Müge Tancer

Dört Mevsim

Evde kalmak alışkanlığına kapıldık. Corona virüsü denen illetten korunmak adına vakit geçirmek için evde yapmadığımız iş kalmadı. Sil baştan ev içinde hijyeni devamlı kıldık. Eski günlerin kök temizliğini köşe bucak her gün yapar olduk.

Evde kaldığımız ve bu sürede nerdeyse dört mevsimi birlikte yaşadık gördük izledik. Örneğin dün yağmurlu bir güne uyandık. Sessiz sakin bir yağmur. Bir gün öncesi Berat Kandiliydi gecemizi dualarla geçirdik ve sabahın ışıkları ile bu yağmur bize dualarımızın kabul gördüğünü, kötü günlerin geçeceğini ve güzel günlerin geleceğini müjdeler gibi zamanı bizlere hissettirdi. Sabah kahvemi balkonda bu duygularla ve huzurla içtim. Akıllı telefonumun YouTube açıktı ve kahveme eşlik eden Vivaldi ‘nin Dört Mevsim keman konçerosu idi. Yağmuru izlemek ve müzikle birlikte dinlemek benim için çok farklı bir duygudur çok mutlu olur ve huzur bulurum.

Fonda müziğim ve

bu huzurlu halimle biraz sosyal medyaya bakayım dedim. Güzel paylaşımlar yanında hala daha memnuniyetsiz ve olumsuz paylaşımlar görmek beni gerçekten üzdü. Evet çok zor zamanlardan geçiyoruz kolay değil herkesin psikolojisi biraz değişmiş olabilir ama bu süreçte hepimiz, tüm dünya aynı durumdayız, kimse kimseden farklı değil. Tek yapabileceğimiz kendimizi ve sevdiklerimizi bu hastalıktan korumak adına evden çıkmamak evde kalmak. Hayatın akışının elimizde olmadığını anlamak, bizim ve sevdiklerimizin aldığı her nefes icin şükretmek. Ama görüyoruz ki yaşadıklarından ders almayıp etrafında olup bitenden, yapılan herşeyden hep şikayet yolunu seçen, memnun olmayan, eleştiriden beslenen ne çok kişi varmış. Bence sağlıklı olduğunuz için şükredin. Hepimiz aynı gemideyiz ve bu günler Allah'ın izni ile geçecektir

Bu süreçte gözlemlediğim en güzel şey toplum olarak yardımlaşma ruhumuzun halen çok iyi olduğudur. Büyüklerimizin anlattığı eski yıllardaki yaşanmış savaş yıllarında, göç olaylarında yaşanan kıtlıkta herkesin birbiriyle yardımlaşması gibi. Bugün de aynı hassasiyetle yardıma muhtaç olan insanlara haberi olan herkesin ulaşmaya çalışması birbirine haber vermesi rencide etmeden, deşifre etmeden yardım etmesi takdir edilecek yardımlaşmalardır.

Hayatın insana ne getireceği hiç belli değil. 28 gün önce sokakta rahatca gezerken, yurtdışı planı yaparken, yarın ne giyeyim diye düşünürken vb. böyle bir süreçte olacağımızı tahmin edebilirmiydik? Bugün yardıma muhtaç değilken yarın yardıma muhtaç hale gelibiliriz. Bugün sağlamken yarın engelli olabiliriz. Bugün işimiz varken yarın işsiz kalabiliriz. Bunun gibi birçok örnek verilebilir. Hayatta hiç birşeyin garantisi yok. O yüzden şu an elimizde olan ne varsa kıymetini bilelim şükredelim. Bizde olanı olmayanla paylaşalım. Başkalarının mutlu olmasına vesile olalım, ihtiyaçlarına bir nebze olsun yardımcı olalım. İnanın paylaşınca Allah daha çok veriyor. Rızkınız artıyor.

Bir elin nesi var iki elin sesi var. Hep birlikte bu günleri atlatacağız ve güzel günlere kavuşacağız. Unutmayın birlikten kuvvet doğar. Sağlıklı günlere hep birlikte ulaşalım...