“Meşru Kıbrıs Hükümeti” olarak tanınan işgalci Rum Yönetimi, Türklerle yönetimi bölüşmeyi niye istesin

Bugün, Barış Harekatı’nın 2. aşamasını kutluyoruz…

Türk ordusu tarafından işgalden ve esaretten kutarılan insanlarımız, Anavatana ve ordumuza şükranlarını sunacak, soykırım şehitleri anılacak.

Ne yazık ki, Barış Harekatı’nın 2. Aşamasının nedenlerini, beyinleri yıkanan gençliğimiz bilmiyor.

Nitekim, “Birinci harekat tamam ama, 2. aşamasına gerek yoktu, bu bir işgaldi”, diyebiliyorlar…

Oysa Türkiye harekatı yapmamak için öneriler yaptı, ancak Rum tarafı varılan anlaşmayı uygulamadığı gibi ÜNİTER Devlette ısrar etti…

1. CENEVRE ANLAŞMASI
Türkiye, 22 Temmuz 1974’de ateş- kes ilan etti

25 Temmuz’da Cenevre görüşmeleri başladı. 30 Temmuz’da Cenevre Anlaşması imzalandı.

Üç garantörün imzaladığı anlaşmada, adada İKİ OTONOM-ÖZERK yönetimin varlığı kabul edildi.

Rumlar işgal ettikleri bölgelerden çekileceklerdi.

Karma köylerin güvenliğini BM Barış Gücü sağlayacaktı.

Ancak attığı imzaya sadık kalmayan Rum yönetimi, işgallerindeki köylerimizi boşaltmadı.

Esir alınan Türk köylüler serbest bırakılmadı.

BM de, aynen Bosna Hersek’in Serebzenitsa kentinde yaptığı gibi, anlaşmada öngörülmesine rağmen, karma köylerde güvenliği sağlamadı, sivil Türklerin katline seyirci kaldı.

Atlılar, Muratağa, Sandallar, Taşkent toplu katliamları işte bu nedenle yapıldı. O nedenle BM, bu katliamlarda Rum’un suç ortağıdır…

2. CENEVRE GÖRÜŞMESİ
Cenevre görüşmeleri 8 Ağustos 1974’de başladı.
Türk tarafı 1.Cenevre anlaşmasının uygulanması için kesin bir tarih saptanmasını isterken yeni öneriler de sundu.

12 Ağustos’da Cenevre’de yapılan görüşmelerde, Denktaş, “ iki özerk federe devletten oluşan iki uluslu coğrafi federasyon” önerisi yaptı..

Kıbrıs Türk Federe Devleti %34 toprağa sahip olacaktı

Türkiye ise savaş olmasın diye, 6 kontonlu muhtar bir Kıbrıs Türk bölgesi ve iki kontonlu muhtar Kıbrıs Rum bölgesinden oluşacak ortaklık devleti önerdi.

Özerk Rum kantonu, Güney’deki Rum ana kantonu ve Karpaz Rum kantonundan oluşacaktı.

Yüzde 34 toprağa sahip olacak Özerk Türk kantonu ise Türk ana kantonu (Çamlıbel, Mora, Nergisli, Gazimağusa, Büyükkonuk’tan geçecek sınır çizgisinin Kuzey’i) ve Lefke, Poli, Baf, Larnaka, Karpaz Türk kantonlarından oluşacaktı. Böylece göçler olmayacaktı.

13 Ağustos’da önerilerini sunan Klerides ise, hala ÜNİTER devlet talep etmekteydi. Klerides’e göre, karma köylerde hangi toplum çoğunluğu teşkil ediyorsa, o köyler, o toplum tarafından yönetilecekti…

Rum tarafının yine oyalama taktiği uyguladığı anlaşılınca görüşmeler 13 Ağustos’ta kesildi.

14 Ağustos’da Barış Harekatı’nın 2. aşaması başladı.

Türk ordusu, 14-16 Ağustos’ta işgal edilen Türk köylerini ve esir Türkleri kurtardı.

***

3 Garantör ülkenin imzaladığı 1. Cenevre anlaşmasının en önemli yanı, “Kıbrıs hükümeti”nden söz edilmemesi ve adada “iki eşit özerk yönetimin bulunduğunun kabul edilmesidir.

Bunun anlamı adada meşru bir Kıbrıs Hükümetinin olmadığıdır; özerk Türk yönetiminin meşru olduğudur.

Ne acıdır ki yıllar içinde dünya bu anlaşmayı gözardı edip, Rum yönetimini adanın tek “meşru hükümeti” olarak tanımıştır.

Kıbrıs sorununun bugüne dek uzamasının esas nedeni budur.

“Meşru Kıbrıs Hükümeti” olarak tanınan işgalci Rum Yönetimi, Türklerle yönetimi bölüşmeyi niye istesin?