Olağanüstü günlerden geçiyoruz. Dünyayı kasıp kavuran bir virüs ve biz halen birbirimizi suçluyoruz. Elimizi taşın altına koymuyoruz. Yapacağımız aslında çok basit. Hijyen kurallarına uyup, acil bir durum olmadıkça evden çıkmamak . Yani kendimizi ve sevdiklerimizi korumak.

Evde oturmak için illa ki sokağa çıkma yasağı veya OHAL mi olması gerek? Kendi kendimize evimizde kalamazmıyız? Zorla bir yerden yaptırım mı olması gerek? Bu kadar aciz miyiz? Yurt dışından gelen kişiler lütfen 14 gün evden çıkmayınız. Ev halkıyla da yakın temas kurmayınız.

Belki size birşey olmaz ama aile bireylerine birşey olabilir. Ülkemizde kocaman bir aile olduğumuzu düşünün ve kendi kendinizi olduğu kadar yakın çevrenizi de koruyun. Kaç gündür evdeyiz. Hiç düşündünüz mü? en son ne zaman evimizde doyasıya vakit geçirdik? Hele bir hatırlayın ne kadar evden uzak olduğunuzu o zaman anlarsınız.

Hepimiz bir yaşam mücadelesi içinde koşuşturup duruyoruz. Hayatımız aslında kısır bir döngü her gün aynı işler aynı stresler. Ve bugün anlıyoruz ki hayattaki en büyük servet sağlık. Kendimizin ve sevdiklerimizin sağlıklı olmasıdır. Hayatta istediğiniz kadar paranız, eviniz olsun bakın bugün tek bir evde oturup korona virüsü bulaşmamak için tedbir alıyoruz. Yani para pul bir yere kadar. Evimize ekmek götürecek kadar paranız ve sağlığımız olsun yeter.Tabi birde yükümlülük altında bulunduğunuz ve ödemeğe mecbur olduğunuz taksitlerinize yetecek mali gücünüz...

Bugünkü sağlığımızın kıymetini bilelim. Evde kalmanın tadını çıkarmaya çalışalım. Tavla, kağıt, monopoly, okey gibi birlikte ailecek zaman geçireceğimiz oyunlar oynayalım...

Dolap tertibi, bahçemiz varsa bahçe düzeni yapalım, film izleyelim bir şekilde kendimize, ailemize, evimize vakit ayıralım. Bu dönemde evimize misafir kabul etmeyelim... Kapalı ve kalabalık ortamı evimizde yaratmayalım. 2020 yılı geldiğinden beri bir sürü felaketler gördük hepsi de doğal afetler...

İnsanların aciz kaldıkları, çaresiz kaldıkları durumlar...

Ama önceden tedbir alınırsa en az zararla atlatılabilir durumlar. Artık bütün bu felaketlerden ders çıkarma vaktidir. Sağlık şakaya gelmez ve her zaman olması muhtemel afetler için her krizde donanımlı hastanelerede sağlık hizmeti verilebilmelidir sağlıkta tasarruf olmayacağı da ayrıca bilinmelidir. Bugün hayatımızın normal şartlar altında devam edebilmesi için bazı arkadaşlar iş başında. Onlara çok teşekkür ediyoruz. Özellikle de sağlık sektöründen gelen biri olarak sağlık çalışanlarımıza ayrıca teşekkür ediyorum ve iyi ki varsınız diyorum. Yurt dışında okuyup Adamıza gelemeyen çocuklarımız var. Benim da yurt dışında okuyan çocuklarım var. Böyle bir durumda uzak olmak inanın çok zor. Dualarımız yurt dışında kalan öğrenci çocuklarımızla...

Bu zor günlerden geçerken önce kendi kişisel tedbirlerimizi alalım, sokağa çıkmayalım kendimizi, sevdiklerimizi, etrafımızdaki insanları koruyalım. Ve bu günler uzun sürse de elbet bir gün geçecektir. Ne salgın hastalıklar geldi, geçti tekrarladı biliyoruz. Örnek mi Dünya sağlık örgütünce sadece tarihteki pandemiler; Kara veba, Kolera, Grip, Tifo, Domuz gribi ve şimdide COVID-19 ...

Ne diyebiliriz tanrım dünyayı korusun...