"Emekçi kadınların haklarını savunmak için daha somut adımlar atılması gerekiyor"
Kıbrıs Türk Pediatri Kurumu, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde, emekçi kadınların haklarını savunmak için daha somut adımlar atılması gerektiğini kaydetti. Kurum, ülkedeki yasaların, doğum yapmış ve emziren annelere bebeklerini yeteri kadar emzirebilme olanağı tanımadığını belirterek bu konuda iyileştirme talep etti.
Kıbrıs Türk Pediatri Kurumu 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü nedeniyle basın açıklaması yaparak, Emekçi Kadınlar Günü’nün sadece sözle kutlanarak geçiştirilemeyecek kadar ciddi bir konuya işaret ettiğini belirtti.
-Emzirme hakkı
Açıklamada, “Emekçi kadınlarımızın hakları ihlal edilmektedir. Bunların başında analık ve emzirme hakkı gelmektedir. Anne olmak, isteyen her kadının en doğal hakkıdır. Elbette ki kadınlara bebeklerini sağlıklı yetiştirebilmeleri için gerekli koşulların hazırlanması da önemlidir” denildi.
Dünya Sağlık Örgütünün bebeklerin doğumdan sonra ilk altı ay sadece anne sütü ile beslenmesi, takiben iki yaşına kadar da ek gıdalarla birlikte emzirmenin sürdürülmesini tavsiye ettiği kaydedilen açıklamada, “Buna rağmen, ülkemizdeki mevcut yasalar, doğum yapmış ve emziren annelere bebeklerini yeteri kadar emzirebilme olanağı tanımamaktadır. Dolayısıyla analık hakkı ve emzirme hakkı dünya standartlarında olması gerektiği şekilde değildir. Bebeklerin yeteri kadar anne sütü alması sağlıklı nesillerin yetişmesi için şarttır” denildi.
Analık haklarındaki kısıtlamaların kadınların en temel haklarını gasp ettiği ifade edilen açıklamada, anne sütü ve emzirmenin sadece çocuk sağlığı için değil, aynı zamanda kadınların genel sağlığı için de kritik bir öneme sahip olduğu vurgulandı.
-"Ülkede anne sütü ile beslenme süresi hedeflenenin oldukça altında"
Anne ve çocuk sağlığının bir bütün olarak ele alınması gerektiği ve koruyucu hekimliğin önemli bir parçası olduğu ifade edilen açıklamada şunlar kaydedildi:
“Ancak, mevcut düzenlemelerle bu haklar yok sayılmakta ve kadınlarımızın sağlığı dolayısıyla da bebeklerin sağlığı riske atılmaktadır. Ülkemizde anne sütü ile beslenme süresi hedeflenenin oldukça altındadır. Bu nedenle erken çocukluk döneminde kansızlık, bağışıklık sorunları, obezite, alerjik durumlar yanında çeşitli hastalıkların artışı kaçınılmazdır. Kamu Görevlileri Yasası ve Sosyal Güvenlik Yasası çerçevesindeki emzirme izin hakları ülkemizde son derece yetersizdir. Avrupa ülkelerindeki insani haklara hiçbir şekilde uymayan bu yasalar, kadınlarımıza ödeneksiz veya yarı ödenekli izin hakkını ancak doktor raporuyla mümkün kılıyor. Sosyal devlet ilkesinin uygulandığı ülkelerde yasalara göre 12 ay altında bebeği olan annelere, bebeklerini yeterli sürede emzirme imkanı sağlayabiliyorken, ne yazık ki ülkemizde bu durum mümkün değildir. Bebeklerimiz, henüz iki aylık dahi olmadan annelerinden koparılmak zorunda bırakılıyor. Sürekli emzirme hakkı ise sanki lüks bir ayrıcalıkmış gibi ortaya çıkmaktadır. Kadınlarımıza daha adil, daha insani ve daha saygın haklar tanınmalıdır. Biz, çocuk hekimleri olarak, çalışan kadınların analık ve emzirme izni haklarının yasalar düzeyinde yeniden gözden geçirilmesi gerekliliğini, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla bir kez daha hatırlatır, tüm kadınların bu mutlu ve hak edilmiş gününü içtenlikle kutlarız. Emekçi kadınların haklarına duyulan bu hassasiyetin toplumsal farkındalığı artırarak pozitif değişikliklere neden olmasını umuyoruz.”
