Prof. Dr. Ünyayar açıklamasında, KKTC’de doktor ve sağlık çalışanı sayısının çok az olduğunu, sayılı bulunan sağlık çalışanları da yavaş yavaş pandeminin de etkisiyle birlikte tükenmişlik sendromuna girme durumunda olduklarını belirtti. Ünyayar, KKTC’de vakalar az olarak görünse de, test yaptıranların sayısının binlere dayandığını ve sağlık çalışanlarının bu kişilerle hep temas halinde olduklarını ama bu isimsiz kahramanların çok fazla gündeme gelmediklerini ifade etti.
 

Prof. Dr. Ali Ünyayar açıklamasının devamında ise şunları söyledi;

“Küresel Isınma ve Teknoloji ile Birlikte Virüsler Hava Yoluyla Bizlere Ulaşıyor”

Küresel ısınma yüzünden virüslerin ve mikropların yayılma hızları hakkında açıklamalarda bulunan Ünyarar; “Küresel ısınmaya çok dikkat edilmesi gerekiyor. Küresel ısınmadan dolayı hava sıcakları normalin üzerinde gidiyor. Bu 20 derecelik sıcaklık virüslerin yayılmasında bir etkendir. İklim değişiklikleri oluyor, yağmur ormanları kesiliyor. Biz oturduğumuz yerden bunları göz ardı ediyoruz. Dünyada ki yağmur ormanlarının kesildiği zaman orada yaşayan canlıların ürettiği virüsler, mikropsal hastalıklar hava yoluyla, yağmurla beraber bize kadar gelebiliyor”

“Eski zamanlarda avcı ve toplayıcıydık insanlarda çok fazla bir temas olayı yoktu. Ne zaman teknoloji ve endüstriyel toplum olduk bu sefer uçaklarla, toplu taşıma araçlarıyla birlikte her yere ulaşabilir olduk. Wuhan’da olan hastalık kolayca kapımıza kadar geldi. 2008’de Kuzey İrlanda’da yaptığım bir çalışmada Sahra çölünden çıkan 40 dereceden daha yüksek sıcaklıkta yaşayan bir bakteri soğuk iklime sahip Kuzey İrlanda’ya kadar gelebiliyordu. Antarktika eriyor ve herkes şuan olaya buzul olarak bakıyor. İklimler değiştikçe buzullar eridiğinde eski ve daha önce karşılaşmadığımız virüs ve canlı mikroplarla karşılaşacağız. Bunlarda süratli bir şekilde insanlar arası sosyal ilişiklilerden dolayı başta maden işçileri olmak üzere kolayca yayılım gösterecek” ifadelerini kullandı.

“Pandemi Çağına Giriyoruz”

Ünyarar, epidemoloji yani bölgesel hastalıkların bittiğini, uluslararası pandemi çağına girdiğimizi belirtirken, açıklamalarına şu şekilde devam etti; “Dünyanın her hangi bir ülkesinde çıkan hastalığın üç gün sonra tüm dünyaya yayılmaya potansiyeli var. İzole olduk diyoruz ama ülkeden çıkan bir yük gemisi, kargo için kalkan bir uçak bile gittiği her yere bu virüsü taşıyabiliyor. 15 Aralık-15 Ocak kültürel etkilerine baktığımızda bu tarihler Hristiyanların toplu ayin zamanları, ailecek toplu vakit geçirdikleri zamanlar. Arkasından yılbaşı geliyor, bizim haftasonu davranışlarımız bu hastalığı tetikleyecek olaylar aslında. Maske artık bizim bir organımız oldu farkında değiliz. Bunun bilincine tam olarak vardığımızda virüsün etkisi azalmaya başlayacak” dedi.

Okullarda yüzyüze eğitim ve öğrencilerin hastalıklardan korunmaları hakkında açıklamalarda bulunan Ünyarar; “Eski normalde ilkokuldan liseye kadar öğrenciler aynı anda okula gidiyorlardı. Artık bu devir bitti. Belirlenen günlerde öğrenciler artık ayrı ayrı okula gidilecek. Toplu alan olarak mesela tuvaletleri teneffüslerde açmayacağız, katinler yok artık. Take away dediğimiz “al götür dışarıda ye” şeklinde yapacağız. Fiziksel alanı arttırıp teması azaltmak için birçok kurala uymamız lazım” ifadelerini kullandı.

“En Büyük Eksikliğimiz Aileyi, Öğrenciyi ve Öğretmeni Psikolojik Olarak Hazırlayacak Ortamımız Yok”

Ünyarar; “Ülkemizde ki en büyük eksik aileyi, öğrenciyi ve öğretmeni bu pandemi sürecine psikolojik hazırlayacak destek hatlarımız maalesef yok. İnsanlar korkuyor, aileler çocuklarını okula göndermeye korkuyor, öğretmenler ben bu maaşı ölmek için değil öğrencilerime bir şeyler öğretmek için alıyorum neden hasta olayım diyor. Bunların hepsine çözüm bulmamız gerekiyor. Gerekirse bütün üniversitelerin psikolojik danışma merkezlerinin açılması için elini taşın altına koyup, sürekli eğitim merkezi ile insanları alıp pandemi konusunda onları bilgilendirmesi, eğitmesi gerekiyor”

“GAÜ Olarak 2012’den Beri Tıp Fakülte’mizi Açmaya Çalışıyoruz”

Yüzyüze eğitim ve GAÜ Tıp Fakültesi hakkında açıklamalarda bulunan Ünyarar; “Tüm dünyaya katkı koyabilmek için daha çok doktor, daha çok sağlık çalışanı yetiştirmemiz gerekiyor. GAÜ olarak 2012’den beri Tıp Fakülte’mizi açmaya çalışıyoruz. Her şeyimiz hazır. Çok fazla yatırım yapıldı. Tam donanımlı laboratuvarlarımız kuruldu. Geçtiğimiz haftalarda YÖDAK denetlemeye geldi ve çok memnun kaldılar. Böylesi zorlu dönemlere yeni sağlık çalışanları yetiştirmek için tıp fakültelerimizin artması lazım. Sağlık bölümü okuyan bir öğrenci için yüzyüze eğitim dışında bir eğitim olmaz. Bir etin sertliğini, bir mikrobu görmeyi ondan örnek almayı internetten öğrenemez. Yaz döneminde, hastalığın ve insanların rahatladığı zamanlarda bu online olarak öğretilen dersleri yüzyüze yapmamız gerekiyor” dedi.