Günümüzde birçok tüketici bakkalda, markette kendi tüketimi için aldığı gıda maddelerini restoranda sipariş verdiği yemeği tüketirken mutlaka kendi kendine veya yanındaki kişiye soruyordur. Yediğimiz bu gıda ürünleri, yaş sebze-meyveler, et ve süt ürünleri ne kadar sağlıklı ne kadar denetimli, denetimli ise bunları kim denetliyor, bu denetimler açıklanıyor mu gibi kafamızı karıştıran birçok soru işareti ortaya çıkmaktadır. Peki bu soru işaretlerini nasıl giderebiliriz? Öncelikle dünyayı yeniden keşfetmeye gerek yok. İngiltere örneğine bakacak olursak öncelikle tarımsal ürün üreten üreticilerin kayıt altında olması, üreticilerden bu ürünleri satan alan aracı/toptancı/komisyoncu gibi özel ve tüzel kişilerin kayıt altında olması (kayıt derken sadece vergi dairesi kaydı değil oluşturulacak olan standartlarda nakliye depolama v.b. aktivitelerin kayıt altına alınması, tescillenmesi) ayrıca perakende satıcıların da kayıt altına alınarak oluşturulacak olan standartlara göre denetlenmesi sağlığımız için şarttır. Peki mevcut durumumuz nedir bunu bir irdeleyelim. İthal ve yerel üretilen yaş sebze-meyvede pestisit kalıntı analizleri hafta içi Ziraat Mühendisleri kontrollerinde alınan numuneler vasıtası ile Sağlık Bakanlığına bağlı Devlet Laboratuvarı Dairesi tarafından yapılmaktadır. Yapılan bu analizlerin sonucu her hafta cuma günleri Tarım Bakanlığı tarafından kamuoyu bilgisine sunulmaktadır. Limit üstü kalıntı bulunan ithal ürünler ithalatçı firmanın görüşü alınarak ya imha edilmekte yada menşei ülkeye geri iade edilmektedir. Yerli ürünlerde ise limit üstü olan ürünlerde bulunan kalıntının etken maddesi o ürüne ruhsatlı bir kimyasal ise ürünün hasadı yapılmayarak bir hafta içinde tekrar numune alınıp analiz sonucu temiz ise ürünün hasadına izin verilir. Eğer kullanılan pestisit ( tarım ilacı) ruhsatsız veya tavsiye dışı bir pestisit ise o ürün derhal imha edilir. Haftalık olarak alınan sebze-meyve örnekleri yılda ortalama toplam 3500 civarında bir numune sayısına tekabül etmektedir.

    Sebze-meyve dışındaki diğer gıda ürünlerinden süt ve et ürünleri ise Veteriner Dairesine bağlı olarak yapılmakta fakat herhangi bir rutin analiz söz konusu olmadığı için herhangi bir analiz sonucu kamuoyu ile paylaşılmamıştır. Özellikle süt ürünlerinde (yoğurt, hellim v.b.) kullanılan çeşitli kimyasal katkı maddelerinin de denetlenmesi elzemdir. Bu durumda et ve süt ürünlerinin ne kadar güvenilir tüketilebileceği şüphe kaldırmaktadır. Diğer ambalajlanmış gıdalarda denetimler Sağlık Bakanlığı ukdesinde Temel Sağlık Dairesi tarafından yapılmakta fakat bu ürünlerde de eğer yapılmış ise yapılan analizlerin de kamuoyu ile paylaşılmadığı görülmektedir. Bu durumda tüketici satın alacağı ürünlerin güvenilir olup olmadığının kıyaslamasını nasıl yapacaktır. Yorum sizin!!!