Yerel Seçimler bitti…
Neticeyi biliyorsunuz. Siyasi Partilerin üzerine hazan yaprakları yağdı…
Önce CTP. Bu seçimler, CTP içerisinde tam bir rövanş maçına sahne oldu. “Bıyıklılar” intikamlarını feci şekilde aldılar. Mağusa, Girne ve hatta Lefkoşa, CTP’de ki meydan muharebesine kurban oldu...
CTP’de sular uzun süre durulmayacak gibi.
Başbakan Yorgancıoğlu, CTP’nin aldığı 14 Belediye ile avunmaya ve kendini başarılı göstermeye çalışıyorsa da içinin kan ağladığına eminim.
UBP, 12 Belediye ile girdiği seçimlerden 5 belediye ile çıktı. Magusa ve Girne’yi de UBP hanesine yazarsak UBP 7 Belediye de başarı kazandı. 5 kayıpla bu seçimlerde en büyük yarayı aldı UBP.
DPUG’ye gelince…
Daha önce de yazmıştık. “DPUG bu seçimlerde 1994 sendromunu yeniden yaşayabilir” diye. Hatırlanacağı gibi 1993 seçimlerinde muazzam bir başarı elde eden DP, bir yıl sonraki yerel seçimlerde nal toplamıştı.
Aynı akıbetten korkuluyordu.
Korkulan başa geldi. 7 yıldır muhalefette kan kusan taban, İktidarda kendini arayıp sormayan, taahütlerini yerine getirmeyen Parti yönetimine çok ağır bir fatura kesti.
DPUG Erenköy, Mehmetçik ve Esentepe’yi kaybetti. Elindekilerden bir tek Tatlısu’yu korudu. Destek verdiği bağımsızlardan Magusa, Yeniboğaziçi ve Alsanacak Belediyelerinde zafer kazandı.
“Magusa’da zafer kimin?” tartışması önümüzdeki günlerin ana gündem sorularından birisi olacak şimdi.
Doğrudur. UBP Mağusa’da İsmail Arter’e çok ciddi destek verdi. Hatta kendi adaylarını çıkardıkları dönemden daha fazla yek vücut İsmail Arter’in yanında oldular. Dolayısı ile başarı da büyük pay sahibi.
Eroğlu, son birkaç gün Magusa’ya ciddi bir katkı koydu. Başarıda ki katkısı küçümsenemez.
En önemlisi de CTP’de ki Kayaalp muhalifleri çok ciddi bir güç kaybettirdi Oktay Kayalap’e…
Tüm bu doğrular neticeyi değiştirmez ve Arter’in DPUG’ li kimliğine halel getirmez. Golü kim atarsa atsın maçı DPUG kazanmış ve skor bu Partinin hanesine yazılmıştır.
Dolayısı ile tek başına Magusa zaferi bile DPUG’nin seçim hezimetini hafifletmeye yeterlidir.
TDP’ye gelince; Mehmet Harmacı piyangodan kazandı bu yarışı. CTP zaten fellahoğlu’nu harcamak için sahaya sürmüştü. Fellahoğlu’nun ara seçimden bu yana geçen 1 yıllık süre içerisinde başarılı olması için iktidarın CTP kanadı, kılını bile kıpırdatmadı. İçişleri ve Maliye başka partide olsa, inanın Fellahoğlu çok daha başarılı işlere imza atar ve bu seçimleri de rahat kazanırdı.
Yazık ki Fellahoğlu, CTP’nin iç kavgasına yenik düştü.
UBP’li Dana’nın ise hiç şansı yoktu. UBP, DPUG’den destek istemek için geç kalmıştı. Son bir hafta içerisinde protokol icabı destek talebi ve protokol icabı destek beyanları DPUG tabanında ciddi bir yankı bulmadı.
Ben haftalar önce yazdığım “Magusa tamam. Sıra lefkoşa’da” başlıklı yazımda durumu anlatmış ve “DPUG’nin aday göstermediği bir durumda, bu partinin oyları otomatikman UBP’ye kaymaz. Oyların büyük kısmı Harmancı’ya da gidebilir. Onun için UBP gururu bir kenara bırakmalı ve bir an evvel DPUG’den destek istemeli” demiştim. Olmadı…
TDP, Lefkoşa’yı iyi değerlendirirse yıpranan CTP’nin yerine solda yelkenlerini şişirebilir.
TDP’nin en büyük şansı Mustafa Akıncı’nın sahaya çıkmasıdır. Akıncı bu toplumun yetiştirdiği en önemli ve en kaliteli siyasi yüzlerden biridir. İnşallah tekrar inzivaya çekilmez.
Bu seçimlerin en önemli sonuçlarından biri de, gerek UBP ve gerekse DPUG Türkiye kökenli oylarını CTP’ye kaptırmaya devam etmeleri oldu... Dipkarpaz, Erenköy, Mehmetçik, Büyükkonuk, İnönü (Dörtyol), Esentepe ve Alayköy’de Türkiye kökenli vatandaşların oyu CTP’ye gitti. Köy ve sandık bazında yaptığımız incelemeye göre; CTP’nin aldığı 14 belediyeden 7 Tanesi, Türkiye kökenli seçmenlerin CTP’ye ikramıdır.
Anayasa konusunu ise sonra değerlendiririz.
