Çavuşoğlu, ülkede artan nüfusa bağlı olarak 20’ye yakın okul ihtiyacı ortaya çıktığını ifade etti.

Ülkede 57 bin öğrencinin, 12 bininin özel okullarda eğitim gördüğünü açıklayan Bakan Çavuşoğlu,  “Eğer 12 bin öğrenci devlete gelecek olursa, ancak bu kadar hızlı ikinci bir eğitime geçerek, bunu yapabiliriz” diye konuştu.

Milli Eğitim Bakanı Çavuşoğlu, ailelere “Özel okullarda bilsinler ki bu ücretleri ödeyemez durumdaysalar veya ödemek istemiyorlarsa, devlet okullarına döndüklerinde çocukları mahvolacak diye bir düşünceye kapılmasınlar” diyerek seslendi ve devlet okullarındaki eğitim seviyesinin, özel okulların gerisinde olmadığını vurguladı.

-Meclis'te ilk güncel konuşmalarda gündem yangın ve eğitimdi 

Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nda yapılan güncel konuşmalarda yangın ve eğitim konuları gündeme getirildi.

-Şahali: "Emniyet şeritleri yalbır yalbır parlaması lazım"

Cumhuriyetçi Türk Partisi Gazimağusa Milletvekili Erkut Şahali, “Yangın Gerçeği ve Hazırlıklılık” konulu güncel konuşma yaptı.

İçinde bulunulan sezonun yangın sezonu olduğunu ifade eden Şahali, Yeşilırmak’taki yangına işaret etti. Şahali, tarihi büyüklükte yangınlara karşın yangınlara hazırlığın gereken biçimde yapılmadığını kaydetti.

Yangın hazır kuvvet ekiplerinin zamanında oluşturulduğunu dile getiren Şahali, buna karşın yangın emniyet şeritlerinin açılması konusunda zafiyet olduğunu söyledi. Emniyet şeritlerinin hâlâ açılmadığını ifade eden Şahali, önleyici faaliyetlerin çok büyük önem arz ettiğini vurguladı.

Emir komuta söz konusu olacaksa en üst noktada Orman Dairesi’nin olması ve kimsenin kendi başına hareket etmemesi gerektiğini ifade eden Şahali, “Temel sorumluluk ve yönetsel yükümlülük Orman Dairesi’ne ait olmalıdır” dedi.

Başbakanlık Afet Acil Durum Merkezi’ndeki ekiplerin çalışıp, çalışmadığını sorgulayan Erkut Şahali, “Şu anda bu kurul faal midir?” diye sordu.

Tüm unsurların Orman Dairesi’nin koordinasyonunda olması gerektiğini yineleyen Şahali, yangınların söndürülmesi için “yağmur duasına” çıkılmasına gerek duyulmaması gerektiğini kaydetti.

Yeşilırmak’taki yangında kendilerini sevindiren tek olayın Güney Kıbrıs’ın anlık müdahalesi olduğunu belirten Erkut Şahali, yangınlarda hava destek unsurlarının müdahalesinin elzem olduğunun altını çizdi. Şahali, “Yangın emniyet şeritlerinin yalbır yalbır parlaması lazım” dedi.

-Oğuz: "Orman Dairesi elektrik telleri konusunda yangından önce de sonra da yazı yazdı"

Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Dursun Oğuz ise, Şahali’ye yanıt verdiği konuşmasında Yeşilırmak’taki yangın hakkında, “Keşke bu yangın olmasaydı” dedi. Oğuz, elektrik telleriyle ilgili Orman Dairesi’nin ilgili daireye gerekli yazıyı yangından önce de sonra da yazdığını belirtti.

-Yangın hazır kuvvet ekibi 200'e çıkarılacak

Yerel yönetimlerle iş birliği yapılması gerektiğini ifade eden Oğuz, Orman Dairesi’nin iş makine sayısında arızalar nedeniyle zaman zaman azalma olduğunu söyledi. Orman Dairesi’nin Nisan ayı başından itibaren yangınla ilgili çalışmalara başladığını dile getiren Oğuz, yangın hazır kuvvet ekibinin sayısının gelecek yıl 200’e çıkarılmasının hedeflendiğini söyledi.

Bu sene bitmeden 24 tane memurun Orman Dairesi’ne katılması temennisini de dile getiren Bakan Oğuz, iş makinelerinin tamiratı konusunda Orman Dairesi’nin çalıştığını belirterek, ilerleyen günlerde bunun genişlemesiyle ilgili çalışmaları olduğunu kaydetti.

