Sanal bahis nam-ı diğer sanal bet ülke gündemini uzun süredir meşgul ediyor..

Sanal bet olgusu veya sorunu kah siyasetçilerin özellikle Kudret Özersay ve Tufan Erhürman’ın seçim dönemlerinde ortaya konan iddialı konuşmalarında ve yüksek lisans tadında yayınlanan seçim bildirgelerinde sakız gibi dolaşırken kah yasa dışı suç olarak gazete sayfalarında hiçbir politikacının haberi yokmuş gibi boy boy yer alırken kah toplumsal bir sorun, tüm toplumu içten içe kemiren bir bağımlılık olarak hayatın merkezinde yer alıyor..

Bugün internet ağları ile tüm dünya küçücük bir köye dönerken sanal bet ve kumar şirketleri de yasal olsun ve gayri yasal olsun bu topraklarda at koşturarak servetlerine servet katıyorlar.

Uçup giden buhar olan milli servet ve Devletin kontrol edemediği rakamların boyutu korkunç..

İngiliz bir şirketin 2007 yılında tüm dünyadaki sanal bahis işlemlerinden elde ettiği 63,4 milyon İngiliz Sterling’lik kar içerisinde Türkiye’nin payının 19,5 milyon pound olduğu yayınlanan raporlarda yer almakta ki bu payın hatırı sayılır bir kısmının da ülkemiz üzerinden olduğu aşikar.

Rapor 12 yıl öncesinin, bugün geldiği noktayı artık siz hayal edin…

Rakamlar ve veriler, sanal bet Devlet tarafından eğer tamamen yasaklanmayacaksa uçup giden milli servetin bir kısmının vergiler altında ülkede kalması adına mutlaka yasal ve izinli bir hale getirilmesi gerektiğini ve gerçeğini de anlatıyor aslında…

Peki Devlet sanal bahis üzerinden vergi alınca sorun ortadan kalkıyor mu?

Kamu maliyesi ve Devletin mali çıkarları açısından belki evet ancak olayın adli ve mali suçlar açısından hukuki ve toplumsal açıdan da psikolojik ve sosyolojik yönlerine dair de ortaya çıkaracağı sorunlar ne olacak?

Gerek yasal boşluk gerekse kontrol ve denetim noksanlığı yanında sanal bet ve kumar olayında politikacılarımızın da hassasiyeti seçim zamanları dışında ortadan kalkınca oluşan boşluğunda karanlık güçler tarafından doldurulması ülke ve toplum güvenliğine dair de büyük bir tehdit oluşturduğuna her geçen gün tanık oluyoruz.

Sanal bet ve kumara dair büyük laflar edenler seçim geçip de devletin makam koltuklarına oturunca yasa dışı sanal bet ve kumar oynatanlara da üniversite kurma izinlerini ikişer ikişer vermekten de geri durmuyorlar, üstelik “Bilim adası Kuzey Kıbrıs” imaj ve kimliğine leke süren böylesi bir hatadan da dönmek uğruna hiçbir şey yapmıyorlar…

Yeni izin vermedik diye kem küm edip namusunu kurtarmaya çalışıyor ama cevap veremiyor Hükümeti de muhalefeti de..

Sanal kelimesinin genişliğini farkına varamıyor…

Sanal bahis ve kumarın artık okul yanlarındaki fiziki yapıları aşıp cebimizdeki akıllı telefonda, evimiz içinde olduğunu göremiyorlar..

Özellikle vurguluyoruz ki, politikacıların o büyük laflarını unutmuyor artık Kıbrıs Türk’ü ve artık Hükümeti ve muhalefetinden günü kurtaracak değil geleceği koruyacak icraat bekliyor milli servetin yurtdışına kaçmaması, bizi içten içe kemiren ve bıraktığınız boşluk ile de toplum güvenliğini tehdit eden boyuta gelen sanal bet ve kumar sektörü için…