Güney Kıbrıs

Rum kesiminden Türkiye’nin “SAFE” başvurusuna tepki

Türkiye’nin “SAFE” olarak bilinen “Avrupa Güvenlik Eylemi” programına katılmak için başvuruda bulunmasının Rum kesiminde tepkiye neden olduğu belirtildi.

Alithia gazetesinde yer alan habere göre konuyla ilgili olarak açıklamada bulunan Rum Hükümeti Sözcüsü Konstantinos Letimbiotis, açık ve net emniyet sübapları öngören SAFE tüzüğünün maddeleriyle ilgili bir değişiklik olmadığını savundu.

Tüzüğün 16’ncı maddesinin üçüncü bir ülkenin herhangi bir şekilde, üye bir devletin veya bizzat AB’nin güvenlik çıkarlarını ihlal etmesi durumunda programdan hariç tutulabileceğini açıklığa kavuşturduğunu ifade eden Letimbiotis, buna paralel olarak herhangi bir aday ülkenin AB’yle ikili bir anlaşma imzalaması gerektiğini ve bunun için de 27 üye devletin oy birliğinin gerektiğini öne sürdü.

Bu nedenle şu aşamada Türkiye ve Türk şirketlerinin SAFE tüzüğüne erişimlerinin olmadığını iddia eden Letimbiotis, Rum Yönetimi’nin tüzük çerçevesinde önümüzdeki beş yıl için 1 milyar 180 milyon Euro’luk bir paya sahip olduğunu ve bunun da ülkenin büyüklüğü dikkate alındığında son derece yüksek bir miktar olduğunu kaydetti.

Letimbiotis hükümetin Rum Milli Muhafız Ordusu’yla (RMMO) iş birliği içerisinde, SAFE programına ilişkin başvuruya dahil edilecek askeri ekipman programlarıyla ilgili listeyi hazırladığını da ifade etti.

Açıklamasında buna paralel olarak Rum kesiminin “EDA” ve “FMS” gibi savunma programlarına katılımına ilişkin ABD’yle olan prosedürlerin ilerlediğini de belirten Letimbiotis, Baf ve “Mari’deki” (Tatlısu) altyapıların düzeyinin yükseltilmesine ilişkin prosedürlerin ilerlediğini de kaydetti.

Haberde Rum kesiminin “Avrupa toprağını elinde tutan bir ülkenin, kolektif bir güvenlik mekanizmasına katılımına müsamaha gösterilemeyeceğini belirttiği” de ifade edildi.

-DİSİ’nin açıklaması

Gazeteye göre DİSİ partisi de konuyla ilgili açıklamasında “kışkırtıcı ve korsanca davrandığı sürece Ankara’nın söz konusu programa katılımının olamayacağı” iddiasında bulundu.

Açıklamasında “Kıbrıs’ın Türk işgali altında olan bir AB üye devleti olduğu” iddiasında bulunan DİSİ partisi “uluslararası hukuku ve insan haklarını sistematik bir şekilde ihlal eden aynı zamanda kapalı bölge Maraş’ta, ara bölgede, MEB’de ve Ege’de oldu bittiler meydana getirmeye çalışan bir ülkenin Avrupa güvenlik ve savun mimarisinde role sahip olmasının mümkün olmadığını” da iddialarına ekledi.