Yeşilırmak’taki yangına da değinen Bakan Oğuz, doğal afet durumunda ortak çalışmanın önemini vurgulayarak, “Bütün unsurları teyakkuza geçirdik” dedi.

Yangınlara karşı zamanında tedbirlerin alınması gerektiğini belirten Oğuz, özellikle ana yol kenarlarında insan hatasına bağlı yangınlar olmasın diye üreticilerin yol kenarındaki hasadını kaldırması için duyuru yaptıklarını belirtti.

Personel açığının kapatılması, daha bilinçli ve uzman kişilerin istihdam edilmesi gerektiğini belirten Oğuz, yangın açısından tehdit unsurlarının çoğaldığını söyledi. Yangınları gözetlemek için seyyar kameralar olduğunu ancak insan ihbarının daha önemli olduğunu kaydeden Oğuz, Yeşilırmak yangınına çok kısa sürede müdahale edildiğini kaydetti.

CTP Milletvekili Salahi Şahiner’in yerinden sorusu üzerine Oğuz, iş makinesi konusunda 5 veya 6 palet dozerlerin daireye kazandırılması gerektiğini belirtti.

-Çolakoğlu: "Halkın istek ve beklentilerine kulaklar tıkandı"

Cumhuriyetçi Türk Partisi Gazimağusa Milletvekili Şifa Çolakoğlu, “Üç Maymunu Oynayan Gayrimeşru Hükümet” konulu güncel konuşma yaptı.

Yangın konusuyla konuşmasına başlayan Çolakoğlu, envanterlerin güncellenmesi gerektiği üzerinde durdu. “Tasarruf tedbirleri nedeniyle bazı önlemlerin alınmaması ancak ihtiyaç olmayan alanlar için geçici işçi istihdam edilmesini” eleştiren Çolakoğlu, halkın istediklerine ve beklentilerine kulakların tıkandığını ifade etti. Kara sınır kapıları konusuna da değinen Çolakoğlu, sınır kapılarında geçişleri kolaylaştırabilecek adım atılmadığını kaydetti.

Gazimağusa’daki Buğday Camii’nin 1964 yılından itibaren Halk Evi olarak kullanıldığını dile getiren Çolakoğlu, pandemiden sonra aniden oranın kapısına kilit vurularak kapatıldığını ve hâlâ kapalı olduğunu kaydetti. “Hani insanlara faydalı olacaktık?” diye soran Çolakoğlu, yüzlerce, binlerce insana faydası olan mekanın neden kapatıldığını sorguladı. Bu konuda üç maymunun oynandığını dile getiren Çolakoğlu, Mağusa halkının, Halk Evini geri istediğini belirtti.

Bu konuyla ilgili tek kelime edilmediğini ifade eden Çolakoğlu, kültür sanat adına bir şeyler üretilmesinden neden rahatsız olunduğunu sordu. Çolakoğlu, Halk Evinin, halka geri verilmesini talep ettiklerini kaydetti.

Atatürk’e saygısızlık yapan müftünün görevden alınması için 1952 yılında Kıbrıs Türk halkının mücadele verdiğini anlatan Çolakoğlu, “Kıbrıs Türk halkının neleri hazmedebileceğinin, neleri hazmedemeyeceğinin bilinmesi gerektiğini” belirterek, Dr. Fazıl Küçük’ün bu konudaki sözlerine işaret etti. Şifa Çolakoğlu, “hükümete geldikleri zaman Din İşleri Başkanı Ahmet Ünsal’ı görevden alacaklarını” söyledi.

-Solyalı: "Açlık sınırı bir yılda yüzde 70'in üzerinde arttı"

Daha sonra Cumhuriyetçi Türk Partisi Lefkoşa Milletvekili Ürün Solyalı, “Sosyal Devlet ve Sosyal Denge” konulu güncel konuşma yaptı.

Açlık sınırının sendikalar tarafından 14 bin 148 TL olarak ortaya konduğuna işaret eden Solyalı, açlık sınırının bir yıl içerisinde yüzde 70’in üzerinde arttığını söyledi.

Özel okullar konusunda hükümetin elinde yetki olmadığının söylendiğine değinen Solyalı, “serbest piyasa, vahşi kapitalizm” söylemlerinin kabul edilemez olduğunu kaydetti.

