Ekonomist Okan Veli Şafaklı Koopbank’ın profesyonelleşme kararını KIBRIS MANŞET’e değerlendirdi

KIBRIS MANŞET-ÖZEL

Şafaklı:Bir önceki dörtlü koalisyon döneminde Kamu Banklarının profesyonelleşmesine yönelik Yönetim Kurulu Başkanına asgari ücretinüç katı, üyelere ise iki katı şeklinde aylık huzur ödeneği tahsisatı kararı geçirmişti.

Bu rakamı daha da artırabilirsiniz. Ancak, önemli olan siyaseten atanan kişilerin keyfi olarak görevden alınamaması ve siyasi müdahale olmadan vasıf ve deneyimlerine göre en uygun kişilerin atanmasıdır.

KOOPBANK DEVLET KURULUŞU DEĞİL BİR KOOPERATİF KURULUŞUDUR

KOOPBANK için profesyonelleşme ifadesi kullanılırken aslında bankanın bir kamu bankası değil Kooperatif kuruluşu olduğu unutulmaktadır. Koopbank devlet tarafında kayyım atanarak işgal edilmiştir. Oysa doğru olan Koopbank’ın gerçek sahipleri olan kooperatiflere devredilmesidir.

KOOPBANK kooperatiflerin üst kuruluşudur ve temel misyonu kooperatiflere hizmet etmektir. Maalesef yapılan siyasi atamalar ve o yönde verilen kararlar bankayı bu misyonundan uzaklaştırmıştır. Şöyle ki, devlet çiftçi ve kooperatif üyelerine teşvik ödemelerini Koopbank yerine başka özel bankadan yapma yoluna dahi gitmiştir.

Şafaklı: Koopbank çiftlik olmaktan kurtarılmalıdır...

KKTC’nin kaynak ihtiyacı karşısında başvurduğu tek adres olan Türkiye Cumhuriyeti ile devamlı protokol imzalanmaktadır. Bu protokollerin gereği KKTC hükümetleri tarafından yapılmadığı için  çoğu tedbir tekrar ve tekrar diğer protokollere taşınmaktadır. Bunlardan biri de Kooperatif Merkez Bankası’na ilişkindir.

2019 Temmuz ayında imzalanan T.C – KKTC ekonomik protokolünde “Banka yönetiminin profesyonelleştirilmesi ve Fasıl 114 Kooperatif Şirketler (Değişiklik) Yasası'nın çıkartılması” maddesi 2020 Mayıs ayı        “İktisadi Ve Mali İşbirliği Anlaşması”na da “Kooperatif Merkez Bankası yönetiminin profesyonelleştirilmesi, Bankanın yeniden yapılandırma planının hazırlanması ve Fasıl 114 Kooperatif Şirketler (Değişiklik) Yasası'nın çıkartılması (2020)” şeklinde yer aldı.

2019 Temmuzundan 2020 Mayısına kadar yaklaşık bir yıl gerçekleştirilmeyen KOOPBANK’ın profesyonelleşmesi Cumhurbaşkanlığı seçiminin de yapılacağı 2020 yılı sonuna kadar  nerede ise imkansız görünüyor. Yine de önyargılı olmayalım, bekleyelim ve görelim.

NEDEN PORFESYONELLEŞME SADECE KOOPBANK İÇİN ÖNGÖRÜLÜYOR?

Herkes  tarafından bilindiği gibi; KKTC’deki tüm kurumlarda nerede ise profesyonelleşme bulunmamaktadır. Hiç kuşkusuz, KOOPBANK’tan daha fazla profesyonelleşmeye ihtiyaç duyulan başka kurumlarımız vardır. Örneğin, Kalkınma Bankası, VakıfBank, KIB-TEK, Şeker Sigorta, Kıbrıs Sigorta  siyaseten yapılan atamalarla arpalık gibi kullanılmakta ve hatta Şeker Sigorta ve KIB_TEK konusundaki usulsüzlük ve yolsuzluk iddiaları üzerine gidilmesi söylemden ibaretkalmaktadır. Yani, tüm bu kurumlarda çözüm şeffaflık ve hesapverebililiğin  esas alındığı iyi yönetişim ilkelerinin hakim olmasıdır. Ancak bunların arasında profesyonelleşmedesadece ve sadece KOOPBANK için ısrarcı olunmaktadır.

Profesyonelleşme, uzmanlık bilgi ve becerilerine sahip olan ve bunları bir yaşam uğraşı olarak benimsemiş kişinin, kendisini öteki meslek sahiplerinden ve onların çalışmalarından ayıracak özellikler geliştirmesi, onun becerisine gereksinim duyan insanlar üzerinde etkin bir denetim kurması, toplum için gerekliliğini, güvenirliğini kanıtlayarak kendi alanında söz sahibi olan yetke durumuna gelmesi süreci şeklinde ele alınmaktadır.(https://www.neokur.com/abc/22945/profesyonellesme-nedir) . Bu kavram içinde profesyonel kişi görevini hobi değil tam zamanlı ve gerekli ödeneği alması şeklinde yürütmesi olgusu yatmaktadır. Yani Yönetim Kurulunda olan kişiler tam zamanlı olarak içtimai seviyelerine uygun ödenek almaları şeklinde profesyonelleşme söz konusu olacaktır.

