KTÖS, “ülke için en acı 8 Mart’ı yaşadıklarına” işaret ederek, “8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde mücadelemizin temel hak ve özgürlükler yolunda devam edeceğini vurgularız” dedi.

KTÖS Yürütme Kurulu Üyesi Mebruke Diren yazılı açıklamasında, “Kadın; emektir, özgürlük ve barıştır” dedi ve kadının olmadığı yerde barıştan, özgürlükten ve eşitlikten bahsedilemeyeceğine vurgu yaptı.

Kıbrıs’ta yaşayan kadınların yıllar boyu süren ve halen  devam eden toplumsal var oluş mücadelesinde hep ön saflarda yer aldığına işaret eden Diren, şöyle devam etti:

“Barışa, özgürlüğe, eşitliğe giden yolda geleceğe ışık olmuşlardır. Onları bu onurlu yoldaki duruş ve mücadelelerini selamlarız.

Ülkemiz için en acı 8 Mart’ı yaşamaktayız. İçinden geçtiğimiz bu günlerde, yaşanan depremin, yıkımın getirdiği acıları içimizde hisseden, acıları paylaşan, yitirdiğimiz pırıl pırıl çocuklarına, insanlarına ağlayan emekçi kadınlar olarak; acılarımız ortaktır ve canımız yanmaktadır. İhmali olanların bir an önce hukuk önünde en ağır cezayı almaları için yürütülen toplumsal mücadelede emeğimizi esirgemeyeceğiz.

Helin'i unutmadık, unutmayacağız.16 yaşında evladını çocuk cinayetine kurban veren acılı annesini unutmadık. AKP tarafından atanan Din İşleri Başkanı’nın söylemleri unutmadık! Küçük çocukları tarikatlara, cemaatlere, camilere emanet edenleri, göz yumanları unutmadık, duygusal istismara uğratanları unutmadık! Tüm toplum bireylerini derinden sarsan ve öfkelendiren bu ve benzeri olayların hukuksal takipçisi olacağımız gibi, muhafazakârlaştırma politikalarına karşı da kavgamıza devam edeceğiz.”

KTÖS Yürütme Kurulu Üyesi Mebruke Diren, öğretmenler olarak hükümete de şu çağrıda bulundu:

“İsias Otel ile ilgili tüm sorumsuzların yargılanma süreci etkin takip edilmeli, sivil toplumla şeffaf bilgi paylaşılmalı. Din İşleri Başkanı derhal görevden alınmalı, istisnai vatandaşlığı iptal edilmelidir.

Okul müfredatları insan haklarına dayalı olarak derhal yeniden düzenlenmeli, toplumsal cinsiyet eşitliği müfredata eklenmeli, bunun tersini yansıtan örnekler kitaplardan çıkarılmalıdır.

Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Dairesi derhal aktif hale getirilmelidir. Her bölgeye kadın sığınma evleri ve şiddet önleme-danışma merkezleri açılmalıdır.”