Gazeteci-yazar Erten Kasımoğlu, “Çeşmeler kurulsun, gelen geçen bu suyu içsin” dedi

Su Projesi, Kıbrıs tarihinin en büyük olayı

Genç TV’de yayınlanan “Güven Arıklı ile Haftaya Bakış” programına katılan Vatan Gazetesi sahibi, gazeteci-yazar Erten Kasımoğlu Asrın Projesi için “Heyecan verici ve Kıbrıs Türkü ile Türkiye’yi daha da bağlayan bir olay, Kıbrıs tarihinin en büyük olayı diyebiliriz” dedi.

Türkiye’den gelen suyun yarattığı heyecan ve coşkuyu, suyu kimin yöneteceği tartışmalarının ortadan kaldırdığını söyleyen Erten Kasımoğlu, 1974’te yapılan Barış Harekatı ve Türk askerinin gelişi kadar önemli bir proje olan suyun gelişinin son tartışmalarla gereksiz yere gölgelendiğini vurguladı.

 

Anıt çeşmeler yapılsın

Kıbrıs Türkü’nün Asrın Su Projesi konusunda yaratılan olumsuz tavırlardan rahatsız olduğunu vurgulayan Kasımoğlu “Bıraksınlar da Anavatan’dan gelen suyun yarattığı heyecanı, o yılları yaşayan bizim gibi insanlar mutlulukla yaşasın, bu heyecanı gölgelemekten vazgeçsinler, bu suyu simgelemek için anıt çeşmeler yapılsın, gelen geçen bu suyu içsin” dedi.

 

Kıbrıs Türk tarihi

Asrın Su Projesi’nin, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kurulmasıyla adaya garantör devlet olarak 16 Ağustos 1960’ta Kıbrıs’a asker çıkaran Türkiye’nin o günlerde yarattığı heyecan kadar büyük bir olay olduğunu vurgulayan Kasımoğlu, “O gün duyduğumuz heyecan ne ise, bu projede duyduğumuz heyecan da aynıdır” dedi.

 

63-74 döneminin hesabı

Kıbrıs Türkü’nün 1963 ile 1974 arasında yaşadığı zulmün karşılığının olamayacağını, Rum tarafının bu yılları Kıbrıs Türkü’ne unutturamayacağını vurgulayan Kasımoğlu, “Onlara göre her şey 1974 Barış Harekatı ile başlamıştır, oysa gerçekler farklı” dedi. “Bizim açımızdan 1963 ile 74 arasındaki dönemin hesabı ne uluslararası camiada, ne Rumlara, ne de garantör devletler arasındaki İngiltere ve Yunanistan’dan sorulmuyor. Kıbrıs Türkü 1963 ile 1974 arasında büyük bedeller ödemiş, çok sayıda şehit vermiştir, Kıbrıs Türkü kanlı saldırılarla katledilmiş, göçe zorlanmış, yaşam hakkı elinden alınmıştır, Barış Harekatı ile özgürlüğüne kavuşmuş, canını ve özgürlüğünü böylece bedel vere vere almıştır” diyen Kasımoğlu, şunları söyledi:

“Ben o zamanlar 12 yaşında çocuktum, 11 yıl boyunca deniz yüzü göremedim, ta ki Barış Harekatı’na kadar. 1968’e kadar Kıbrıslı Türkler’e getto hayatı yaşatan Rumlar bize Lefkoşa bölgesinde kuşatılmış vaziyette esir hayatı yaşattı”

 

Lefkoşa’da hapis hayatı

O yıllarda Lefkoşa’da yaşayan insanların gidebileceği en uzak noktanın Girne Boğazı olduğunu anlatan Kasımoğlu, gidilebilecek en uzak noktanın ise St. Hilarion kalesi olduğunu, denizi uzaktan seyrederek Toroslar’ı görmeye çalıştıklarını vurguladı. Rum tarafının gerçekleri kabul etmediği sürece adada kalıcı bir barış ve anlaşma olamayacağına işaret eden Kasımoğlu, Rumların “Türk işgali” söylemini terketmesi gerektiğini, Türk Ordusu’nun adada katliamı engellediğini, Rumlar’ın Türk mevcudiyetini silmek için sistemli olarak yürüttüğü saldırıların Barış Harekatı ile sona erdiğini, adaya barış geldiğini vurguladı.

 

Toplumsal hafıza silinmek isteniyor

Günümüzde toplumsal hafızanın silikleştiğini, bugünlere nasıl gelindiği konusunda yeterli çalışma yürütülmediğini vurgulayan Kasımoğlu, bazı kesimlerin “barışçılık” adı altında gençlerin aklını karıştırdığını belirterek “Barışçı olmak, kendi toplumunun yaşadıklarını görmezden gelmek olmamalıdır. Gençlerimiz ortaokul ve lise yıllarında Kıbrıs Türkleri’nin verdiği mücadele konusunda bilinçlendirilmelidir” dedi. Konuşmasında “Biz ortaokul yıllarımızda her gün Halkın Sesi’nin başyazısını okurduk, okulda birbirimizle yarışırdık, toplumsal olayları yakından takip ederdik, şimdi bakıyoruz da bu heyecan üniversite öğrencilerinde bile yok” diyen Kasımoğlu, siyaset ve Kıbrıs Türk Tarihi konusunda yeterli bilgilendirme olmadığını, bu konuda gençleri suçlamanın yanlış olacağını, problemin yönetimdeki kişilerde olduğunu anlattı.

 

Türkiye’den gelen iaşelerle yaşadık

Kıbrıs Türkü’nün yıllarca Türkiye’den gelen iaşelerle hayatta kaldığını da anlatan Erten Kasımoğlu “Su anlaşmasının kökünde hangi kutsal Anavatan-Yavruvatan ilişkisi olduğunu bilmemiz lazım, bunlar tarihsel gerçeklerdir, Türkiye tüm gücüyle Kıbrıs Türkü’nün yanında olmuş, Barış Harekatı’ndan yıllar önce de her zaman yanımızda olmuş, Kıbrıs Türkü’nün adadaki varlığının devamı için her türlü dış engellere rağmen kendi lokmasını bizimle paylaşmıştır” diye konuştu.

 

Yaşananlar yok sayılamaz

Konuşmasında geçmişte yaşananların yok sayılarak Kıbrıs konusunda günümüz üzerinden değerlendirme yapmanın yanlış olacağını vurgulayan Kasımoğlu “Siz o zaman neyi nereye taşıyacaksınız, neyi kendi çevrenize anlatmaya çalışacaksınız, bunlara yapamayan yeni nesil, şu an sahip olduklarını nasıl koruyacak?” diye sordu. Bütün bunları yaşayan Kıbrıs Türkü’nün Asrın Su Projesi konusunda yaratılan olumsuz tavırlardan rahatsız olduğunu vurgulayan Kasımoğlu “Bıraksınlar da Anavatan’dan gelen suyun yarattığı heyecanı, o yılları yaşayan bizim gibi insanlar mutlulukla yaşasın, bu heyecanı gölgelemekten vazgeçsinler, bu suyu simgelemek için anıt çeşmeler yapılsın, gelen geçen b suyu içsin” dedi.