Kurucu Cumhurbaşkanı Denktaş tarafından, BM ve Rum tarafına kabul ettirilen ve görüşmelerde geçerli olan stratejik önemde iki mutabakat vardı.

1- Harita, (başta siyasi eşitlik, dönüşümlü başkanlık ve garantörlük olmak üzere), tüm diğer konularda anlaşma olduktan sonra, son aşamada verilecek…
2- Herşey üzerinde anlaşma olmadan hiçbirşey üzerinde anlaşmaya varılmış olmayacak…

Birincisi, Halkımızın huzurunu bozmamak, yatırımları durdurmamak ve en güçlü kozumuzu etkisiz hale getirmemek için;
İkincisi, verilen tavizlerin, çözüm olmaması halinde Rum tarafının cebinde kalmasını önlemek için stratejik önemdeydi…

Akıncı, yaşamsal önemde olan iki mutabakatı da çiğneyerek elimizi zayıflattı, Türk tarafını perişan etti.
Birinci mutabakatla ilgili olarak, tüm diğer konularda anlaşma olmadan; siyasi eşitliğimizi, dönüşümlü başkanlığı ve garantörlüğün devamını tescil ettirmeden;
UBP, DP, HP, YDP ve Türkiye’nin itirazına rağmen;
Meclis’in ve hükümetin bilgisi ve onayı dışında;
KKTC topraklarının beşte birini ve 40 köyümüzün Rumlara verilmesini; 50 bin insanımızın 4. Kez göçmen olmasını öngören TAVİZ HARİTASI’nı 11 Ocak 2017’de karşılıksız vererek, en güçlü kozumuzu sıfırladı…
İkinci mutabakatla ilgili olarak ise, Anastasiadis tüm önerilerini geri çekmesine karşın, Sn. Akıncı verdiği tavizleri geri çekmedi.
Oysa “Herşey üzerinde anlaşma olmadan hiçbirşey üzerinde anlaşma olmaz…” ilkesi gereği kendisinin de verdiği tüm tavizleri geri çekmesi gerekirdi…

HARİTAYI ALDI AMA…

Çok ağır eleştiriler yaptık, ama dinlemedi…
Ta ki Anastasiadis, Crans Montana’da sunduğu bütün önerileri geri çektiğini 7 Temmuz 2017’de açıklayana kadar.
Bunun üzerine Akıncı da Aralık 2017’de, yani Anastasiadis’in önerilerini geri çekmesinden 5 ay sonra BM’den haritayı iade etmesini istedi..
BM, 11 Ocak 2017’de haritayı iade etti, ancak Akıncı bunu Halktan 13 ay gizledi.
AKEL’e destek olmak ve Anastasiadis’e darbe vurmak için, Rum seçimlerine ancak 3 gün kala, 15 Şubat 2018’de, yani haritayı geri almasından 13 ay sonra, haritayı aldığını açıkladı…

HÜKÜMET VE MECLİS GÖREVE

Anastasiadis şimdi her gün yaptığı açıklamalarla “eski mutabakatlar, Guterres belgesi ve harita temelinde görüşmelerin kaldığı yerden devamını” istiyor…
Akıncı da bunu istiyor, yani görüşmelerin kaldığı yerden başlamasını istiyor ancak haritayı ağzına almıyor..
Ne ki, kabul ettiği Guterres belgesi zaten haritayı içeriyor.
Orada “Türk tarafının verdiği haritanın Rumlar lehine iyileştirilmesi ( BM temsilcisi Eide’ye göre, haritada yer alan Güzelyurt ilçe merkezine ilaveten tüm köylerinin de eklenmesi)” isteniyor.
O zaman bu, haritayı nasıl bir geri alıştır?
Akıncı “haritayı geri aldım” derken, kimi kandırdığını sanıyor?
Halk, Akıncı’nın verdiği taviz haritasını bilmek istiyor.
Halkın, Akıncı tarafından verilen taviz haritasını görmeden, bilmeden oy vermeye zorlanması demokratik değildir…
Bu durum, Halk iradesinin sandığa doğru şekilde yansımasını engelleyecektir….
Halk haritayı görsün, kendisinin bilgisi ve onayı dışında hangi yerleşim yerlerinin Rumlara verildiğini öğrensin, düşünsün, taşınsın, sandığa bilinçli olarak gitsin, oyunu bilinçli olarak kullansın…
Hükümete defalarca “ haritayı resmen talep edin, Halka açıklayın,” çağrısı yapmamıza karşın bugüne kadar umurlarında bile olmadı, Akıncı’dan haritayı talep etmediler
O zaman hükümete ve Meclis’e bir kez daha öneriyorum:
- BAKANLAR KURULU, müzakere sürecinde Akıncı’nın verdiği öneri ve tavizlerle TAVİZ HARİTASINI GEÇERSİZ İLAN ETSİN
- MECLİS YAPILAN TÜM ÖNERİLERİ, VERİLEN TÜM TAVİZLERİ VE HARİTAYI GEÇERSİZ İLAN EDEN BİR KARAR ALSIN..
Bu yapılmazsa, seçimlerden sonra, Akıncı’nın bıraktığı yerden, verdiği tavizlerden devamla müzakerelere devam edecekler demektir…
Anastasiadis 7 Temmuz 2017’de verdiği tüm önerileri geri çektiğini açıkladı.
Akıncı da aynısını yapması gerekirken, görevini yapmadı…
Bari siz yapın.
Tavizleri geri çekin, taviz haritasını halka açıklayın, Halkın bilinçli olarak oy kullanmasını sağlayın.
Geldiğimiz kritik aşamada bunu bile yapmazsanız, seçimlerde Halktan hangi yüzle oy isteyeceksiniz?