Kuyum ve telefon mağazaları taksit engeline 'sanal şifre'yle çare buldu. Uyanık şirketler, altına halı faturası keserek taksit yapıyor.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun (BDDK) kuyum ürünlerinde kredi kartı taksidini sıfırlaması 'sanal sifreyle' devre dısı kalıyor.
Taksit yasagıyla satısları yüzde 60 oranında düsen kuyumcular, çareyi merdiven altı kredi kartı komisyonculugu yapan sirketlerle isbirliginde buldu.
Sanal kart çekimlerinin agırlık kazandıgı sistemde, altın satısları yine sanal bir sifreyle taksitlendiriliyor.
Sadece taksit yapmak için kurulan bu sirketler, kuyumculara komisyon oranlarının bulundugu listeleri dagıtıyor.
Türkiye' nin her tarafına yayılan fırsatçılar, son dönemde komisyon ücretlerine de zam yaptı.
DÜRÜST SATICI YANDI
Cari açıgı bitirmek ve POS tefeciligini önlemek için baslatılan uygulama, yasaga uyan dürüst satıcıyı da etkiledi.
Yasagın etrafından dolanmayı tercih edenlerin sayısı ise hiç de az degil.
Hemen her gün bir sirketten brosür geldigini belirten kuyumcular, meslektasları arasında kuyum, halı, mobilya ya da beyaz esya satmak üzere sirket kuranların sayısının arttıgını belirtiyor.
Kart taksidine getirilen yasak sonrası giderek yayılan sanal sistem ise söyle isliyor: Magazalara dagıtılan brosürlerde sadece bir kredi kartı için fiziki post makinesi kullanıldıgı dikkat çekiyor.
Diger kartların karsısında ise 'sanal çekim, cep telefonuna sifre gelmektedir' uyarısı bulunuyor.
Yani kuyumcu altını satıyor. Telefonla komisyoncu firmaya bilgileri veriyor, sirket de sanal çekim için sistem üzerinden taksitlendirmeyi yapıyor.
Bu tür satıslarda taksit için yüzde 8'den 9'a kadar komisyon alınıyor. Ancak tek çekim yaparsanız oran yüzde 2.5 oluyor.
KUYUMCULAR BEYAZ EŞYACI OLUYOR!
Sistemdeki yasağı delmek için yeni kurulan şirket sayısında anormal bir artış bekleniyor.
Kuyumcu ya da komisyoncular yeni şirket kurarak iştigal alanları kısmına kuyum, beyaz eşya, tekstil, saat, kozmetik gibi taksitlendirilebilir ürünleri yazıyor. Böylece altın satışı halı ya da buzdolabı gibi gösteriliyor.
