Şu bir gerçek ki Dünyada yeni bir düzen kuruluyor.

Öyle silahlar, roketler, uçaklar ve bombalarla  değil  nanometre büyüklüğündeki  virüsler ile….

Son 10 gündür ülkemizde ve Dünyada yaşananları görünce biraz daha geriye çekilerek yaşananlara bakmak istedim.

Tabii sosyal medyada ilgililerin ısrarla ''İşiniz yoksa evinizden dışarı çıkmayın''demesine rağmen işin ciddiyetini anlamayıp ovada ,dağda ,kordonda  resim çekip bunu sosyal medyada paylaşanları  görüp uyarmadan vakit bulduğumca.

Belki size çok normal gelebilir bu grip salgını belkide bir üst akıl öyle düşünmemizi de istemiş olabilir.

Ama bana göre bu iş o kadar basit değil..

Dediğim gibi birazda  geriye çekilerek izlerseniz bunun hiçte söylendiği gibi basit bir virüs salgını olmadığını anlayabilirsiniz.

Komplo teoriside diyebilirsiniz ama inanın bana bu salgın basit bir yarasa insan etkileşiminden dünyaya yayılan bir virüsten çok daha fazlası olduğunu söylüyor.

Dünyaya hakim olma ve yönetme histerisi daha neleri görmemize neden olacak şu an bilemeyiz. Ama şu bir gerçek ki yaşantımızda birçok radikal değişiklikler olacak birçok alışkanlıklarımızı değiştirmek gündelik yaşantımızı yeniden dizayn etmek zorunda kalacağız.

Daha düne kadar filmlere konu olan senaryolar bir bir gerçekleşiyor.Bunun için hazır şimdi evdede kapalıyız ya Contagion adlı filmi izlemeyenleriniz varsa bulup izlesin.

Önce kuş gribi çıktı .

Solunum ve sindirim sisteminde normal grip belirtileri ile ortaya çıkan çok bulaşıcı ve ölüme neden olan bir hastalık dendi .İsmine H5N1 denerek dahada gizemli bir hale getirildi.

Öyle bir algı yaratılmıştı ki Tavuk yemez olmuştuk.Kuş değil tüyünün  bulunduğu yerden  koşar adım kaçar bir hale gelmiştik.

Virüsün başkalarına yayılmasını önlemek için karantina uygulanabileceği duyurulmuş  . Şiddetli bir enfeksiyon durumunda solunum cihazına bağlanabilirsiniz diyede uyarılarda bulunulmuştu.

Sonuçta Dünya 167 ölüm ile bu vartayı atlattı

Peki başka ne oldu dersiniz.

Kuş gribi vakaları 2009 yılında patlak verince, İsviçre merkezli çokuluslu ilaç firması Roche'un ürettiği Tamiflu ilacı dünya genelinde 'yok' sattı. Şirketin sadece bu ilaçtan geliri 2009'da 3 milyar dolara ulaştı.

ABD Savunma Bakanı Donald Rumsfeld, dünyayı tehdit eden kuş gribinden 5 milyon dolar kazandı. Kuş gribine karşı tek ilaç olarak tanımlanan Tamiflu'yu geliştiren Gilead şirketinde hisseleri bulunan Rumsfeld, bu hisselerin bir kısmını elden çıkarttı. Roche firmasının etiketi ile satılan Tamiflu, Gilead şirketi tarafından geliştirildi. Rumsfeld'in bir dönem yönetim kurulu başkanı olduğu şirket, batmanın eşiğindeyken kuş gribinin ardından kurtuldu. Tamiflu’ya talep artınca Gilead’ın değeri dörde katladı. Rumsfeld, bakan olabilmek için Gilead şirketinden ayrıldı

Satışlar takip eden yıllarda düşüş gösterdi.

Kuş gribi olmadı size domuz gribi verelim dercesine sonra Domuz gribi çıktı.

2009 yılının Mart ayında Meksika'da kitlesel bir salgına dönüşerek ortaya çıkan hastalık, domuzlarda görülen bir tür grip virüsünün genetik değişim geçirmesi nedeni ile "domuz gribi" adını aldı. Salgın hastalık 2009 Mart'ından sonra Latin Amerika ve Amerika'nın ardından tüm dünyaya yayıldı.

Viral enfeksiyon alıp doktor kontrolü yaptırmayan kişilerin bronşit veya zatürreye yakalanabileceklerini ve bu durum yaşanmadan aşı tedbiri alınmasından çekinilmemesi gerektiğini söylendi.

Vakalar arttı, tedavide kullanılan ilaçları bulmak zorlaştı. İlaç fabrikaları artan talebe yetişemiyor" ifadelerine denk geldik.

