15 Eylül Prostat Kanseri Farkındalık Günü…

Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği (KTTB), prostat kanseri tedavisinde en belirleyici faktörün erken tanı olduğunu vurgulayarak, düzenli kontrol yaptırmanın önemine dikkat çekti.

Birlik adına açıklama yapan Üroloji Uzmanı Dr. Hüseyin Gültekin, her yıl 15 Eylül’ün, “Prostat Kanseri Farkındalık Günü” olarak anıldığını ifade ederek, konuşmaya çekinilen veya kulağa uzak gelen bir konu olsa da prostat hastalıklarının, erkeklerde en sık karşılaşılan sağlık sorunları arasında yer aldığını kaydetti.

Prostat kanserinin, erkeklerde akciğer kanserinden sonra en sık karşılaşılan ikinci kanser türü olduğunu belirten Gültekin, “Özellikle 50 yaşından sonra sıklığı artan bu hastalığın 6 erkekten 1’inde ortaya çıkabileceği ve hem yaşam kalitesini hem de beklenen yaşam süresini etkileyebileceği bilinmektedir” dedi.

-“Erken tanı için belirtileri beklemeyin”

“İdrar yaparken zorlanma, gece sık sık idrar için uyanma, idrar akımında zayıflama ya da çatallanma” şikayetlerinin prostat kanserinin habercisi olabileceğine dikkat çeken Gültekin, şunları kaydetti:

Akdeniz köyünün Ağıllar bölgesinde çıkan yangıda 5 dönümlük alandaki maki ve çam ağaçları yandı
Akdeniz köyünün Ağıllar bölgesinde çıkan yangıda 5 dönümlük alandaki maki ve çam ağaçları yandı
İçeriği Görüntüle

“Ama unutmayın. Bu bulgular yalnızca kansere özgü değildir; iyi huylu prostat büyümesi ya da prostat iltihabında da görülebilir. Asıl tehlike ise, prostat kanserinin erken evrede hiçbir belirti vermeden ilerleyebilmesidir. Yani, ‘Benim hiçbir şikâyetim yok, demek ki sağlıklıyım’ düşüncesi yanıltıcıdır. Erken tanı için belirtileri beklememek, düzenli kontrol yaptırmak şarttır.”

-"Üroloji muayenesi önemli"

Prostat kanserinin tedavisinde en belirleyici faktörün, erken tanı olduğunu vurgulayan Gültekin, 50 yaş üzerindeki her erkeğin, artmış risk nedeniyle ailesinde prostat kanseri öyküsü olanların, siyahilerin ise 45 yaşından itibaren, düzenli üroloji muayenesi yaptırmasının önerildiğini belirtti.

-“Yaşam biçimi de prostat sağlığında rol oynuyor”

“Yaş ve genetik faktörler değiştirilemez ancak araştırmalar, yaşam biçiminin de prostat sağlığında rol oynayabileceğini gösteriyor” diyen Gültekin, şunlara dikkat çekti:

“Kesin bir koruyucu yöntem olmasa da dengeli beslenme, düzenli egzersiz, sigaradan uzak durma ve alkol tüketimini sınırlamanın genel sağlık için olduğu kadar prostat sağlığı için de faydalı olabileceği düşünülüyor. Sebze-meyve ağırlıklı beslenme, fazla kilodan kaçınma, düzenli hareket ve sağlıklı alışkanlıklar; yalnızca prostat kanseri riskini değil, kalp-damar hastalıkları gibi diğer birçok sağlık sorununu da azaltmaya yardımcı olabilir.”

-“Sağlık söz konusu olduğunda susmak değil konuşmak gerek”

“Prostat” kelimesinin hâlâ birçok kişide utanma ve çekinme yarattığını ifade eden Gültekin, sağlık söz konusu olduğunda susmak değil, konuşmak gerektiğini vurguladı. Gültekin, prostat kanserinin, erken tanı ile kontrol altına alınabilen ve çoğu zaman tamamen tedavi edilebilen bir hastalık olduğunun altını çizdi.

-“Konuşalım, farkındalık yaratalım ve erken tanıyı önemseyelim”

Birkaç dakikalık muayenenin ve basit bir kan testinin, bazen bir ömür boyu sağlıklı kalmanın kapısını aralayabileceğini kaydeden Gültekin, "Unutmayalım, sevdiklerimizle geçireceğimiz yıllar, erteleyeceğimiz utanç duygusundan çok daha kıymetlidir” dedi.