Kısa bir süre önce ziyaret ettiğim İngiltere’de bizlerin günlük koşuşturma içerisinde farketmediğimiz göç

konusunun ne kadar acınası bir boyuta yükseldiğini gözlemlemiştim.

Yolda sokakta gezerken bir akraba veya sınıf arkadaşınıza kolaylıkla rastlayabiliyoruz.

Güney ve kuzey Kıbrıs arasında kapıların açılması sonrasında insanların almış olduğu ‘Kıbrıs Cumhuriyeti’ kimlik kartları ve pasaportları genç ve eğitimli nüfusun yurt dışı göçünü hızlandırmıştır.

Özellikle yüksek öğrenimini yurt dışında tamamlayan gençlerin adaya dönme eğilimi hemen hemen hiç yok.

Aileler de çocuklarının gözlerinin önünde heba olmasındansa yurt dışında kendilerinden ayrı fakat güzel ve istikrarlı bir gelecekleri olmasını tercih ediyorlar.



Şüphesiz hayatta en zor şeylerden biri insanların doğduğu büyüdüğü topraklarda insanca yaşayabileceği koşulları bulamadığı için bilmediği tanımadığı topraklara göç etmesi ve yaşamak için mücadele vermesidir.

Yüzbinlerce Kıbrıslı Türk gerek Kıbrıs konusundan ötürü, gerekse ekonomik sosyal ve siyasal koşullardan kaynaklanan sürdürülebilir ekonomik yapımızın olmaması nedeni ile yurt dışına göç etmiştir.



Yıllardır konuşulan ama bir türlü düzeltilmeyen yapısal bozukluklar, gelir dağılımı adaletinin sağlanamaması ve var olan kısıtlı kaynakların siyasal tasarrufun adaletsiz ve verimsiz paylaştırması nedeni ile oluşan koşullar üzücü bir şekilde göçü teşvik etmektedir.



Her aileden göç yaşanmıştır



Bugün hemen hemen her aileden göçler yaşanmıştır.

Yurt dışına giden her insanımız dağılmış aileler, hüzün ve Kıbrıslı Türklerin biraz daha yok olması demektir.

Buna rağmen bu içler acısı durum siyaset kurumunu endişelendirmek yerine aksine daha da rahatlatmaktadır. Kendilerinden beklenti içerisinden olan insanların yurt dışına göç etmesi nedeni ile hem beklentilerin hem de muhalefetin azalmasına vesile olmaktadır.

Yani kısacası bu durum siyasileri olumsuz bir şekilde etkilememektedir.



İstikrar şarttır



Anneler ve babalar özellikle yurt dışında öğrenim gören çocuklarına yurduna olumsuz koşullar nedeni ile geri gel diyememektedir.

Burada yaşayanların ise verilen sözlerin aksine pahalılık ve zamlarla paralel ağırlaşan yaşam koşullarıyla bir türlü baş edemedikleri ortadadır.

Bugün yaşamın her alanındaki ekonomik, sosyal ve siyasal koşullar Kıbrıs Türk halkının bu topraklarda insanca yaşayabilecekleri ortamı ortadan kaldırmakta ve yurt dışına göç etmelerini teşvik etmektedir.

Gelinen aşamada Kıbrıs’ta yaşayan nüfustan daha fazla sayıda insanımız yurt dışına göç etmiş ve hala daha etmektedir.

Bu ülkeden yurt dışına göç eden insanlarımızı büyük bir kayıp ve yok oluş olarak değerlendirmekteyim.

En başta yapılması gereken ortak akılla örgütlü bir şekilde hareket etmek, sorgulamak, talep etmek ve siyaset kurumunun üzerindeki baskının artırılmasına katkıda bulunmaktır.

Bu gidişe bir son verilmelidir.


Anıl Kaya