Harmancı ülke gündemi, bölgesel gelişmeler, Cumhurbaşkanlığı seçimi ve TDP’nin Erhürman’a desteğiyle ilgili değerlendirmelerde bulundu

Lefkoşa Türk Belediyesi Başkanı Mehmet Harmancı, seçim sürecinde toplumun farklı kesimlerinin bir araya gelmesinin olumlu sonuçlar doğurduğunu vurgulayarak, “İnsanların kol kola girip bir hedef etrafında birleşmeleri sahaya çok olumlu yansıdı” dedi.

TDP’den yapılan açıklamaya göre, Lefkoşa Türk Belediyesi Başkanı Mehmet Harmancı, katıldığı televizyon programında ülke gündemi, bölgesel gelişmeler, yaklaşan Cumhurbaşkanlığı seçimi ve TDP’nin Tufan Erhürman’a desteğiyle ilgili değerlendirmelerde bulundu.

Harmancı, “Karşımızda cepheleşen bir blok var, biz de buna karşı ortak aklı üretmek ve birlikte hareket etmeyi başarmalıyız. Bence tarihi bir birlikteliğe imza atarak başladık” dedi.

Seçimin kolay olmayacağını daha önce dile getirdiğini hatırlatan Harmancı, “Müdahalelerin ve temasların yoğunlaşacağı bir dönemdeyiz. Kıbrıs Türk toplumunu bir güvenlik sarmalına almak isteyen yaklaşımlar var, son 11 günde bunun artarak devam ettiğini görüyoruz” dedi.

-“2020 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin travmasını en derinden yaşayan TDP seçmeni ve üyeleridir”

Başkan Harmancı, 2020 seçimleriyle birlikte yaşanan siyasi gelişmelerin Kıbrıs Türk toplumunu birçok anlamda on yıllarca geriye götürdüğünü ileri sürdü. Harmancı, gerek birinci turda birlikte hareket edememenin gerekse "müdahalelere" ortak tepki geliştirememenin bedelini tüm toplumun beş yıldır ödemekte olduğunu iddia ederek, bu siyasi travmayı en derinden yaşayan kesimin ise TDP seçmeni ve üyeleri olduğunu belirtti.

Bu süreçten en olgun çıkan partinin de yine TDP olduğunu ifade eden Harmancı, “Tüm kırgınlıkları, hayal kırıklıklarını ve hesaplaşma refleksini bir kenara bıraktık, görüş ayrılıklarımızı da şimdilik bir kenara koyduk, toplumsal menfaatleri ön plana çıkardık ve tüm samimiyetimizle sahadayız. Artık güven inşası dönemindeyiz” dedi.

Başkan Harmancı bu samimiyetin insanlara da geçtiğini, aynı zamanda da farklı siyasi güçleri bu birlikteliğe ortak olmaya teşvik ettiğini söyledi.

-UBP’nin Meclis’e sunduğu iki devletli çözüm tasarısı

Harmancı, UBP’nin Meclis’e sunduğu “iki devletli çözüm modeline ilişkin” karar tasarısını ile ilgili görüşünü de şu şekilde ifade etti:

“Seçime 10 gün kala, toplumla istişare edilmeden, alelacele hazırlanmış bir metni Meclis’e getirmek doğru değil. Bu, seçime yönelik bir hamledir ve Kıbrıs Türklerini tehlikeli bir noktaya sürükleme potansiyeli taşır.”

-“Bu tasarı Türkiye’ye de saygısızlıktır”

Tasarıda yer alan ifadelerin Türkiye’de 2024 Temmuz ayında alınan kararlara atıfta bulunduğunu hatırlatan Harmancı, “Aradan 15 ay geçmiş. Şimdi bunu seçim öncesi Meclis’e getirmek Türkiye’ye de büyük bir saygısızlıktır” iddiasında bulundu.

-“Uluslararası alanda ciddi riskler doğurabilir”

Harmancı, söz konusu tasarının Avrupa Birliği nezdinde Kıbrıslı Türkler açısından olumsuz sonuçlar doğurabileceğini belirterek, şunları kaydetti:

“Böyle bir adım karşısında AB Konseyi Nisan 2004’te Kıbrıs Türk toplumu lehine aldığı kararı ortadan kaldıracak yeni bir karar alırsa; Mali Yardım Tüzüğü, Yeşil Hat Tüzüğü ve hellim ticareti gibi kazanımlarımız zarar görebilir. İki devletli çözüm söylemi garantörlük zeminini de ortadan kaldırabilir.”

