Her yıl Haziran’ın  3. Pazarı babalar günü olarak kutlanır. Babalar evdeki güç, kuvvet ve güvendir. Babanız yanınızdayken hep çocuksunuzdur. Kaç yaşında olursanız olun başınız sıkıştığında babanıza koşarsınız nasıl olsa o halleder. Babalar her zaman çocuklarına  destektirler. Sevgilerini pek fazla ifade edemezler lakin hal ve tavırlarıyla sevgilerini belli ederler.

Babanız hayattaysa çok şanslısınız demektir. Hiç büyümez hep çocuk kalırsınız. Babaların kıymetini bilelim.

Babasını benim gibi kaybetmiş olanlar hayatlarına büyük bir boşlukla devam eder. Onları her gün anar ve yoklukların hissederiz. Onları kaydettiğinizde yaşadığımız acı bizi artık başka bir insan yapar çünkü hayatımızdaki temel taşlarımızdan birini; güvenimizi, gücümüzü, kuvvetimizi kaybederiz.

Benim babam çok ileri görüşlü, çok iyi kalpli bir insandı. Kendinden önce başkalarını düşünen bir kişi idi. Bize iyiliği yardım severliği, sevgi ve saygıyı öğretti. Çok mütevaziydi benim de mütevaziliğim babamdan gelir. Oğluma babamın adını koycağımızı kendisine söylediğimizde benim adım eskidir torunum ileriki yaşlarda bana niye eski isim koydunuz  diyebilir demişti oysa oğlum babamın adını gururla taşıyor ve ona sen Hüsrev Çağın'in torunu musun dediklerinde çok mutlu oluyor.Yıllardır bakmamıştım bu yazıyı yazarken acaba “Hüsrev ne demek?” Diye sözlüğe baktım ve hükümdar anlamında olduğu ve Farsça kökeninden geldiğini öğrendim . Hangimiz durup dururken isminin manasına bakar bir de kendi ismime baktım ve babamın bana koyduğu adımın manasının “İnci Çiçeği” olduğunu öğrendim ender isimlerden birine sahip olmam da beni ayrıca mutlu etti. Küçükken bana babana benziyorsun dediklerinde üzülürdüm çünkü çocuk aklınla bir kız çocuğu babaya değil anneye benzemeliydi. Oysa şimdi babama benzettiklerinde çok mutlu oluyorum.

Biz dedemle birlikte kalıyorduk ve ben dedemin seçilmiş torunuydum. Dolayısıyle dedemle aramdaki bağ da çok güçlüydü. Beni hergün  parka götürür, arabasıyla gezdirdi. Üstüme çok düşerdi örneğin lise son sınıfa kadar sabahları otobüse beni kendisi koyar ve okul dönüsü kendisi alırdı. Erkek tavlasını bana öğreten dedemdir. Her gün tavla ve kahve saatimiz vardı. Çok güzel vakit geçirirdik. Dedemin vefatı ben yurt dışında üniversite eğitimi alırken oldu ve inanın ben bunu hissettim çünkü bağımız gerçekten çok güçlüydü. Arkadaşlarımla ailem, adaya dönene kadar ölümü benden sakladılar.

Pazar gün bir babalar günü daha kutlanacak, işte bu günde üzüntü anılarda  sevinç ise şimdilerde yaşanacak. Ben de bu günün tüm  babalara ve baba adaylarına  hayırlı evlatlar vermesi için dua ederken babalar gününü kutlarım. Eğer babanız hayattaysa ona sımsıkı sarılın derken okuyucularıma, mutlu ve sağlıklı günler dilerim...