Sosyal Demokrat Parti Merkez Yönetim Kurulu Üyesi, Uluslararası İlişkiler Uzmanı Ali Üncü yaptığı açıklamada olası bir çözüm sonrası kültürler ve toplumlar arası iletişim ve de etkileşim sorunsalının diğer tüm mevcut konulardan daha hassas ve önemli olduğunu ifade etti.
Üncü yaptığı açıklamada çözümün bu yılın sonuna kadar kaçınılmaz olduğunu ve olası bir çözümün enerji ve strateji temelinde hayat bulacağını ifade etti. Böylelikle, çözüm sonrası doğabilecek bir takım toplumlararası etkileşime bağlı komplikasyonların da kaçınılmaz olduğunu vurguladı.
SDP MYK Üyesi Uluslararası İlişkiler Uzmanı Üncü, İki toplum liderinin bu aşamaya kadar sarf ettikleri emek ve uğraşların, çözüm sürecinden sonra kat be kat daha fazlasını sergilemek durumunda olduklarını dile getirdi.
Ülkede sadece Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rum değil, diğer azınlık toplumların da ayni hak ve hürriyetlere sahip olması gerektiğini ve bu yönde yapılacak sosyo-kültürel faaliyetlerin azami önem arz ettiğini söyledi.
Enerji ve Coğrafi Strateji Çözümde Kilit Nokta
Türkiye Cumhuriyeti’nin, ABD ve Rusya ile ilişkilerindeki gelişmelerin çözüm noktasında etkin rol oynayacağını belirten Üncü, her iki güçlü ülkenin de Türkiye ile ilgili ilişiklerinde, Kıbrıs konusu hususunda, stratejik çıkarlar seviyesinde bir çözüme varılması noktasında bölgedeki güç ve otorite menfaatleri düzeyinde mutabık olacaklarını yineledi.
Üncü, Kıbrıs, İsrail ve Mısır açık denizlerinde bulunan hidrokarbon yataklarının sağlayacağı ekonomik getirilerinin yanı sıra, Kıbrıs adasının bulunduğu coğrafik konumun da stratejik olarak güç merkezli
dominant ülkelerin Ortadoğu, Afrika, Akdeniz ve Avrupa noktalarına sağlayacağı bölgesel otorite adına vazgeçilemez bir fırsat olduğunu vurguladı.
SDP’nin Çözüm Sürecine Yönelik Politikası
SDP: “Çözümden öte ‘Barış’ fikri Sağlamlaştırılmalıdır”
Üncü, Sosyal Demokrat Parti olarak çözümün dünya barışına katkısı ve insanların daha kardeşçe yaşaması açısından kaçınılmaz bir fırsat olduğunu belirtti. Olası bir çözümün Kıbrıslı Türklere olduğu kadar, adada yaşayan diğer etnik kimliğe sahip tüm Kıbrıslıların da faydalanabileceği bir düzeyde olması gerektiğini ve hiçbir etnik topluluğun bir diğerine üstünlük sağlayamayacağı, eşitlikçilik ilkesinde bir çözüm talep ettiklerini vurguladı.
Stratejik, Ekonomik ve Sosyal faydaların toplumun tümüne eşit düzeyde yayılması gerektiğini savunan SDP, çözümden öte “barış” ilkesinin yapı taşlarının sağlamlaştırılması gerektiğini belirtti.