Bankaların özel okulların ödenmesiyle ilgili eğitim kredisi vermeye başladığını ve bir yıl içerisinde kredilerde yüzde 33 artış olduğunu belirten Solyalı, insanların kredileri alıp, ödeyemediğini dile getirerek, ödenemeyen krediler içerisinde eğitim kredilerinin de yer aldığını ifade etti.

-"12 bin öğrenci, okul pahalıdır deyip kamu okullarına yönelirse ne olacak?"

Anayasa’nın maddelerine değinerek, devletin sorumluluğuna dikkat çeken Ürün Solyalı, “12 bin tane öğrenci, okul pahalıdır deyip kamu okullarına yönelirse ne olacak?” diye sordu.

Rekabet Kurulu diye bir kurul olduğunu ifade eden ve amaçlarını sıralayan Solyalı, kurulun yetkileri anlamında, özel okul ücretlerindeki artış konusunda toplumun aydınlatılmasını istedi. Solyalı, bu sorumluluktan kaçılmamasını istedi.

-Çavuşoğlu: "Özel okul ücretlerine müdahale yetkimiz yok"

Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu ise Solyalı’ya yanıt verdi. Hukukçulardan aldıkları cevaplara göre, özel okul ücretlerine müdahale etme yetkilerinin olmadığını belirten Çavuşoğlu, halkın haklı olduğu ve kendilerinin ivedi olarak tamamlamaları gereken noktanın, devletin bir kişiye zorunlu eğitim mecburiyeti getirirken ve fırsat eşitliği şartı hedefi ortaya koyarken, bunu sağlama noktasında gerekli yatırımın yapılmamış olması olduğunu kaydetti.

-Artan nüfusa bağlı 20 yeni okul ihtiyacı var

Artan nüfusa bağlı olarak 20’ye yakın okul ihtiyacı ortaya çıktığını ifade eden Çavuşoğlu, okulların daha da gelişmesi gerektiğini söyledi. Bakan Çavuşoğlu, okul standartlarını olması gerektiği noktaya getirip, tam gün eğitime geçilmesi gerektiğini belirtti.

57 bin öğrencinin, 12 bininin özel okullarda eğitim gördüğünü dile getiren Çavuşoğlu, özel 3 okulun 2 tanesinin ücretlerinde yüzde 3-5 oranında döviz bazında bir artış yaptığını, bir tanesinin ise yüzde 40 oranında artış yaptığını dile getirerek, “Orada aslında TL bazlı bakıldığında diğer yüzde 3-5 oranında artış yapan okulun altında TL bazlı bir ücret görülmektedir” dedi.

Geçen yıl 4 bin dolar civarında olan öğrenci ücretlerinin bu yıl neden 6 bin kusur dolara çekildiğinin sorgulanması gerektiğini kaydeden Çavuşoğlu, “Bunun peşine düşmek lazım” şeklinde konuştu.

-“Asıl görev devletin kendine ait okulların altyapısını güçlendirerek, vatandaşın özel okullara gitme ihtiyacının ortadan kaldırılması”

Bakan Çavuşoğlu, “Asıl görev devletin kendine ait okulların altyapısını güçlendirerek, vatandaşın özel okullara gitme ihtiyacının ortadan kaldırılmasıdır” vurgusu yaptı.

Bir anda özel okullardan, devlet okullarına gelecek 12 bin öğrencinin absorbe edilmesinin mümkün olmadığını dile getiren Çavuşoğlu, ancak devletin herkese eğitim fırsatı yaratmak zorunda olduğunu belirtti. Nazım Çavuşoğlu, “Eğer 12 bin öğrenci devlete gelecek olursa, ancak bu kadar hızlı ikinci bir eğitime geçerek, bunu yapabiliriz” dedi.

Bunun bugünün sorunu olmadığını, özel okullar ülkeye geldiğinden beri aynı sorunların olduğunu belirten Bakan Çavuşoğlu, “Özel okullar çocukları efsane bir başarıya yükseltiyor ve devlet okulları geride kalıyor diye bir yaklaşımı hiçbir zaman kabul etmedim, bundan sonra da kabul etmem” dedi.

Ailelere seslenen Çavuşoğlu, “Özel okullarda bilsinler ki bu ücretleri ödeyemez durumdaysalar veya ödemek istemiyorlarsa, devlet okullarına döndüklerinde çocukları mahvolacak diye bir düşünceye kapılmasınlar” diyerek, devlet okullarındaki eğitim seviyesinin, özel okulların gerisinde olmadığını vurguladı.