Rum Yönetimi'nin, Güney Kıbrıs’tan İsrail ateşi altında bulunan Gazze’ye denizden insanî yardım koridoru oluşturulması inisiyatifinin zemin kazanmakta olduğu ancak pratik meselelerle ilgili zorluklar bulunduğu bildirildi.

Fileleftheros’un haberine göre, Rum yönetiminin son 24 saattir görüştüğü, İsrail başta olmak üzere bütün muhataplarının Gazze’ye denizden ulaştırılacak insanî yardımın kim tarafından devralınacağı ve Filistinlilere nasıl dağıtılacağı konusunda endişe belirtiyor.

İnsani yardımların 7 Ekim öncesinde de önce Hamas, daha sonra da Filistinlilerin eline geçtiğinden şikâyetçi olan İsrail’in Güney Kıbrıs’tan Gazze’ye deniz koridoru açılmasından kaygı duyduğu belirtildi.

Habere göre, İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis ile yaptığı telefon görüşmesinde böyle bir yardıma olumsuz bakmıyor görünmesi nedeniyle şu anda Rum Yönetimi'nin, yardımların Filistinlilere uluslararası örgütler üzerinden ulaştırılması üzerinde duruyor.

Fassino Kıbrıs’taki Temaslarına Bugün Başlıyor Fassino Kıbrıs’taki Temaslarına Bugün Başlıyor

Rum Yönetimi Başkanı Hristodulidis’in geçen Çarşamba günü görüştüğü BM Genel Sekreterinin Barış Misyonlarından Sorumlu Yardımcısı Jean Pierre Lacroix ile bu konuyu da ele aldığı belirtilen haberde, Dışişleri Bakanı Konstantinos Kombos’un, Berlin’de düzenlenen “AB’yi genişlemeye ve aday ülkeleri üyeliğe uygun hale getirerek daha büyük ve daha güçlü birlik” konulu Bakanlar Komitesi toplantısı çerçevesindeki temaslarının odağında bu inisiyatif olduğu belirtildi.

Gazeteye göre, Kombos, Bakanlar Komitesi toplantısının ev sahibi Almanya Federal Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock ile yaptığı görüşmede Türkiye-AB ilişkileri ve Kıbrıs sorunu dışında Orta Doğu’daki durumu ve Rum Yönetimi'nin  Gazze’ye deniz yoluyla insanî yardım gönderilmesi inisiyatifini ele aldı.

Alithia ise Rum Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya dayanarak Kombos’un, Bakanlar Komitesi toplantısında “AB’yi reforme ederken” konulu tartışma sırasında “AB reformunun ilerlemesi gerektiğini ancak beklentilerin gerçekçi olması gerektiğini” söylediğini yazdı.

Habere göre, genişlemiş bir AB’de temel haklara ve AB’nin ilke ve değerlerine saygı gösterilmesi bağlamında, aday ülkelerin Kopenhag kriterlerini kesinlikle yerine getirmesi gerektiğini söyleyen Kombos, AB’nin elindeki Hukuk Devleti için Diyalog gibi enstrümanları aday ülkeler bağlamında da genişletilmesinin önemli olduğunu savundu.

Haravgi, AKEL Genel Sekreteri Stefanos Stefanu ile Suriye’nin Güney Kıbrıs’taki Maslahatgüzarı Dr. Ammar Awad’ın dün AKEL merkez ofisinde bir araya gelerek Gazze Şeridi’ndeki insanî felaketi ve çatışmaların yayılması halinde Orta Doğu ve Doğu Akdeniz bölgesinin tamamına yapabileceği etkileri görüştüğünü yazdı.

Habere göre, İsrail ve ABD’nin Suriye’ye yönelik füze ve diğer saldırılarını kınayan, Batı’nın yaptırım uygulamakta olduğu Suriye halkına destek ve dayanışma belirten Stefanu bölgeye yabancı müdahalelerine derhal son verilmesi ve diplomatik yoldan çözüm bulunması gerektiğini söyledi. Stefanos Stefanu “Kıbrıs da dahil bölge halkları, BM kararlarının ve uluslararası hukukun hakim olmasıyla barışı ve refahı hak ediyor” ifadesini kullandı

Stefanu, Gazze’de akan kanın ve insani felaketin durdurulması için derhal ateşkes ilan edilmesi, Filistin sorununun, 1967 sınırlarında başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız Filistin devleti kurulmasıyla çözülmesi gerektiği görüşünü belirtti.