WHO domuz gribine karşı aşılamayı 24 kez, ilaçlı tedaviyi de 18 kez önerirken, sık el yıkamanın önemine ise sadece 2 kez değindi.

Vakaların yaygınlaşması sonucunda "İngiltere 30 milyon, Almanya 50 milyon, Fransa 94 milyon, Türkiye 43 milyon" adet ilaç sipariş etti.

.

600 milyon doz aşı üreten dünya ilaç şirketlerinin domuz gribinden 10 milyar dan dolardan fazla para  kazandı. Hatta  Şirketler bu kadar çok kazanınca aşıya parası yetişmeyen ülkelere 50 milyon doz bile bağışladı.

Sonuçta;

Wall Street’in ünlü bankası JP Morgan, Mr. Flu’nun ESWI kanalı ile (dolayısı ile DSÖ ile) yarattığı panik sponsorlarına 7.5-10 milyar Euro kar bırakır.

Bir anektod;

ABD sağlık yasalarına göre, adjuvant isimli aşının etkisini artıran katkı maddesini içeren ve koruyucu olarak civa bazlı Thiomersal maddesini içeren aşıların kullanımı yasak. Bu nedenle ABD için üretilen domuz gribi aşılarında bu maddelere yer verilmiyor. Onun yerine aşı maliyetini çok çok yükselten canlı virüsler kullanılıyor. Bu nedenle Amerika’ya özel ürettilen aşıların maliyeti doz başına 15-20 doları buluyor. Avrupa’ya ve Türkiye’ye satılan katkı maddeli aşıların doz maliyeti ise 10 doların altında.

Bu arada makale biraz uzayacak ama Albert Osterhaus,dan da kısaca bahsedelim yoksa bu konu ve makale eksik kalır.

Albert Osterhaus, “Dr. Flu”, “Flu Pop, Grip Papası”, “Mr.Flu” Hollanda, Rotterdam Üniversitesinde professor. Dünya Sağlık Örgütünün en önemli üyesi, domuz gribi histerisinin mimarı ve “Pharma Mafia” üyesi!..

2009 yılında  bu meşhur profesör kendi çıkarları için tüm dünyayı kandırdığı ortaya çıktı.

Hollanda Parlementosu bu kişi hakkında derhal dava açtı.

Sahtekarlık neydi?

Mr. Grip, emrinde çalıştığı ilaç firmalarını ve kendisini zengin etmek için dünyanın büyük bir tehlike içinde olduğunu ve mutlak aşılanmak gerekliği konusunda once DSÖ deki işbirlikçilerini ve onlar vasıtası ile de üye ülkeleri buna inandırarak milyarlarca dolarlık aşı pazarı yaratır.

 Böylece milyarlarca dolarlık doğru dürüst araştırılmamış aşı milyonlarca kişi üzerinde denenmeye başlar.

Osterhaus’un marifetleri domuz gribi ile sınırlı değil tabii

 Son 20 senedir dünyadaki bütün viral olaylarda Osterhaus’un büyük etkileri var.

Ekim 2005 de BBC ye veriği bir demeçte Osterhaus kuş gribinin insandan insana geçerek çok büyük pandemiye sebep olacağını iddia eder.

 Bir taraftan da sözde araştırmalara başlar ve ikinci kehanette bulunur. Buna göre Avrupadaki kuşların %30 unun H5N1 taşıyıcısı olacağını ve virusun evcil tavuk ve horozlara, bundan da insanlara geçeceğini idia eder.

 Bir taraftan basını, diğer taraftan politikacıları ikna ederek yakın dostu Hollanda Sağlık Bakanının da desteği ile 2003 de milyonlarca tavuğun, boşu boşuna, telef edilmesine sebep olur…

 Mayıs 2006 da Dünya Sağlık Örgütü Hayvan Sağlığı (OIE) kongresinde Osterhaus ve arkadaşları kuş gribi için yaptıklarını söyledikleri araştırma sonuçlarını açıklamaya zorlanırlar. Sonuçlar şok etkisi yaratır.

Osterhaus’un biriktirdiği ve H5N1 virüsü taşıdığını iddia ettiği 100.000 kuş boku örneği temiz çıkar, tek bir H5N1 virüsü bulunamaz!!!

Osterhaus 2008 yılında Verona DSÖ konferansında “eldeki bilgilerle yeni bir kuş gribi pandemisi beklenemez” demek zorunda kalır…

 Sonuç, herşeye rağmen DSÖ korkutması ile, Türkiye de dahil, birçok ülke milyonlarca dolarlık Tamiflu ve Relenza stok edilmesine ve onların da depolarda kalmasına ve daha sonra tarihte ilk defa DSÖ emri ile ilaçların raf ömürlerinin uzatılmasına sebep olur.

