değinen Açan, temelde ticari bir amaçla yapılıyor olsa da femvertising çalışmalarının toplumsal cinsiyet eşitliği mücadelesinde bir araç olarak kullanılabileceğinin altını çizdi.