PROFESYONELLEŞME YETERLİ DEĞİL, BAĞIMSIZLIK VE ÖZERKLİK DE GEREKLİDİR

Bir önceki dörtlü koalisyon döneminde Kamu Banklarının profesyonelleşmesine yönelik Yönetim Kurulu Başkanına asgari ücretinüç katı, üyelere ise iki katı şeklinde aylık huzur ödeneği tahsisatı kararı geçirmişti. Bu rakamı daha da artırabilirsiniz. Ancak, önemli olan siyaseten atanan kişilerin keyfi olarak görevden alınamaması ve siyasi müdahale olmadan vasıf ve deneyimlerine göre en uygun kişilerin atanmasıdır. Yani tam zamanlı yüksek maaşlı kişilerin atanması profesyonelleşme ve kurumun en etkin ve verimli şekilde yönetileceği anlamına gelmiyor. Atanan kişi denetlenecek, hesap verecek, şeffaf olacak ve siyasi müdahaleye tabi olma ihtimali olmayacaktır.

KOPBANK BANKACILIK SEKTÖRÜNÜN AMİRAL GEMİSİDİR.

Bankacılık sektörünün temel amacı fon arz edenler ile talep edenler arasında köprü görevi yaparak kaynakların en rasyonel şekilde kullanılmasını sağlamak ve üretimi, istihdamı ve kalkınmayı optimal seviyeye ulaştırmaktır. KKTC ‘de  21 banka olmasına karşın KOOPBANK,sektördeki banka aktiflerinin yaklaşık beşte birine, mevduat ve kredide ise yaklaşık dörtte birine  sahiptir. Durum böyle olunca da bu kaynakların irrasyonel kullanılması hem sektörü hem de ülke ekonomisini olumsuz etkilemektedir. Başta Avrupa ülkeleri olmak üzere dünyada kamu bankaları siyasi rant uğruna kaynakları irrasyonel dağıttıkları için özeleştirilmeleri yönünde irade ortaya konmaktadır.

31.12.2018 İTİBARİYLE MİLYAR TL

KOOPBANK

SEKTÖR TOPLAMI

YÜZDE

AKTİF

6.53

32.98

19.8

KREDİ

4.30

17.86

24

MEVDUAT

5.85

26.44

22

Kaynak: KKTC Merkez Bakası

Devlet Planlama Örgütü eski Müsteşarı Ödül Muhtaroğlu’nun açıklamasına göre İç borç toplamı, Haziran 2019 itibarıyla da yaklaşık 8.1 milyar TL’ye yükselmiştir. İç borcun en büyük kısmı, İhtiyat Sandığı ve Kooperatif Merkez Bankası’na olan borçlardan oluşmaktadır. Bu borçların önemli bir kısmı da bazı kurum ve kuruluşların borç alırken devletin onlara kefil olmasından kaynaklanmaktadır (https://www.kibrisgazetesi.com/kktc-de-kamu-borc-stogu-buyuyor-makale,9886.html).

Devlete yıllar itibari ile verdiği ve geri alamadığı yaklaşık borcun 2 Milyar TL olduğu speküle edilen KOOPBANK, diğer kredileri ise fizibiliteye ve rasyonaliteye göre değil patronaj sisteminin öngördüğü istikamette kullandırdığı herkesin mamulüdür. Sektörün dörtte bir aktifine sahip olan bu büyüklükteki bir banka asli görevi olan kooperatifçilikten de uzaklaştırılmakta olduğu da dikkatleri üzerine çekmesinin diğer bir nedenidir.

KOOPBANK DEVLET KURULUŞU DEĞİL BİR KOOPERATİF KURULUŞUDUR

KOOPBANK için profesyonelleşme ifadesi kullanılırken aslında bankanın bir kamu bankası değil Kooperatif kuruluşu olduğu unutulmaktadır. Koopbank devlet tarafında kayyım atanarak işgal edilmiştir. Oysa doğru olan Koopbank’ın gerçek sahipleri olan kooperatiflere devredilmesidir.

KOOPBANK kooperatiflerin üst kuruluşudur ve temel misyonu kooperatiflere hizmet etmektir. Maalesef yapılan siyasi atamalar ve ö yönde verilen kararlar bankayı bu misyonundan uzaklaştırmıştır. Şöyle ki, devlet çiftçi ve kooperatif üyelerine teşvik ödemelerini Koopbank yerine başka özel bankadan yapma yoluna dahi gitmiştir.

T.C-KKTC “İktisadi Ve Mali İşbirliği Anlaşması” ile KOOPBANK’ın profesyonelleşmesi yönünde yapılması gerekenler aşağıdaki gibi olmalıdır:

  • Devlet Koopbank üzerinden kayyumu kaldırmalı ve yönetimi tamamen kooperatiflere devretmelidir.
  • Kooperatifler KOOPBANK’ın genel kurulunda KKTC Merkez Bankasının gözetimi ve denetiminde Bankacılık yasasının öngördüğü vasıflara uygun adaylar arasından yönetim kurulu üyelerini seçmelidirler. Bu üyeler yine bankacılık yasasına uygun olarak genel müdür ve diğer müdürleri atamalıdırlar. Bu üyeler ve idari personel yasaya aykırı  davranmadığısürece görevden alınmamalıdırlar.
  • KOOPBANK mali açıdan KKTC Merkez Banaksının, uygunluk denetimi açısından Kooperatif Şirketler Mukayyitliğinin sistematik ve etkin denetim altında olmalıdır.
  • Kooperatif Şirketler Mukayyitliği etkin ve sistematik denetim yapmak için kurumsal, idari ve teknik kapasitesini ivedi olarak geliştirmelidir.
  • KOOPBANK evrensel olarak genel kabul gören şeffaflık ve hesap verebilirlik ilklerinin esas alındığı iyi yönetilişim(kurumsal yönetişim) yapısına süratle dönüştürülmelidir.