Beş yıllık süreçte demokratik katılımın zayıfladığını belirten Harmancı, “Sivil toplum ve demokratik kitle örgütleri sürecin dışında bırakıldı. Her hükümet değiştiğinde yeni bir karar tasarısı üretmekle bir yere varamayız” dedi.

-“Halkın yolsuzluklara, çürümüşlüğe dur diyecek bir lidere ihtiyacı var”

Her gün yeni bir krize ve yeni bir "uluslararası utanca"uyanıldığını iddia eden Harmancı, ülkenin yolsuzluk, kara para, uyuşturucu ticareti, sahte diploma ve insan ticaretinin merkezi haline geldiğini ileri sürdü. Harmancı, “Ülkenin bu hale getirilmesinden vicdanen rahatsızlık duyacak ve anayasal yetkilerinin tümünü bunu değiştirmek için kullanacak, hukuk ve toplumsal hassasiyet çerçevesinde liderlik sergileyecek bir lidere ihtiyacımız var” dedi.

Bu düzen devam ettikçe toplum olarak "uluslararası meşruiyetin ve saygınlığın" erimeye devam edeceğini ileri süren Harmancı, “Uluslararası tanınmışlığı ve egemenliği temin etmek bizim elimizde değil, bugünkü jeopolitik dinamikler ve uluslararası hukuk nezdinde mümkün de değil, ancak meşruiyeti sağlamak bizim elimizdedir” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Tatar, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz’ı kabul etti
Cumhurbaşkanı Tatar, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz’ı kabul etti
İçeriği Görüntüle

Gerek Kıbrıs Rum liderliği gerek Türkiye gerekse diğer uluslararası aktörlerle toplumsal hak ve menfaatleri temsil eden onurlu bir diplomasi yürütebilecek bir Cumhurbaşkanı’nın varlığının toplumun hem bugünü hem de yarınları için hayati önem taşıdığını belirten Harmancı, Tufan Erhürman’ın bu sorumluluğu layıkıyla taşıyabileceğinden emin olduğunu söyledi.

-“Doğu Akdeniz’de dengeler değişiyor”

Bölgesel gelişmelere de değinen Harmancı, “Doğu Akdeniz’deki gelişmeler Kıbrıs’ı doğrudan etkiliyor. Eğer bu gergin ortam devam ederse tehlikeye açık bir noktaya sürükleniriz. Bugün Türkiye’nin AB ve ABD ile kurduğu ilişkiler, Kıbrıs’ta çatışmadan değil, karşılıklı kabul edilebilir bir çözümden yana bir süreç olduğunu gösteriyor” dedi.

-“Erhürman, Türkiye ile sağlıklı diyalog kurabilecek bir liderdir”

Bazı kesimlerin “Tufan Erhürman Türkiye ile anlaşamaz” iddialarını gerçekçi bulmadığını belirten Harmancı, “Mal Tazmin Komisyonu’nu Türkiye ile istişare ederek hazırlamış bir anayasa profesöründen bahsediyoruz. Türkiye ile en sağlıklı ilişkiyi kurabilecek isimlerden biridir” ifadelerini kullandı.

-“Seçim sonrası yeni bir dönem başlayacak”

Seçimin ardından ülke siyasetinde yeni bir dönemin başlayacağını belirten Harmancı, “Cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra hükümetin dağılma ihtimali yüksek. Tufan Erhürman’ın etrafında birleşen kesimler öfke dili yerine barış ve sevgi dilini kullanıyor. Bu da toplumda büyük bir karşılık buluyor” dedi.

-“19 Ekim tarihi bir dönüm noktası olacak”

Harmancı, 19 Ekim seçimlerinin önemine vurgu yaparak sözlerini şöyle tamamladı:

“Kıbrıs Türk liderliği bu toplumun göz bebeğidir. İnsanlar bu makama yeniden saygınlık kazandırmak istiyor. 19 Ekim bu açıdan tarihi bir dönüm noktası olacak ve Kıbrıs Türk toplumu bu süreçten alnının akıyla çıkacaktır.”