MUHTARLARI UNUTMAYIN!
Muhtarlık makamı, Osmanlı döneminde ve İngiliz döneminde hiç önemini yitirmeden Mahalle ve Köy hayatının önemli unsuru olarak sosyal ve siyasal alanda varlığını sürdürmüştür. Taa ki KKTC de köylerin yerel yönetimlere bağlanarak muhtarlıkların pasifize edilmesine kadar. KKTC'deki yerel yönetimlerin içinde bulunduğu durum malum, bırakın beledi hizmetleri halka sunmayı, birçok belediye, personel maaş ve özlük haklarını bile karşılamakta zorluk çekmektedir. Özellikle kırsal bölge belediyeleri, gelir kaynağı yetersizliğinden ve kötü yönetimlerin yarattığı sorunlar neticesinde, alt yapı hizmetlerini projelendirip, gereken kaynağı yaratıp halka hizmet sunamamaktadır. Bu ve bunun gibi belediyelerin kendi iç sorunları muhtarlıkların belkide yapabilecekleri işleri dahi gölgelemektedir. Köylerin belediyelere bağlanmasından önce, köy için ihtiyaç duyulan hizmetleri, Muhtarlar devlet kurumları ile koordine bir şekilde gayet başarılı şekilde sağlayabiliyor idi. Tabi burda Muhtarların kendi özverili çabaları, gece gündüz demeden devlet kapılarında sarfettikleri emekleri, ceplerinden ödedikleri benzin paraları, işlerin yürümesindeki en önemli etken olduğunu vurgulamak gerekir.
Örnek verecek olursak muhtarları sayesinde inanılmaz işler yapmış köyler vardır, Kalavaç,Taşlıca, Korkuteli vs. gibi. Magosaya gidenler bilir, Korkuteli köyüne ait yol kenarında kırsal kesim arsaları üzerinde inşa edilen mahalleler büyük oranda Muhtarlığın başarısıdır. Buna benzer köylerin alt yapı eksiklikleri belediyelere bağlanmadan çok önceleri muhtarlar tarafından tamamlanmıştır.
Kırsalda, köylerin genel sorunları bellidir. En önemlisi gençleri köylerde tutmaya yardımcı olan Kırsal Kesim Arsalarıdır. Kırsal kesim arsalarının adil şekilde dağıtımı ve hak sahibi gençlerin konut inşaasına başlamaları ve tamamlamaları işlemleri, muhtarlıkların kontrolünde iken genelde amaca uygun şekilde ilerlemiştir. Ne yazık ki siyaset hastalığı, kırsal kesim arsalarına da bulaşmış, Siyaset uğruna hakkı olmayana verilmiş, gerçek hak sahipleri de mağdur edilmiştir. İkinci önemli sorun Hayvancılık Bölgeleri ve bu bölgelerin alt yapı eksiklikleridir. Aynı şekilde siyaset kurumu, hayvancılara dağıtılmak için oluşturulan ve Muhtarlar ile Hayvancılık Dairesinin kontrolünde yıllarca başarılı şekilde dağıtımı ve altyapısı yapılan parsellerin, dağıtım yetkisini alıp İçişleri Bakanlığına vermiştir. Neticede Kırsal kesim arsaları gibi Mandra parselleri de hayvancı olsun olmasın siyaseten yakınılan kişilere dağıtılarak sistemin tıkanmasına neden olunmuştur. Neticede, Hak sahibi ve gerçek ihtiyaç sahipleri, bu parselleri haksızca elde etmiş kişilerden satın alma noktasına getirilmiştir.
Muhtarların yerel yönetimlerin gölgesinde pasifize olması, halkın ihtiyaçlarının devlete aktarılmasının ve çözüme kavuşturulmasının yolunu tıkamıştır. Muhtarlık makamı, yeniden canlandırılmalı, sadece İkametgah vermenin ötesinde, halka katkı sağlayabilecek plan ve projeler için yetkilendirilmesi gerekmektedir. Hükümetlere hatırlatmak gerekir diye düşündüm!