Son günlerde artan sıcaklıkla birlikte maske takmak da zorlaşıyor. Artık maske bizim yaşam tarzımız. Çanta, cüzdan, telefon gibi olmazsa olmazımız. Ne kadar böyle yaşamaya devam edeceğimiz belli değil. Bilinen gerçek Covid_19'un halen etkisini sürdürdüğü hatta hasta sayısının da arttığıdır. Ülkemizde de bulaş başlamıştır. Herkes kendini, sevdiklerini ve aynı ortamda bulunduğu kişileri korumak zorundadır. Bu da maske, hijyen ve sosyal mesafeyle olmaktadır.

Ülkemizde vaka sayılarının artmasıyla insanlarımız pandemi zamanlarındaki eski hassasiyetini kazanmış ve bu kurallara dikkat etmeye başlamışlardır. Örneğin son katıldığım cenaze törenlerinde herkesin maskeli oluşu, mümkün olmadıkça tokalaşmaması bunun bir örneğidir. Maske ve gözlükle olunca zaman zaman tanıdıklarımızı  tanımadığımız da oluyor tabii ki bu da Covid_19'un cilvesi diyelim.

Şimdi önümüzde daha büyük bir tehlike var. Biz büyükler kendimizi bir yere kadar koruruz ama çocuklarımız, gençlerimiz ne yapacak? Okullar açılıyor. Çocuklara maskenin önemini, ellerini sık sık yıkamaları gerektiğini aileler okula başlamadan önce anlatmalı, öğretmeli, okula o şekilde yollamalı, herşeyi öğretmenlerden beklememeli. Belki okula gitmeden önce çocuklar kendi arkadaşları ile bu kurallara uymadan görüşüp, oynuyorlardı ama unutmayın ki okula farklı kesimlerden, farklı kişilerle birlikte olan çocuklar gelecek. Aynı şartlar gençlerimiz için de geçerlidir. Gençlerimiz okul dışında  da dışarıya çıkarlar ve genelde bulundukları cafe veya bar ortamlarında maske takmazlar ama okul veya üniversite ortamlarında kendi arkadaşları dışında farklı kesimlerden farklı temaslı kişilerle beraber olacaklar. En küçük bir ihmal veya tedbirsizlik var olan salgında  büyük bir bulaşın başlamasına sebep olur bu atlatılmaması gereken bir konudur.

Unutulmaması gereken diğer bir konu da gençlerin bazıları Covid_19 olduğunda belirti bile göstermeden bu hastalığı geçirip iyileşebilir. Ama bu süreçte ailesine, aile veya çevredeki yaşlılara bulaştırıp onları hasta etmesi işin en kötüsüdür. Bu yüzden hepimize görevler düşüyor. Kurallara uymayanları uyaralım, çocuklarımız okula giderken maske yanında kendilerini ellerini sık sık temizlemeleri için küçük kolonyalar verelim. Hem çocuklarımızı hem yaşlılarımızı hem de kendimizi koruyalım. Tabi okulların açılması ile Eğitim camiasının da okullarda gerekli tedbirleri alması, sınıfların kalabalığı önlenmeli, teneffüs saatlerinde bahçedeki yoğunluk azaltılmalı, özellikle okuldaki tuvaletlerin devamlı temizliği ve hijyenik malzemer ile takviye edilmesi, kantinlerin denetimi gibi zor olmayan konularda hassasiyet gösterilmesi mutlaka gerekir. Bu zor dönemde değil ülkemizde her zaman  birlik ve beraberlik sağlanmalıdır.