Bu arada birkaç genel bilgide verelim .En azından  ne demek istediğimiz daha iyi anlaşılmış olur.

Dünya Sağlık Örgütü'ne göre her yıl tüm dünyada 500 milyon kişi grip oluyor ve  250-500 bin kişi  bu olağan gripten ölüyor.

 Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre 2003 yılından günümüze kadar Kuş Gribi’nin Dünya’daki insan sağlığı açısından bilancosu ise, 15 ülkede toplam 387 insan vakası ve 245 insan ölümü şeklinde olmuştur.

Yine domuz gribi nedeniyle dünya genelinde 12 bin 799 kişinin öldüğünü açıkladı.

2002'de yine Çin'de ortaya çıkan şiddetli akut solunum sendromu (SARS) virüsü 8000 kişiye bulaşmış ve 774 kişinin ölümüne neden olmuştu.

Tüm dünyayı titreten 'domuz gribi' tehlikesi boş çıktı ama grip ilacı satışı % 435 arttı. 4.5 milyar liralık ilaç pazarlayan Roche basamak atladı.

Domuz gribi paniği ekstra 2.6 milyar frank getirdi.

 Şirketin 2005 yılı geliri 27 milyar $ mertebesinde gerçekleşti.

Domuz gribi salgın tehdidi yükseldi, virüsü tedavi eden ilacın satışları bir yılda yüzde 435 arttı. Tamiflu satışlarından 3.2 milyar İsviçre Frangı kazanan Roche İlaç Grubu 5. sıradan 4. sıraya yükseldi.

Aslında Roche İlaç Grubu, 26 Mart 2009 tarihi itibarıyla aldığı Genentech firması (ABD’li jenerik kanser ilaçları üreticisi) sebebiyle 2008 yılıyla kıyaslandığında 2009’da net gelirde yüzde 22 oranında azalmayla 8,5 milyar İsviçre Frangı (12 milyar TL) düşüş yaşadı. Ancak kanser ilaçlarının satışındaki yüzde 8’lik artış ile Tamiflu’nun çarpıcı performansı Roche’un 2009’u iyi bir noktada kapatmasını sağladı.

Fakat son yıllarda bu ilaç firmalarının gelirleri düştü.

Şirketin 2005 yılı geliri 27 milyar $ mertebesinde gerçekleşti.

Çünkü kolesterol gibi viral ilaçlara karşı yapılan kampanyalarda  ne kuş gribinde ne de domuz gribinde bu ilaç şirketlerine bekledikleri parayı kazandırmadı.  Çünkü insanların büyük bir çoğunluğu ilaç firmalarının yalanını ifşa edenlere inandılar onlara  bu aşının zorunluluk olduğuna inandıramadılar.

Meslea  İngilterede de aşı olması gereken 9 milyon kişiden ancak 2.3 milyonu aşılanmayı kabul etti.

Bu durumda Ne yapılması gerekiyordu tahmin edin.

Evet buldunuz.

Tabii ki insanları aşı olmaya inandırmak.

 Bu da nasıl olacaktı tabii ki daha çok korkutarak.

Daha çok can alacak bir virüsü Dünyaya yayarak.

CORONAYI

Siz bakmayın o  bazı ülkelerin devlet başkanlarına ekranlara çıkarak bendede Corona şüphesi var  Corona testi yapacağım demelerine.

Tabii ki kendilerinden şüphelenilmemesi için bu şekilde davranmak zorundalar.Onlardan da ölenler olacak ama Onlar önlemlerini çoktan aldılar.

Yeni dünya düzeni bundan böyle bu şekilde kurulacak.

Dünyaya hakim olmak isteyenler için daha az maliyetli ve daha az ölümcül. Savaşla değil virüsle…

Bize gelince …

Bizde bundan sonra bunu bilerek yaşayacağız.Toplumsal birlik ve dayanışmaya inanacak ancak her konuda birlik olursak sorunları az zaiyat ve hasarla atlatacağımızı bileceğiz.

Koruyucu sağlık alanına daha çok yatırım yapacak dünyada yaşanacak ve bizide etkilemesi olası sorunlara  karşıda önlemlerimizi önceden alacağız.

 Birşey daha; 

 Seçimlere çok meraklıyız ya bundan sonra seçim kriterlerimiz  içerisine coronayıda dahil edeceğiz.

 Gerektiğinde bizleri Coronadan koruması gerekenlerin  seçimindede daha özenli  olacağız.

Sağlık herşeyden önemli .Salgınlarda tabi.Fakat siz siz  olun ne umursamaz olun nede çok panik.Yaşamak ve yaşatmak için ise kurallara uyun yeter.